TEKGÜÇ-DER Genel Başkanı Erdal Demir; bayramda emeklilere verilen 4000 TL olan ikramiye ücreti ile ilgili açıklamada bulundu. Genel Başkan Demir;

“HAK yemeği ve gıybet yapmayı! Adaletsiz davranmayı, eşitsizlik yapmayı, kardeşliğe nifak sokmayı, din, dil, ırk demeden insanı sevmeye gölge düşürmeyi...

Tüm kötülükleri keselim...

Dini ritüellerimiz; insan sevgisi, ahlakı, edep ve ahlakı üzerine ne engin bir yapı oluşturduğunu görmemiz için var olduğunu görme konusunu her geçen gün unutmaya başladık!

Toplum iki uçlu siyasal bir yapı, ekonomik yaşam kavgası iki ayrı uçta iki ayrı yapılaşmayla ayrışmış, vatan ve ülkü sevdası neredeyse miras olarak yeni nesillere  kalmamış bir hale gelmiş! Neleri mi kaybettik, Andımızı, TC kavramını, şimdilerde yeni bir oyunla anayasamızın ilk dört maddesini makasa almaya çalışan bir zihniyetle karşı karşıyayız! Geriye ne kaldı?

Yakında çeşitli etnik yapıdan oluşmuş bir toplum içerisinde ne olduğunu anlamayan bir nesille karşı karşıya kalacağımızla AP açık ortadayız! Sormazlar mı bizlere; koca bir ulus olmak için bedeller ödediniz! Tarih yazdınız ne oldu da asimilasyona kucak açtınız, vatanı ellerini kollarını sallayanlar istila etti! “Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi” gaflet uykusundan neden uyanmadınız demezler mi?

Bu ülke esaret altından yokluk içinde ulus oldu! Millet olmanın gururunu yaşadı! Bu ülke birlikte yaşamanın ne olduğunu bilen bir Anadolu kültüründen geliyor! Ayrışmaya, farklılaşmaya giden yollara kanmamak lazım! Bu ülke tüm renklere yeterlidir! Dılşarıdan ve içerinden gelen tehlikelere karşı kol kola çok mücadeleler veren birlik bağından, sevgisinden nasibini almış millet anlayışını yaşıyor!

 Kurban bayramını her geçen yıl neden yok denilecek kadar heyecansız geçirip, milletçe kardeşliğin, barışın tadını yaşamayacak duruma geldik? Çünkü; içimizdeki hainlerimiz, iş birlikçilerimiz; dışarıdan iştahı kabarmış emperyalist güçlerle birlikte yardakçılık yapmanın alenen sahnelendiği günleri bizlere yaşatmaya başladılar!

Türkiye sadece Emeklilerin açlık ve sefalet içinde yaşadığı bir yer değil, aynı zamanda orta direğin yok olduğu, elini devletin eliyle tutunmak için uzatanların yoksullukla boğuştuğu bit ülke durumuna geldi!

Makas olası süratle acımaya başladı ve sosyal yapı denge açısından deprem üzerine deprem geçirirken bu ülkenin başında kiler gaflet ve delalet içinde davranmaktan ne zaman vazgeçecekler diye bekleyen büyük bir kitleyle baş başa kalmıştır!

Kardeşi kardeşle karşı karşıya getirecek bir tehlikenin içindeyiz!

Yarın nasıl bir sonuçla uyanacağımızı bilemediğimiz bir yönetim anlayışının içindeyiz!

Devletin gücünün yabancılara karşı ekonomik bağımlılığının her geçen gün zayıfladığı bir sürecin içerisindeyiz!

İyilerin kötüler tarafından yok edildiği bir zamanı yaşıyoruz!

Sap ile samanın karıştığı bir yarına yelken açmış geleceğin içerisine ve türbülansına girmiş durumdayız!

Say say bitmez bir çilenin rüzgarına ve akımına kapılmış durumdayız!

Ne keselim diye saydıklarımızın içinde yönümüzü bulmanın çabasıyla uyanmak ve direnmek zorundayız!” ifadelerine yer verdi.