Memleket yangın yeri! Geçmişten ders almıyoruz!

Geçmiş yıllarda rant uğruna yapılan yangınlar, bu yıl önüne geçilmez bir serbestlik ve rahatlık içinde, geçmişten ders alınmayan bir rahatlık içinde, yetkililerin farklı söylemleri ile yine başı boş güvenlik önlemleriyle girilen yaz sezonuna, içimiz yanarak girdik.

Önü arkası kesilemeyen yangınlar; hangi alınmayan güvenlik önlemleri ve ihmallerden dolayı ülke komple yanıyor! Bu duruma ne yürek dayanır nede psikolojik durumumuz dayanır! Güzelimsi ülkeyi kimler ve niçin yakıyor! Bu yangınlara ve milletçe yaptığımız isyana sahip çıkacak bir ya da birileri yok mu? Ülke sahipsiz mi kaldı! Atı alan Üsküdar’ı geçti geçmesine de genç Cumhuriyet ve Ülkemize neler oldu! Çok geç kaldığımız bir noktadayız!

Kuyruk acısı olan EMPERYALİSTLER bir zamanlar adına  işgal devletleri denilen müttefiklerce talan politikasıyla “SEVR” antlaşmasına mahkum edilmeye çalışılırken, kahraman ve devlet adamı kimlikleri tarihe geçmiş bir Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve bir çok devlet adamı kimlikleriyle yaşamış isimlerce dize getirilenler, şimdilerde elleri kolları serbest at koşturanlar tarafından talan edilmeye çalışılıyor, BPO eş başkanlığı ve BOP projesi sayesinde parçalanmaya çalışılıyor! Bu Milletin “Hattı Müdafaa değil Sathı müdafaa vardır” sözünden yola çıkması gereken tüm düşmanlıklar bu ülkeye yapılıyor!

 Başka vatan yok, başka Türkiye yok! Bu ülkeye elini kolunu sallayarak Ortadoğu’dan salla parti giren Suriyeli, Afganlı ne oldukları belli olamayanlar tarafından top yekûn yakılmaya mı çalışılıyor?

Yoksa milletin birlik ve beraberliğini bozduklarına inanalar ülkenin sınır anahtarlarını bu kadar ucuza alacaklarını mı  sanıyorlar! Bu ülkeye bedel ödeyenler, nenelerimiz, dedelerimiz ve nice kınalı kuzuların ahını kimler yüklenecek.

Bir ikinci kurtuluş savaşı kapımıza kadar dayanmışken bizler, aydınlar, milli irade bu konulara dışarıdan mı bakacağız! Hangi yürek ve vicdan dayanır bugün ülkede yaşananlara! Ülkede yangın dört bir tarafı sarmış, binlerce tabiatı ve dengesini koruyan canlılar çığlıklar içinde yanarken, doğ yok edilirken, köyler boşaltılırken, havai fişeklerle eğlenenlere yazıklar olsun! Devletin eli kolu bağlı bir şekilde iki üç uçan helikopterle yangını söndürmeye çalışanların karşısında, ekmeğini, tankerini, traktörünü kapıp vatan ormanlarını korumaya gelenlere selam olsun! Selam olsun canlarını bu güzel vatan için alevlerin içine atanlara. Selam olsun şehitlere, rahmet olsun ruhlarına!

Bakın tarihi yoklamadan bu ülkenin başına gelecekleri anlamak istemeyenlere, tarih sayfalarından yazalım;

 Amerika Irak'ı işgal ederken Irak ordusu hiç ortada görünmedi.

Irak ordusunun savaş uçakları hiç kalkmadı.

Tek bir tankı sokağa çıkmadı.

Amerika pikniğe gider gibi elini kolunu sallaya sallaya Irak'a girdi ve ele geçirdi.

Tüm dünya buna şaşırdı.

Peki, neden Amerika bir direnişle karşılaşmadı?

Saddam Hüseyin direnmeden Irak'ı Amerika'ya teslim mi etmişti?

İşgalden sonra ne Amerika ne de CIA bu durum hakkında tek açıklama yapmadı.

Yıllarca bu konu ve soru insanların zihinlerini meşgul etti.

Bu sorunun cevabını bilmek için 1950'de ABD tarafından CIA desteği ile Irak'ta büyütülen "Keşnizani Tarikatını" bilmeniz gerekir.

CIA desteği ile Irak'ta büyütülen bu tarikat Avrupa, Amerika ve Orta Asya'ya kadar yayıldı.

Saddam darbe devrim ile Irak'ı ele geçirdiğinde Saddam'a tamamen itaat ettiler.

Saddam da onlara bir şey yapmadı.

Fakat Keşnizani Tarikatı ordu, bürokrasi, emniyet, istihbarata kadar her yere adamlarını sokup ülkeyi içeriden ele geçirdi.

Genelkurmay Başkanından istihbarat başkanına, İç işleri Bakanından Emniyet amirlerine kadar çoğu kişi Keşnizani Tarikatına bağlıydı.

Tamamen CIA ve MOSSAD kontrolüne girmişlerdi.

Üstelik Saddam'ın eşi ve akrabaları da Keşnizani Tarikatına bağlanmıştı.

Ve Irak Amerika tarafından artık işgal edilebilirdi.

Kimse direnmeyecekti.

Ve Saddam...

Her şeyi anladığında vakit çok geç olmuştu..

Emperyalist ülkeler her zaman tarikatları kullanmışlardır, çünki o tarikatları kuran yine kendileridir.....

Prof. Dr. Yavuz Kaya diyor ki:

Bir kez daha düşünün, Bu ülkede;

-Neden ağır bir ekonomik yıkım yaratıldı?

-Neden varlıklarımız satıldı?

-Neden altın rezervimize kadar ihtiyat akçemiz harcandı?

-Neden inanılmaz bir dış borç yaratıldı?

-Neden Londra mahkemeleri yetkili kılındı?

-Neden maliyetinin çok üzerinde alt yapı çalışmaları yapıldı,30 yıllık garantiler verildi hemde enflasyona indeksli kur ile?

-Neden Atatürk ismi silinmeye çalışılıyor?

-Neden T.C. tabelası kaldırıldı?

-Neden sınır güvenliği yok ve vasıfsız milyonlarca sığınmacı ülkeye dolduruldu?

-Neden bir demografik bozulma yaratıldı?!

-Neden devlet kurumları yok edildi?

-Neden kuvvetler ayrılığı kaldırıldı?

-Neden denge-denetleme mekanizmaları kaldırıldı?

-Neden vergilerimizin akibetinin hesabı verilmiyor?

-Neden Milli Güvenlik Güçleri sistemi değiştirildi?

-Neden askeri okullar ve askeri hastaneler kaldırıldı?

-Neden bazı savunma sanayi kuruluşları satıldı ve üretim yapamaz hale getirildi?

-Neden ülkenin telekomünikasyonu satıldı?

-Neden eğitim sistemi laik sistem dışına çıkarıldı?

-Neden orta ekonomik sınıf yok edildi?

-Neden üniversitelerin kalitesi düşürüldü?

-Neden sağlık sistemi kötü?

-Neden anayasa hükümlerine uyulmuyor?

-Neden uyuşturucu ve mafyanın merkezi olduk?

-Neden bağlı olduğumuz AİHM kararları uygulanmıyor?

-Neden tarikat ve cemaatler holdingleşip devlete yerleştirildi?

-Neden ortak akıl devre dışı bırakıldı?

-Neden yetişmiş insan gücümüzü kaybediyoruz?!

-Neden üretim ekonomisinden vazgeçildi?

-Neden kendimize yeten tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlı olduk?

-Neden bu kadar çok gaz, petrol nadir element kaynakları keşfedilirken (!) enerjide dışa bağımlılık arttı?

-Neden yıllar öncesinden bir varlık fonu oluşturuldu ve sorgulanamaz kılındı?! Yıllar öncesinden!…

-Neden Biden ile baş başa yapılan görüşmeye dış işleri bürokratları alınmadı ve arkasından sınırlarda açık kapı politikası ile genç erkek Afganlı ve diğerleri akın akın ülkeye girmeye başladı?

Tek cevap: Emperyalist BOP projesi işliyor?

Ülke sistematik işeyen BOP Projesine ve istenilenlere hala neden görev adamlığı yapıyor! Bu ülke Cumhuriyeti, Demokrasiyi, eşi benzeri olmayan doğa güzelliğini hangi koşullarda ve kaç yıl sürede, hangi zorluk ve yoksulluklarla kazandı?

Milletin milli Şuurunu yok sayanlar; bu ülke yanarken gösterdiği duygusal ve eylem birlikteliğinden birileri ders alarak ucuz ama pahaya mal olacak işlerle koltuk sevdasına feda ettikleri ülkeyi gözden çıkartmayı kolay sanıyorlar! Asla ve kata akıllarının ucundan bile geçirmemesi gerektiğini anlamalıdırlar!

Zaman ülkenin ekonomisine, sosyolojik yapısına ve bütünlüğüne negatif bir çizgide ilerlerken; milli iradenin bütünlüğü konusuna siper almış  tarikatların hazırlıklarını ve büyümelerini sağlayan CIA ve EMPERYALLER bu ülkenin SEVİR antlaşmasının acısını ve kuyruk acısının intikamı için kapılarımızı zorluyor!

Dünden bugüne genç Cumhuriyeti ve Türkiye Ülküsünü yok etmeye çalışanlara verilmesi gereken cevabı tarih bir kez daha yazar umudu hepimizin yüreğinde yeşeren birlik ve beraberliğin Milli iradeye yansıması olacaktır!

MONTRÖ DEVLET OLDUĞUMUZ TARİHİ BİR ANTLAŞMADIR VE MİMARLARI ÜLKENİN DEVLET ADAMARI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, İSMET İNÖNÜ VE SİLAH ARKADAŞLRIDIR!

HABER: ERDAL DEMİR