Yağmurla Gelen Adam

Demokrasilerde sistem; çoğunluğun tercihi ile yönetme yetkisini, sistemin gereği seçim yolu ile seçilene vermeyi gerektirir.

Seçilen; demokrasinin kavram ve kurumlarında yönetme kurallarında gösterilen kanunlara uymak ve tüm hizmetleri kendi çoğunluğuna  değil, milletin tamamına vermektir.

Hiç bir seçilen demokrasinin imkanlarını kullanarak, kendi sistemini getirip, demokrasiyi tasfiye etme yetkisine sahip değildir. En azından Meşruiyeti kabul edilemez. Dayatmadır, tek adamlılık tir, teokratik yapıdır.

Adına padişahlık derseniz, toplumu, ümmet toplum yapısına götürürsün. Bu sistemde, ütopyacılık esastır. Bu sistemi demokrasinin tüm imkanlarını kullanarak yaratmak ise vatana ve milletin iradesine ipotek koymaktır.

Sonuç yine milletin iradesi ve direnciyle çözülür.

Akıl ve mantık;  bu toplumu yönetmeyi gerçekleştiren, sosyal hayatı oluşturan kuralları nizam altına alan  DEVLETİ ve onun kavramlarından oluşan hukuku yaratandır.

Aynı akıl ve mantık; bu gücü bir insanın vicdanına teslim edecek ve bir adım kadar yakınımızda görülen tehlikenin farkında olamayacak kadar, aklın ve mantığın uzağında ve bu gerçeği göremeyecek kadar GAFLET ve DELALET içinde olmayacaktır.

Milli iradenin, çağın gerçeği olan katılımcı demokrasiden koparılıp, çağın dönüşüm içinde ki gerçeğinin bile kabul etmediği tek insan KAVRAMINA teslim etmeyi ve onun kontrolünü asla toplumun elinde tutamayacağı vicdanına bırakmayı, çağdaş yaşam gerçeğine aykırı olan bu duruma, geleceğin aydınlık ışığında  milli iradenin hakim kılındığı parlamenter sistemi yeniden dönüşü sağlamak için irademize ve tecelli ettiği direncimize sahip çıkıyoruz.

Aydın'da bir devlet adamı rüzgarı esti. "Vallahide düzelteceğim Billahi de düzelteceğim bu kötü gidișatı" diyordu! Kendinden emindi çünkü toplumun sıkıntılarını ve yoksulluğun, çaresizliğini biliyordu! Biliyordu korkular ve baskılar altına sıkıntı çeken emekçinin, köylünün ve çiftçinin sorunlarını, biliyordu devletin yetersiz ellerde günü birlik yönetildiğini, devletin içte ve dışta Güvenilirliğinin durumunu ve buna bağlı ekonominin durumunu. Vesselam kendini devletine, bekasına ve liyakatın özüne adamıș bir modern dünyanın, çağdaş yaşamın efendisi, devlet adamı! Entellektüel dünyanın resmini ve yaşamın hikayesini milletine ders verir gibi anlatan, devleti ve demokrasiyi yönetmenin erdemliliğini, ahlakını ve yetkinliğini ulusa anlatan bu yağmurla gelen adam umut rüzgârlarının filizlerini ekti vesselam...

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.