TEMCİT PİLAVI

Değişik ve kaos dolu bir gündemi debelen debelene yaşamaya gayret ederken, beynimiz bocalamayla boğuşurken, şaşkınlıkla, algılama arasındaki nüansı yakalamaya çalışırken günler su gibi akıp geçecek ve biz o vaad dolu süreçlerin dibine vura vura geleceğiz. Temcit Pilavı başlığı ilginizi çekmiştir. Velhasıl nereden çıktı bu pilav benzetmesi derseniz…. Direkt bir bağlantı ile  Bu cümlelerden yürüyerek, gelelim 2022 yılında yapılması ya da yapılacak mı acaba diyerek düşüncelere daldığımız genel seçimlere. Merak ve tuhaf bir heyecan içindeyim bir vatandaş olarak. Her seçim gelecek belirler. Toplum seçer, seçilenlerden umut içinde iyi bir ülke geleceği oluşturmasını haklı olarak bekler. Şimdiden fokur fokur kaynayan siyasi partilerin sahalara inmeye başladığı zamanlardayız.  Hazırlıklar başladı. Sokaklar, parti temsilcileri ve daha sık alanlarda görmek istediğimiz vekiller ile sarıp sarmalanıyor. Biraz abartıyor olabilirim ki bilinçli yapıyorum. Kimisi kahvede, kimisi köylerde, kimisi kurumlar arası istişarede, kimisi derneklerde, kimisi ise yerinden kıpırdamıyor. Armut piş, ağzıma düş gibisinden. Maalesef ki aynı senaryoları yaşamaya devam edeceğiz gibi. Temcit Pilavı misali biz söyleyeceğiz, biz isteyeceğiz, biz gene aynı sıkıntılardan serzeniş edip dertlere derman olunmasını talep edeceğiz. Verilecek vaatler, gönülden gelen ya da gelemeyen biz varsak her şey tamamdır’a benzeyen biraz ruhu okşayıcı sloganlarla bezenmiş kimisi için göstermelik çabalar, aman halkım, canım halkım diye diye göz boyayacak olanlar….Fazla detaya girmek istemedim. Genel bakış açısı ve traji komik olma yolunda giden bu tavırlar artık halkın gözünden kaçmıyor inanın. Hizmet edecekseniz oy sizin, çamur siyasetlerle gündemi meşgul etmeyecekseniz oy sizin, çözüm odaklı sistem kuracaksanız oy sizin, milletin çıkarlarını bireysel çıkarlarınızdan önde tutarak çalışacaksanız oy sizin… En basitinden, Halkın nabzını ölçmeden, halkla bütünleşmeden, oturup en azından bir esnafın iki kelam derdini dinlemeden bu seçmen size oy moy verir mi; vermez. Öbür taraftan bakarsak seçime bir iki ay kala sahalarda boy gösteren, göstermelik siyaset yapanlara ise hiç oy vermez. Klasikleşmiş eylemler tat verdi. İcraata aç olan bir toplum söz konusu. Bilinçli ve her şeyin farkında olan bir toplum söz konusu. Sürece az kaldı. Sene dediğin çabuk geçer, gider. Şimdi o koltuklardan hiç kalmayacağını düşünenler gün gelir oturacak koltuk bulamayacak hale gelebilirler. Dikkat etmek lazım, fazla öz güven dibe vurdurur. Genel seçimi var sonra da yerel seçimi var. Ülkemiz çok kıymetli ve oyumuz bizim için çok değer taşıyor. Bu hürriyet ise demokrasi sayesinde….

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.