YENİ DÜNYADA TÜRKİYE VE UMUT

 Türkiye yenidünyaya iki şekilde hazırlanmalıdır. -Yenidünya devletleriyle entegre olarak ve demokrasiyi yüceltmek -umutları ve güveni yükselten devlet anlayışıyla toplumsal mutabakatı yaratmak Dünyaya yeniden tüm insanlık ve canlılar adına bir şekil vermek amacıyla yâda başka bir deyişle dünyanın başına tüm insanlık adına bela olmak üzere yola çıkan Covid-19 Korona virüsüne karşı verilecek savaşa giren, tüm dünya ülkeleriyle ekonomik ve sosyal yapılanma adına entegre olan bir Türkiye olmalıdır. Kısa sürede alınacak ekonomik tedbirler kamu olarak katılan devlet ile birlikte devlette olmayan yüzde altmışa dayalı çalışanın iş güvencesi ve geçim garantisini sağlamak, sosyal devlet anlayışı ve aynı şekilde düşünen işverenlerin birlikte devlet destekçi önlem ve kararlarıyla yürütülen bir anlayış, yenidünyaya umutla işlerini kaybetmemiş çalışanlarla girilecektir. Bu şu demektir! Umut veren, güven veren bir devlet anlayışı; işverenleri de güçlü kılacak, devletin dışarıya olan görünüşüne öz güven sağlayacaktır yenidünyada. İşini kaybetme korkusu olmayan büyük ölçekte çalışan kesim morali yüksek bir direniş gösterecektir virüse karşı!
Virüsün başlangıç tarihiyle birlikte dünya devleri ekonomik sıkıntıları en az maliyet ile nasıl atlatacağının hesaplarını birlikte yaparak dayanışma ve yardımlaşma içerisinde acilen bir araya geldiler. Umarım bu entegrasyona ülkemiz daha fazla gecikmeden girecektir! Birçok tedbirleri almakta geciken Türkiye, bugün doğru şeyler yapıyor. Aradaki mesafeyi daraltmak bu süreçte mümkün olmaya bilir ama sosyal ve ekonomik tedbirleri teokratik anlayışın dışında ortak akıl yoluyla almalıdır. Öz kaynaklardan alınacak tedbirler yetmeyecektir. Döviz bulma konusunda ucuz maliyetli borç temin etme yoluna gidilmeli ve özel müteşebbislerin ayakta kalmaları sağlanmalıdır. Yarın bu süreç biter yâda normalleşirse, işlerine dönecek milyonlarca çalışan kapıları kapalı bulmamalıdır. Bu Türkiye’nin belini doğrultamayacağı bir sonuç verebilir. Bu tür uzun süreli tehlikelerden en az ekonomik yara alarak çıkılmalıdır!
Türkiye yenidünyaya özgürlükleri genişleten, demokrasinin taşıyıcı ayaklarını sağlamlaştıran, bugüne değin geciken anayasal hakları genişleten bir anlayışı, tekçi anlayıştan sıyırarak girmelidir. Devletin başı, muhalefet ve tüm siyasi partilerin bir arada ekonomik ve sosyal çözüm noktalarını çoğaltarak ve dayanışarak bu süreci yeni bir Türkiye oluşturarak geçmelidir. Bu sürçte devlet, hükümet toplumsal gerginliklerden sıyrılmış, alınacak önemli ve hayati kararları toplumsal mutabakatı sağlayarak geçmesi, uzlaşan ve tek yumruk, bu sürece direnen toplum anlayışını kökleri uzun filizlerle, birlikte yaptık ve başardık bağlarıyla yeniden bütünleşen bir Türkiye de yenidünyanın parlayan yıldızı olmalıdır. En büyük On devlet olma bir ramak kalmış süreçten, nerelere gerilendiğini iyi hesaplamalı ve bu konularda yine toplumsal mutabakat sağlanmış siyasi birlikteliği sağlamlaştırmış bir Türkiye olarak çıkılmalıdır. Herkesin örnek aldığı, alkışladığı Türkiye’yi yeniden kazanmalıyız. Bu umut veren güven veren devlet ve hükümet olma özelliği bu süreci en az yıkıntıyla geçerek, sorunların kısa sürede çözülebilineceği umudu ve güveni doğmalıdır. Sosyal bütünlük; kamu anlayışının sağlam temellerine, hukukun ve devlet kavramlarının, kurumlarının özgürleştirilmesine bağlı gelişir. Döviz giderlerinin, israfın alınacak tedbirlerle, öz kaynakların üretim gücümüzle, elde edilmesi gereken döviz girdilerinin en az maliyet ile sağlanması acilen toplumsal mutabakatın birlikte altına imza koyduğu kabul ile gerçekleşmelidir.
Bu süreci en az yasaklar sözcüğünün kullanılmasıyla geçirilmesi dileğimle evde kal, sağlıklı kal diyorum.


Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.