İNSAN! TEKNOLOJİ, İNSAN FAKTÖRÜ VE GELECEK !

Teknoloji hızla gelişiyor, nefes alan insan ve canlıların dünya üzerindeki yeri acaba gelecekte, duygu ve tercihe sahip, robotlar, yazılımlar ve aklımızın almayacağı teknolojilere mi ait olacak?
Pamuk toplayan makinalar, uçak süren yazılımlar, mahkeme dosyamızı takip eden avukat yazılımları, yalnızlığımızı gidermek için bizimle sohbet edip, arkadaşlık kuran robotlar yada sanal uygulamalar, şoförsüz taksiler, sanal tavsiyede bulunan ve robotlarla ameliyat yapan doktorlar vb. bir çok değişim yetmezmiş gibi, nasıl üretildiğini anlamamız mümkün olmayan inorganik gıdalar. En basiti telefon görüşmesi ve bilgisayar üzerinden bir birimize olan ihtiyacımızı gideren bireyler olarak, geleceğimiz hakkında neler hayal edebiliriz?
Robotlar rutin, monoton davranışlar ve hareketler ile çalışan, belli bir işi programlanan zaman ve şekilde gerçekleştiren elektronik makinelerdir. Normal insan gücüne göre çak daha fazla verim alınabilmektedir. Ayrıca insan çalıştırılmasından kaynaklanan hatalar, sosyal yardımlar, ulaşım giderleri, performans düzensizliği gibi riskleri de yok etmektedir. Endüstri 4.0 devrimi ile robotik üretimde, ışığa, motivasyona ve ekstra güce ihtiyaç duymadan her ortamda, her zeminde programlanan görevleri yerine getirebilmeleri minimum harcama, maksimum fayda sağlamaktadır. Duyguları olmayan robotlar sadece kendilerine verilen görevi yerine getirmekle mükelleftir, BENZETME YAPMAK GEREKİRSE TÜM İHTİYAÇLARINIZI GİDEREN AMA HİÇBİR ŞEY TALEP ETMEYEN YAŞAM ORTAKLARI!Robotların üretim sektörüne girmesi işçi ihtiyacını azaltmış, diğer yandan robotların yazılımını güncelleme ve teknik destek gibi konularda uzman kişilere ihtiyaç duyulması ile yeni iş fırsatları oluşturmuştur. Geleneksel üretim aşamasında çalışan işçi sayısı, robotik üretimde istihdamı beklenen kalifiye çalışandan hayli yüksek bir rakamı içermesi, insana olan ihtiyacın düşeceğinin ispatıdır.
Finansal işlemlerdedijital eğilim güçlenmiştir. Bireyler, ticaret işlemleri, yatırım işlemleri, zorunlu ödemeler ve tüketim kalemlerini temas etmeden, dijital ortamlarda ve telekomünikasyon ortamında gerçekleştirmek eğilimindedir. Bir araştırma merkezi tarafından açıklanan verilere göre bankacılık sektöründe dijitalleşmenin gerçekleştirilmesi için her yıl harcanan miktarın en az 10 milyar dolar olduğu belirlendi. Bu çapta yatırım ciddi maddi getiriye sahip karlılık nedeniyle satın alınmaktadır. McKinsey araştırmasına göre COVID -19 krizi ile birlikte özkaynaklar nakite çevrilmeye başlayınca özel bankacılık işlem hacimleri yükselmiştir. Aracılık gelirleri 2019’un aynı dönemine oranla %4 arttı. COVID-19 sürecinde belirsizlik, dalgalanmalar, tüketici güveni ve satın alma isteğindeki olumsuzluklar nedeniyle, merkez bankalarının müdahalelerine rağmen faiz oranları düşük gerçekleşmektedir. COVID -19 belirsizlik ikliminde, bireysel sağlık endişesi, ekonomiler üzerindeki baskı ve korku iklimi müşterilerin %71’i bankalarla çok kanallı etkileşimi tercih etmesine, %21’i ise ( zorunlu koşullar haricinde) özel bankacılığın sadece dijital vetelekomünikasyon kanallarıyla gerçekleşmesine neden olmaktadır. Pandemi korkusu ve günümüz koşullarında iyice yükselen güvensizlik iklimi dolayısıyla çalışanların %80’ide işlemlerin uzaktan yapılmasını istemektedir. Özellikle pandemi sonrası dijitalleşmenin ön plana çıktığı ülkelerde daha yüksek olmak üzere dünya bankacılığında şubelerinin azalmaya başladığını göreceğiz. Türkiye örneğinden yola çıkarsak son dönemde mobil bankacılığın, internet bankacılığına oranla çok daha hızlı yayıldığını ve işlem hacminin çok daha güçlü olduğunu görmekteyiz. Telekomünikasyon teknolojisinin ne kadar önemli olduğunu göz önünde bulundurmak adına not düşülmesini isterim. 
Taşımacılık ve Lojistik sektöründe daha az insan, daha çok teknoloji talep edilmektedir. Bireyler ve işletmeler parmak uçlarında telefon ve bilgisayar üzerinden görüşmeleri, evrak işlemlerini, sipariş tercihlerini gerçekleşirken 24 saat işlem yapabilmekte, tüm işlemler kolayca dijital ortamda denetleyebilmektedir. İşçilik ve zaman maliyetlerinde ciddi kar elde edilmektedir. Taşımacılık ve Lojistik sektöründe E-Lojistik uygulamalarının gelişmesi ve müşteri memnuniyetini arttırılması adına yazılım ve telekomünikasyon sektörleri ile yakın ilişki içinde olunması zorunluluk dahilindedir. Yakın gelecekte, drone ile taşımacılık gibi alternatif ve ileri teknoloji uygulamalar yaşamımızın parçası haline gelecektir.
COVID -19 ile bir birimize temas etmeyi boş verin, muhabbet etmeyi, yardımlaşmayı, birlikte spor yapmayı bile unutmak zorunda hissederken, yaşam şeklimizi fark etmeden, robotların ve yazılımların hakim olduğu dünyaya göre evirdiğimizi görebilecek miyiz? Ekmeğimiz, robotlar yapacak, paramızı yazılımlar ödeyecek, soframıza droneler getirecek ve biz bedavadan yaşamaya devam edeceğiz, gerçekten böylemi olacak sizce? Dünya nüfusunun fazlalığı hakkında raporlar havada uçuşuyor, çünkü artık fazlaya ihtiyaç yok! Çoğalmamızın kimseye faydası yok, yazılımlar, robotlar, uydular , hem düşünecekler, hem yaşamı belirleyecekler, gerekirse kendi aralarında savaşacaklar, kendi aralarında uzlaşacaklar, bizler hislerimiz alınmış ve her şeyi seyreden, uyum sağlayan makinalar haline geldiğimizde, çok ama çok azalmış olacağız!
Umuyorum, tahminlerim boş çıkar! Canlılıkta ilahi bir yön olmalı, duygu evrenin aynasıdır belki hala! Sevgiyle kalın!