Ya yol bulmalı ya da yeni bir yol açmalı!

Çarşıda dolaşıyorum.
Herkes üst üste. Masalar yan yana.
İnsanlar sarmaş dolaş. Çok az kişide maske var.
Maske takanlar da genellikle o beldeye dışarıdan gelenler.
Özellikle kadınlar maskesiz erkekleri uyarıyor.
Cevap çok bilindik!
“Korona Morana bize bir şey yapmaz abla!”
Sahil kentlerinde çöplerini, çöp kutusuna değil de yanına atanlara el yıkamasını öğretmek ve sağlığa uygunluk kurallarını anlatmak çok zorlaşıyor.
Oysa Müslümanlığın temel şartı temizlik.
Anlaşılan o ki; İslam’ı çok iyi bildiklerini söyleyen yöneticiler bu şarttan haberdar değiller!
AVM’den dönen kızım dehşet içinde anlattı.
İçi magandayla dolu araç, çıkış kapısında bir motosikletli kadın ve kızını sıkıştırmış.
Kadın, doğal olarak önce çocuğunun sonrada kendi canını düşünerek bağırmış.
Suçlu ve güçlü olan zatlar, araçtan inip kadının üzerine yürümüşler.
Kadını ortalarına alıp tartaklamaya başlamışlar.
Çevreden gelenler ayırmak isterken, magandalardan biri elini beline atarak silahını çıkarmış.
Belki de tek aklı başında olan bir arkadaşı, silahla birlikte elinden tutup o kişiyi arabaya sokmuş!
Herkesin gözü önünde kadın ve kızlara silah çekebilen kişilerin ülkesiyiz artık!
“Yani tesadüfen yaşıyoruz!”
Sosyal medyayı disipline etmek için yasa çıkaran iktidar, o medyada ellerindeki tüfekleri göstererek “Reise karşı yapılacak her şey için silahlanıyoruz” diyenlere karşı hiçbir şey yapmıyor…
Bilgisayarda düşüncesini yazanlar suçlanırken, silahlarını gösterip öldürmeye hazır olduklarını açıkça beyan edenler ise suça teşebbüsten muaf tutuluyor!
 
Yakın zamanda katıldığı televizyon programında “15 Temmuz kursağımızda kaldı, istediklerimizi yapamadık. Boş bulunduk. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim sitede hâlâ 3-5 var, benim listem hazır açıkçası” şeklinde ifadeler kullanan yazar Sevda Noyan’a hala savcılar gerekeni yapmadılar!
Açık açık insanları ölümle tehdit eden, ölüm listesinin hazır olduğunu söyleyen, kendilerinin “donanımlı ve en az 50 kişiyi halledebilecek” kapasitede olduklarını kaydeden Noyan’ın, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmekten ve nefret suçu işlemekten yargılanması gerekirken, bu güne kadar hiçbir işlem yapılmaması ülkenin hukuk devleti olmaktan çıktığının açık göstergesidir!
***
Yukarıdaki örnek olaylar artık olağanlaştı.
AKP iktidarı, ülkeyi bölmekten öte iyice çağın dışına itti.
İnsan ilişkilerini kirletti.
Yaşam biçimini değiştirdi.
Anadolu insanının birbirine duyduğu sevgi ve saygıyı yok etti.
İnsan haklarını kısıtladı. Özgürlükleri sildi. Adaleti kendi anlayışına göre uyguladı!
Kendileri sarayda yaşarken İslam’ı dahi meşreplerine göre uygulatmak için toplumu zorladı!
Halkı farklı kimliklerinden dolayı böldü.
Birbirilerine karşı kin ve nefret duygularını körükledi!
Yandaşları kolladı. Karşıtları aşağıladı.
Taraf tuttu.
Aslında; ülkemizin örf ve adetlerine uygun yaşamaya çalışan insanlar, daha kötü, daha geri ve çirkin bir yaşam biçimine doğru yönlendirildiler!
Sabahtan akşama kadar yalan beyan, haber ve olaylarla halkı, önce korkutup sonra sindirdiler.
Covid-19 ülkede tekrar çoğaldı!
“Her şey bitti” diyenler, şimdi “aman gerekli önlemleri hemen alın” diyorlar.
Sağlık Bakanı 2. atak başladı diye uyarıyor.
Ankara’da yoğun bakım ünitelerinde yer kalmadığı açıklanıyor!
2. Atağın geleceği aylar öncesinden bilim insanlarınca söylenmesine rağmen, yurttaşları sahil kentlerinde ölüme gönderen zihniyet, kendi sağlıklarını korumakta tam başarı sağladı!
Kısaca AKP iktidarı, yalan, dolan ve de hurafelerle yönettiği, hırsızlık ve yolsuzluklarla devleti iflasın eşiğine getirdiği Türkiye’de, toplumun ruh sağlığı bozuldu. Yurttaşlar psikolojik travma içinde. Ne yaptığının farkında değil…
Sözün özü; Evrensel hukuk yok. Yargı taraflı ve bağımlı.
İktidarın karşısında halkı koruyacak muhalefetin olmaması!
Bu ülkede can ve mal güvenliğinin kalmadığını gösteriyor!
Bu durumdan kurtulmak için ya bir yol bulunmalı. Ya da yeni bir yol yapılmalıdır!
 


Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.