ŞİMDİ NE OLACAK 30 AĞUSTOS KLAVUZUMUZ OLSUN

Türkiye bir Ortadoğu ülkesi değildir asla da olmamalıdır. Bugün Türkiye’yi türlü oyunlarla seslendiren ABD, bunun altında yatanları açıklamasa bile biz bunu kolaylıkla böyle anlamalıyız.

Önce dostumuz Suriye; Emevi camii sevdası ve sonuç dört milyon sığınmacı!

Türkiye 2002 de iktidara gelen AKP hükümetinin var oluşunu ve iktidara taşınmasının mimarları Feto ve ABD 'dir. Tayip Erdoğan o dönemde eş başkanlık sevdası ve iktidar olma hırsının kurbanı olurken, beraberinde Türkiye’de bu ateşin içine atılmıştır. Çünkü oynanan oyun, Lozan’ın öcünü almak, BOP projesinin önce eş başkanı sonrası kurbanı olmak oyunudur!

  Feto ABD için ve ılımlı İslam anlayışı için emperyalizm ve Türk İslam sentezi tarafından seçilmiş en iyi piyondur. Oldukça akıllı görülen bu karakter; yapılacak en sözde zekice tavırlar sergileyerek, kavramları tek elde toplama, kurumları tek elde toplamak adına, olmayan suçlardan suç yaratarak, Türkiye’ye olmaz sıkıntılar yaşatmış, Türkiye değerli insanlarını kaybetmiş, acımasızca insan ölümleri yaşanmış, Türkiye’nin gururu TSK’lerinin onurunu ayaklar altına almış, dağda ülkesi için savaşanlar vatan haini ilan edilmiştir. Buna Tayip Erdoğan ve AKP’de, kullanılarak bu olayları kendisine alet edilmiştir.

2013’ün 17 ve 25 aralık yaşadığı olaylarla AKP ve Tayip Erdoğan nasıl bir oyunun içinde olduğunu görerek, şartlar çatışınca karşı harekete geçmiş ve günümüze değin süren bir mücadele,15 Temmuz 2016 tarihinde yapılan haince darbe girişimini, yok sayılan TSK’lerinin akıllıca ve vatana sahip çıkan bir demokrasi kahramanlarının sayesinde, korkunç bir sondan kurtulmuştur.

Bir zamanlar Okyanus ötesine şükranlarını gönderenler, bugün oradan bu tehlikeli maddeyi Türkiye’ye geri getirmenin yollarını aramaktadır.

Vatan'a hainlik yapan her kim olursa olsun, bu nedenden dolayı, iadesi gereken Feto’nun verilmesi yerine, Türkiye ABD tarafından NATO’dan çıkarılma tehdidi karşı karşıya kalmıştır. Hayır asla çıkarılmamalı ve buna fırsat verilmemelidir. Batılı emperyalistlerin Türkiye’yi parçalama projesinin tamponu olan NATO’dan çıkarılma gerçekleşirse Türkiye Avrupa’da yalnız ülke durumuna düşürülecektir.

Şimdi Türkiye ve Tayip Erdoğan başını ellerinin arasına alarak iyi düşünmelidir. Tehlike geçmemiştir. Vatan hainleri giderken yanlarında birilerini de götürmek isteyecektir. Aslında götürmek istedikleri vatandı. Ama bu millet hainlere geçit vermedi, hiçbir zamanda vermeyecektir. Bugün hayırsızda olsa bu girişim, birlerinin ve milletin bütünlüğü kabullenmesi için bir vesile olmuştur. Bizim tek ideolojimiz vardır, olmalıdır da” Türkiye, her zaman önceliğimiz Türkiye’dir.

Şimdi bir yanlış daha düzeltilmelidir. Cumhurbaşkanı milletin uzlaşı ve birlikteliğin Türkiye için büyütülerek bir arada olmasını sağlamalıdır. Bugün 30 Ağustos ve bunu daha iyi idrak etmeliyiz! Bu ülke o ruhu asla elden çıkarmamalıdır! Bu ulus özgürlüğüne kavuşurken aynı zamanda devlet olmayı da başarmış, Cumhuriyeti kazanılmışlarının en büyüğü olarak ortaya çıkarmıştır! Bunu yapan devlet adamları öğünün ruhuyla ve vatan sevdasıyla yapa bildiyseler, 30 Ağustosları bu millet istettiği her süreçte yaşatacak Anadolu kültürünün nimetlerinden ve ruhundan faydalanarak yapabilir, Tek başına dayatmacılık yapmak birlikte başarma ruhunu öldürmekten başka bir işe yaramamaktadır! Bugün dediğimiz o zamanların  milli iradesine sahip çıkıp, bir olmanın yolu açılmalıdır. BU başarılsaydı;

Feto örgütünün kendisini saklama ve hükümetin içine sızma ya da içerideki mevcudiyetini devam ettirme imkânı bulamayacaktı. Aynı zamanda 20 yılda ortaya çıkan ayrışma ve ötekileştirme sorunu ve hastalığı kendini bir olmaya bırakacaktı. Ama Tayip Erdoğan ileride ki kurgu ve başkanlık sistemini ancak AKP hükümetiyle yapabileceğini düşündüğünden, bir olmanın, iri olmanın ve diri olmanın yolu tıkandı. Bugün bu yanlış düzeltile bilir. Hükümet, Milli Eğitim, Milli savunma, İç işleri ve Maliye bakanlığını CHP ve MHP arasında pay ederek bir iradenin varlığı dediğimiz milli mutabakat hükümet modeli yaratılmalıydı! Ne Suriye nede Afganistan bir ağızdan çıkan kararlarla bugünü Türk milletine yaşatmayacaktı! 30 Ağustos’ta bedelini milletin ödeyerek kazandığı zaferin değerleri; bugün birer birer elimizden göz göre göre gitmeye başlamıştır! Bu kazanlımlar özgürlük ve vatan kazanılmalarıyla birlikte” Vatan misakı milli sınırlar içinde bir bütündür” anlayışının korunmasıdır! Bu sınırlar her başı derde giren ülkenin yol geçen hanı değildir. Bekleme havuzu değildir! Neredeyse yeni bir kuşak oluştu Suriyelilerden. Bu kuşağın tanımadığı ve sadece ailesinden dinlediği Suriye’ye geri dönmesi oldukça güçtür! Tabii ki ailelerinin de öyle!

Ekonomi aylardır gizli saklı ve önlemlerle sağlıklı bir yapıdaymış gibi götürülmekteydi. Şimdi en çok bu beraberlik ve dirlik ekonomi çevresinde düşünülmekte ve istenmektedir. Üç beş Rus turistin davul zurna eşliğinde gelmesini kutlamak ekonomiyi kurtarmayacaktır. Tarıma, Hayvancılığa ve öz kaynaklara dayalı ekonomi programı hızla devreye konmalı ve dışa bağlamlılıktan geleceği kurtaracak modeller yaratılmalıdır. Bu arada taşeronluk sisteminden biran evvel kurtularak işçi sınıfının barışık yaşaması ve refah düzeyinin elden geçirilmesi sağlanmalıdır.

Öğrencilerin fikir ve irade özgürlükleri kısıtlanmamalı, sendika ve sivil toplum örgütlerinden daha fazla bir araya gelmenin yolları aranmalıdır.

Sözde itibarı ve onuru kırılan TSK’lerinin önemi kavranmalı ve kendi içinde ki hukuk ve disipline karışılmamalı. Bu sayede darbeleri kökten kaldırmanın yolları açılmalıdır. TSK’leri birilerinin emir ve komutasında kaldığı müddetçe bu ülkede her zaman darbe korkusu olacaktır Ulusal güvenlik sorunu ve hatta iç güvenlik sorununun çözüm kaynağı olan TSK kimsenin emir ve komutasında olmamalıdır. Unutulmasın ki bugün darbe girişimi önlenmişse Milli iradenin direnci ve TSK’lerinin içerideki liberal düşünceli komutanlarının varlığındandır.

Şimdi ne olacak işte böyle yorumlana bilinir ama en doğru son ve sonuç ise; Demokrasinin kuvvetler ayrılığı ilkesiyle yaşadığı, hukukun kuvvetler ayrılığı ile desteklendiği, Laikliğin en iyi şekilde uygulanıla bildiği, Cumhuriyetin mutlak varlığının olduğu ve yönetimin sivilleştirildiği bir Türkiye’yi hep birlikte, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bu kavramları ve ilkeleri yaşatmalıyız.

30 Ağustos Zafer Bayramı, bir milletin boyunduruktan ve esaretten kurtarıldığı, özgürlük ve bağımsızlık ateşinin yakıldığı, tek hedef bağımsız Türkiye sloganının Millileştiği bayramdır, kutlu olsun…

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.