Seçim arenasının da sonuna gelmiş bulunmaktayız. Siyasetin nefes nefese verdiği yarışın sonucu cevabını aldı. Birinci ve ikinci tur olaylarını irdelemeyeceğim. Teknik bilgi herkesçe öyle ya da böyle biliniyor. Rakamlar sonrasıdır bizi ilgilendiren…

Recep Tayyip Erdoğan tekrardan Cumhurbaşkanı seçildi ve sandıktan çıkan sonuç, ülkem insanını  mesut etti ya da isyan ettirdi. Asıl mesele bundan sonraki dönemde nasıl bir yol haritası çizileceğidir. 20 küsür yıldır Ak Parti hükümetinin yönettiği Türkiye’de 28 Mayıs seçimlerinden sonraki süreçte var olan sıkıntıların ne şekilde çözüme kavuşturulacağıdır. Oy oranlarına bakıldığında muhakkak ki toplumun beklentisi daha fazla olmalı ki yürütülen siyasi güzergâhın da son derece fayda sağlaması şarttır. Ekonomide uygulanacak olan politika, aslında vatandaşın ilk beklentisi fakat ya bu süreç zaman alacak ya da ülkem insanı rahat bir nefesle kesesinden olmayacak. Çünkü vatandaş sandıkta kararını verdi ve buna nazaran da sabretmeyi de bilecek.

Gelelim diğer kanada yani Kemal Kılıçdaroğlu’nu izleyeceği siyasi tavrı nedir ya da nasıl bir gidişatla muhalafet yolunda ilerleyecek? Seçim süresince oluşturulmuş 6’lı masanın akibeti ne yönde ilerleyecek ya da ilerlemeli inanın katkı anlamında bir fikrim olamıyor maalesef.

 Genel başkanlık koltuğundan vazgeçme konusunda, seçim dönemi yapmış olduğu çaba, çizmiş olduğu projeler aynı zamanda da oluşturmuş olduğu platforma bakılırsa başarılı mı değil mi herkesin yorumuna açık.

Sosyal medyadan yapılan bel altı, hakaret içeren ve tamamen ayrıştırıcı, eleştiri bile diyemeyeceğim paylaşımlara baktığımda, siyasete bakış konusunda halen olgunlaşamamış bir mecranın olduğu da net kendini gösteriyor.

Muhalif kesimin söylemlerine baktığımızda vazgeçmeyen, direnmeye her şekilde hazır bir görüntü veriliyor yalnız yerel seçimlere 9 ay kalmış süre içinde de bu söylemleri o zamanda da değerlendireceğiz tabi ki….

Sonuç olarak seçim sonuçlarının sonrasında görüyorum ki sanki tamamen kutuplaşmış bir toplum haline gelmişiz. Mutlak ki ideolojilerin kazandığını görmek herkesi mutlu eder asıl sıkıntı bu süreçte saygın, seviyeli bir tavırla ilerlemektir. Bu cümlelerimi her iki kanat için dile getiriyorum. Hepimizin bir siyasi kimliği var. Savunmak kadar tabi bir eylem olamaz. Bu siyasi yolda en mühim olan ülkemiz için en doğrusunu istemek ve siyasi görüşümüzü telaffuz ederken de edebi, adabı elden bırakmadan düşüncelerimizi aktarmak olmalıdır. Ayrıca şikayet edilen her şeye sahip çıkılması da gerekli değil mi? Bakalım zaman ne gösterecek?

Ülkem için hayırlı olsun diyerek tüm sıkıntılarımızın da bir vatandaş olarak son bulması dileğiyle …….