7 Eylül’de Aydın’da kurtuluş gününde işgalci güçlerden bahsederken Yörük Efe Ali ve Demirci Mehmet Efe’den bahsederken şu sözleri sarf ediyordu;
“Bu ülkenin Kuva-i Milliye ruhu ve Yörük Efeleri varken bu ülkeyi işgal etmek isteyenler buyursunlar gelsinler bakalım; karşılarında bizi bulurlar. Salonda bulunan sivil toplum ve kurum temsilcileri, muhtarlar, kanaat önderleri coşku dolu bu sözleri alkışlarla karşıladı.
Davutoğlu coşkulu konuşmasının yanında İl Valisine de sitemli sözler söylerken biraz buruk davranıyordu ”Böylesine anlamlı bir günde bu ülkenin Dış İşleri Bakanlığı’nı, Başbakanlığı’nı yapmış biri olarak iki cümle konuşmak istemiştim. Hepsi buydu talebimin. Bu arzumun üzerinden saatler geçmesine rağmen cevap alamamak bana yapılan bir züldür dedim ve kutlamalara parti temsilcilerini yönlendirdim. İlde bulunduğum süre içerisinde bir çok kurumu ziyaretlerinde bulunurken ilin Belediye Başkanı Sayın Özlem Çerçioğlu’nu, Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay’ı da ayrıca ziyaret ettim.
Konuşmasını sürdüren Davutoğlu Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştirirken” Bu ülkede geçici kararlar ne yazık ki kalıcı kararlar şekline dönüştü” Alınan kararların ülkenin menfaatine dönük kararlar olmaktan çıkıp AKP’nin ve yandaşlarının yararına yani kendi gelecekleri için alınan kararlar durumuna dönüştü. Daha düne kadar Arap Birleşik Emirlikleri(ABE) sözünü ve sohbetini ettirmeyen edenleri de neredeyse cezalandırmayı düşünen bu hükümet bugünlerde ABE ile dost köprülerini yeni ilişkileri kurmak adına geliştirmeye çalışıyorlar. Bizler buna Sedat Peker’İ susturma yollarını açma çalışmaları diyoruz. Tabi ki ülkelerle her zaman görüşme yapılabilir, yakın ilişkiler geliştirilebilir ama bu ülke menfaatleri için olmalıdır.
Gittiğim her yerde, gezdiğim her sokakta insanların ekonomiden yakınmaları ve açlıktan bahsetmeleri içimi acıtıyor. Ülke gerçeklerine kulaklarını tıkamış bu hükümet kendi yandaşları ile çıkarlarını koruma konusunda alenen her şeyi yapar duruma gelmişlerdir. Benim bugünkü hükümette başbakanlık yaptığım dönemle ilgili gelen sorulara verdiğim cevaplar yaptığım seyahatlerde anlaşılır bir dille halkı aydınlatma adına yapılmaya devam ediliyor. Konuyu bir örnekle açıklayacak olursak Başbakanlık döneminde söz konusu olan dört bakanın Yüce Divana götürmesi konusunu hem kendileri ile hem de Cumhurbaşkanı’ndan randevu alarak durum değerlendirmesi yaptık. Yüce Divan’a gönderilmesi konusunu hem partinin hem de ülkenin geleceği açısından önemli olduğunu vurguladı. Bir gün sonra durumun değiştiğini görünce Cumhurbaşkanı ile tekrar görüşme sağladığında, bazı konuların geleceği için böyle olması gerektiğini söylemişti. Benim bundan anlayacağım tek başına karaların verildiği dönemin başladığıydı. Ayrıca Devlet erkanının zarraf dahil hediyelerin geldiği yerlerden alınmamasını Devlet için önemli olduğunu söylemiştim. Bu tür kabuller gelecekte ülkenin karşısında problemler çıkaracağını söylemişti. Artık görevi bırakmanın zamanı gelmişti. Ülke için yapılacak çok önemli işlerin olduğunu biliyoruz ve bugün bu işlerin sorumluluğunu taşıyarak alanlarda halkın içindeyiz.
Aydın’da bugün halkın içinde dolaşırken 60-65 yaşlarında bir hanımefendi bana çok önemli bir şey söyledi. Siz önemli bir görevdeydiniz. Eliniz her şeye ulaşıyordu. Kemdiniz için bir çok şeyler yapabilirdiniz. Ama adınıza hiçbir şey hiçbir menfaat ve artı değer yazdırmadınız işte bu yüzden sizi çok seviyoruz.
Konuşmasını yurt içindeki dizi programları ile ilgili örnekleri aktararak devam eden Davutoğlu, Aydın Yörük Efe Dernek Başkan ve Temsilcileri, muhtarlar, Hacı Bektaş-i Veli Vakfı Cemevi Başkanı, Alevi Kültür Dernekleri Aydın Şube Başkanı, AKD Köşk Şube Başkanı ve basın olduğu halde yemek salonuna geçildi. Kalabalık bir misafir eşliğinde sohbetler edildi, toplantıda basına soru sorma ve katılımcılara soru sorma bölümü açılmaması dikkat çekti.
