Merhaba değerli okurlar. Geçenlerde Sözcü gazetesinde Sn Yılmaz Özdil’in Köy Enstitülerinin kuruluş amaçları ve felsefeleri hakkındaki yazısını okurken o nesli kıskandım benim ve sonraki nesillerin bu fırsatı kaçırdığı için de üzüldüm. 1940 yılında Baş Öğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde dönemin Milli Eğitim Bakanı merhum Hasan Ali Yücel ve merhum İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un çalışmaları ile kuruldu. Amacı kırsal kesimlerdeki okuma yazma oranını artırmak öğretmen yetiştirmek ve o çocukları öğretmen olarak kendi köylerine göndermek için kuruldu. Büyük insanlarmış. Ne büyük vizyonları varmış. Büyük savaşlardan çıkmış bir ulusta böyle bir eğitim hamlesi. ALLAH hepsine rahmet etsin, ışıklar içinde uyusunlar.
Belki çoğunuz spor sayfasında böyle bir başlangıç ne alaka diye düşünebilirsiniz lütfen devamını okuyun.
Köy Enstitülerinin felsefesi, vizyonu, branşım olan futbol altyapısında uygulanamaz mı? Şayet ülke bazında bir plan yapamıyorsak en azından, şehrimizde, bölgemizde yapamaz mıyız? Önce antrenör yetiştirmek, sonra dünya çapında sporcu, futbolcu yetiştirmek emin olun hayal değil, geç kalmadık.
Sadece yaşadığımız şehrin dinamiklerinin( Vali, kaymakamlık, eğitim kurumları, belediyeler, iş insanları vb ) vizyon sahibi olmaları bir araya gelmeleri. Belki çoğunuz ya ülkenin bir yoğun sorunu var, halk geçim derdinde her şey bitti sıra buna mı geldi diyebilirsiniz. Haklısınız da .Benim uzmanlık alanım futbol olduğu için ben bunu yazıyor Köy Enstitülerinin yaptığı devrime bu pencereden bakıyorum.
Değerli şehir yöneticileri ve iş insanları, geleceğimiz olan çocuklarımızın her alanda gelişimi için şehirsel, bölgesel kalkınma hamlesi için geç kalmadık. Tek yapılacak çocuklarımızın her alanda gelişimi için bir araya gelip plan yapmak.Futbol Teknik Direktörü olduğum için ben bu devrime kendi açımdan bakıyorum.
Önümüzde bir örnek var. Branşım olduğu için, futbolculuğumda başkanlığımı yapan Altınordu kulüp başkanı Sn Seyit Mehmet Özkan. Altınordu futbol akademisi. Ne yaptı başkan Türk insanına, gencine inandı, vizyonu da olduğu için iş hayatında kazandığı paraların büyük bölümünü futbol akademisine yatırdı. Kim kazandı ; Türkiye, İzmir, Altınordu kulübü, Sn Başkan. O akademiden yetişen(Cengiz Ünder, Çağlar Söyüncü) oyuncular dünyanın önemli kulüplerinde oynuyorlar ve arkası da geliyor. Bugün İzmir’i, Altınordu kulübünü, Sn Başkan Seyit Mehmet Özkan’ı dünya tanıyor milyon dolar verseniz bu reklamı yapamazsınız. O oyuncular üzerinden Altınordu kulübü hala para kazanıyor. O çocuklar sayesinde ülkemize iki tane fazla turistin gelmesi ülke ekonomisine katkı. Şimdi yaşadığım şehri Aydın’ı dünyanın kaç ülkesi tanıyor? Zeytin’ini, İncir’ini, Kestane’sini vb kaç ülke biliyor? Ama bu çocuklar Aydınspor’dan yetişselerdi dünya Aydın’ı da o ürünleri de bileceklerdi. Olaya sadece futbol olarak bakmayın. Merhum Sakıp Sabancı’nın bir sözünü hiç unutmam dünya markası yaratmamız lazım derdi rahmetli nur içinde uyusun. Bu kadar genç nüfusa sahibiz. Vizyon sahibi, insanımıza inanmış buna yatırım yapmış bir iş insanı olan Mehmet başkanın yaptığını şehirlerimiz yapamaz mı? Lütfen hayal edin. Ama sadece hayalde kalmayın, harekete geçin emin olun geç kalmadık.
“Yapmak kelimelerden daha çok ses getirir” Anonim.
Sağlıklı, mutlu günler dilerim.
Ülkem insanına tavsiye kitap: 1984 George Orwell
GEÇ KALMADIK
Paylaş