EĞİTİM İŞ”İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ İÇİN MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

banner35

10 Aralık İnsan Hakları Günü sebebiyle Eğitim İş Aydın Şube Örgütleme Sekreteri Yasemin Semiz, günün anlam ve önemini içeren mesajını yayınladı.

EĞİTİM İŞ”İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ İÇİN MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

10 Aralık İnsan Hakları Günü sebebiyle Eğitim İş Aydın Şube Örgütleme Sekreteri Yasemin Semiz, günün anlam ve önemini içeren mesajını yayınladı. Siyasi iktidarı, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı uygulamalardan vazgeçme çağrısında bulunan Semiz açıklamasına şu şekilde devam etti;

“İnsanlık tarihi boyunca sürdürülen hak ve özgürlük savaşımlarının en önemli kazanımlarından biri, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 10 Aralık 1948 günü kabul edilen "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi"dir. Bildirgeyle, insanın doğuştan sahip olduğu, devredilemez ve vazgeçilemez nitelikteki temel haklar tanımlanıp koruma altına alınmış, insan hakları kavramı ilk kez evrensel boyut kazanmıştır.

İnsan haklarının korunması ve daha da ileriye götürülmesi konusunda öncelikli sorumluluk Devlet'indir. Ancak bugün sahip olduğumuz en değerli hakkın, ifade özgürlüğünün elimizden alınmaya çalışıldığı, siyasi iktidara muhalif tüm kesimlerin susturulmak istendiği bir dönem yaşanmaktadır. Demokrasi, insan hakları yara almış ve basın özgürlüğünden söz etmek giderek imkansız hale gelmiştir. Din ve vicdan özgürlüğü sorunu devam etmekte ve tam bir ayrımcılık örneği sergilenmektedir.

Devlet tarafından ücretsiz ve her yurttaşa eşit, adil biçimde verilmesi gereken eğitim ve sağlık gibi hizmetler, siyasi iktidarın özelleştirme politikalarıyla, rant pazarı haline getirilmiştir. Eğitim hakkından tüm çocukların eşit bir şekilde yararlanmasını sağlamadığı gibi, çocukların güvenlik, beslenme, barınma, nitelikli program ihtiyaçları karşılanamamaktadır. Eğitimde yoksul halkın payına sermayenin ucuz işçi ihtiyacına servis edilmek, hükümet tarafından desteklenen tarikatların okul ve yurtlarına itilmek düşmüştür.

Hukuka güven endeksinde gelişmiş ülkelerin en gerisine itilen ülkemizde, adaletin her bireye ve suça eşit şekilde yaklaşması ilkesi de artık göz ardı edilir olmuştur. İktidarın ve yandaşlarının hoşuna gitmeyen gerçekleri dile getirdiği için çok sayıda gazeteci, aydının cezalandırılmış, hapsedilmiştir.

Kadın-erkek eşitliği konusunda da ülkemiz çağın gerisine itilmiştir. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının neredeyse tüm Avrupa ülkelerinden daha önce verildiği ülkemizde, kadına şiddet vakaları giderek artmakta ve sistematik hale gelmektedir. Kadınları korumak bir yana, onları kendi iktidarı için tehdit olarak gören siyasi iktidar, kadınların her türlü şiddet ve ayrımcılıktan korunması, kadınlarla erkekler arasında eşitliğin yaygınlaştırılmasını hedefleyen İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiştir.

Ülkemizde insan haklarına saygı öncelikle Anayasa'dan kaynaklanan bir yükümlülüktür. Anayasamıza göre, Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir ve bu özellikler, Türkiye Cumhuriyeti'nin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez niteliklerindendir.

Bu nedenle siyasi iktidarı, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı uygulamalardan vazgeçmeye;  demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, saydamlık, kadın-erkek eşitliği gibi ortak değerlerin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılmasına; her türlü etnik-dini ayrımcılık ve aşırılıkla mücadele edilmesine yönelik girişimlerde bulunmaya çağırıyoruz.

Eğitim-İş olarak, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da insan hak ve özgürlükleri için mücadele etmeye devam edeceğimizi belirtiyoruz” ifadelerine yer verdi.

Güncelleme Tarihi: 10 Aralık 2021, 21:35

Selva Demirci

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER