Emekliler Sistemin Neresinde

banner35

Emekliler bu sistemin hiçbir yerinde değil. Unutulmuşluğun gün ışığını beklediği şavkın zerresinde bile değil! Aslında kendileri de bu soruya cevap veremiyorlar, neden mi? Nedeni gayet net ve açık; kendilerinin ekonomik olarak nereye götürüldüklerinin farkında olsalar, seçim sonuçlarını incelediğimizde farkındalığın derecesini özetleye biliriz!

Emekliler Sistemin Neresinde

Seçim sonrası yağmur gibi gelen zamlar, emekliye verilecek maaş zammını şimdiden eritti! Yani emekliler seçim sonuçlarının kedileri için neleri değiştireceğini bizler kadar belki de fazlasını biliyorlardı!

Beklenen rakamlar üç aşağı beş yukarı şimdiden belli! Çalışanlara alınan zammın yetmez ama idare edin sonucundan yola çıkıldığında, emekli aylıkları açlık sınırını geçmeyecek! Yani bir emekli tuttuğu evin kirasından elinde ne kalacaksa sürünmeye ve sonuca katlanmayı şimdiden kabul eder duruma geldiklerini göre göre dirençsiz ve savunmasız bir hayata teslim ettiği gün ışığı gibi ortadadır! Türkiye’nin sorunlar yumağının içerisinde debelenen emekliler, örgütlülük gücünü bir noktada birleştiremeyen emekliler, yetmedi tabanın gücünü hiçe sayanlar, her gün yeni parçacıkların doğmasına, en büyük çatı gücünün bile bu parçalanmalara sahip çıkmamasına kadar taşınan süreç, yarınlar için emeklinin tabanın gücünün, ülkenin yönetim gücünün karşısında varlığını gösteremeyecek kadar yok sayıldığı bir noktaya doğru gidildiğini görmekteyiz!  Bu da bu büyük gücün varlığının hissedilmemesine neden olmuştur!

Bugün Türkiye’nin başında olan Hükümet çalışan ve emeklinin yaşam şartlarının kötüleşmesine neden olmasına rağmen, iyileştirici hiçbir politikalar geliştirmiyor, emeklinin en tabii sendikalaşama hakkını tanımamakta, örgütlenme eylemini bu tutumuyla engellemektedir! Yasal statüye kavuşmak ve statü hakkının verilmemesi kısa sürede olsa meşru filli kuruluş sürecin de yapılan üye kayıt sürecine emeklinin katılmaması, sendikanın üyesine güven verecek, sorunları meşru fiili yoldan çözme yeteneğine kavuşmamasından kaynaklanmıştır! Aslında emeklilerin bilinçli örgütlenme yeteneği, sisteme karşı haklarını savunacak düzeyde olduğunu bilenler, bilinçli bir şekilde 16 milyon emekliyi karşısında savunmaya geçmek istemiyor!

Emeklinin patronu hükümettir, emeklinin işvereni hükümettir. Sistemdir!  Bu kadar yaşam koşullarının kötüye gitmesi, emeklinin insanca yaşamak istiyoruz serzenişinin, alanlarda basın açıklaması yapmasının bir soruca ulaşma konusunda etkili olmadığını gösteriyorsa, hükümetin bu konuda tek yetkili olması, emeklinin kitle örgütlenmesine karşı duruşundan kaynaklanmaktadır!

Emeklilerin örgütlenme adına yapacağı çalışmaların alan bulması, ulaşacakları sayısal güç ve örgütlü yapı düzeyi, hükümetle fiili mücadelede önemini artıracak, yasal statü konusunda eylem birlikteliğinin önünü açacaktır!

Sorun Emekli örgüt ve platformlarının, Sendikaların, tabanın gücü doğrultusunda birleşmeyi kabul edip, sisteme karşı tek vücut olarak birlik, irilik ve dirilik yapısını kurumsal bir konuma taşımasına bağlıdır!

Türkiye’nin işçi sınıfının çatısı olarak bilinen DİSK ve onun genel başkanı Arzu Çerkezoğlu birleşme ve tek çatı altında örgütlenme durumunu yaratma gücüne ve saygınlığına sahip olmasına karşın, kendine emekli sendikalarının bu yönde yaptıkları çağrılara henüz karşılık vermemesi, oluşacak emekli taban gücünün gecikmesinde önemli bir yer tutmaktadır!  Emeklilerin  Sendika talebi mücadelesinin  başladığı yer olan DİSK çatısı altında büyümemesi önemli bir güç ve zaman kaybıdır!

 Her geçen gün artan Emeklilerin, beraberinde getirdiği sorunlar Türkiye coğrafyasına göre değişiklik göstermektedir! Büyük metropollerde yaşayan emeklilerin, kırsalda yaşayan emeklilere gör sorunları daha fazla ve çığ gibi büyümektedir. Tarımdan emekli olanları, hayatında bir kez olsun ürününü ofise indirenler, seçim vaatlerinden faydalanarak, devlet bankalarının verdiği kredilerle emekli olma imkânı yakalayarak emekli kitlesine katılmaları, örgütlülük gücüne katılım yapmalarına yetmiyor! Çünkü kırsalda emekliler kendi kırsalında yaşamanın avantajlarını, metropolde yaşayanlara göre daha iyi yaşamaktadırlar! Alınan emekli maaşı kırsalda iyi olarak görüldüğünde, büyük şehirlerde açlık sınırının altında kalmalarına neden olmaktadır!

Asgari ücret tanımlaması artık Türkiye’de insanca yaşam hakkının karşılığı olması anlamına geliyor. Emeklilerin taleplerinin karşılığı bu! Ama bunu rakama dönüştürecek hükümet ne yazık ki yine bu dönem emekli maaşlarını asgari ücrete eşitlemeyecek, vereceği miktar dokuz bini de geçmeyecek! Bunun şuan 800 TL’si dolar artısından eridi, hadi hayırlısı; iki bayram ikramiyesi 15000 TL den vaaz geçen, insanca ve hakça yaşayacağı bir düzene itimat etmeyen emeklilerin büyük bölümü; mucizeler yaratarak oluşturduğunuz hayatta kalma yaşam denklemlerini çözmede üzerinize kimseyi tanımıyoruz. Hepinize kolay ve rast gele!!!

haber:erdal demir

 

Güncelleme Tarihi: 30 Haziran 2023, 12:00

Selva Demirci

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER