ÖMER GÜNEL’E SALDIRI TİMLERİ İŞ BAŞINDA

Demokrasi bizim ülkemizde hep eksik ayak (bir türlü sivilleştirilmeden sivil vesayet altına alındı) ve tersten okunduğu için ne olduğunu ve kıymetini bilmeden elimizden 20 yılda bilinçli bir şekilde alındı, “farkındaysak” eğer!

Demokrasilerde seçim neden yapılır? Seçilenler demokrasi gereği nasıl desteklenir ya da nasıl sindirilir? Tüm cevaplar demokraside ve onun anayasasındadır! Yazıp çizmekte öyle. Demokrasi yazının, çizinin özünde yoksa ya birilerine çok taraf olduğunuzu göstermek için yağdanlık görevi yaparsınız, ya da buram buram sırıtan satırlarla eleştirirsiniz! Sizler hangisisiniz? Ömer Günel’e yağdanlık yapanlardan mı, yoksa demokrasi kültürü içerisinde eleştirenlerden misiniz?

Bir başka saldırı timleri var. Bunlar beklentilerini Ömer Günel üzerinden yaratmaya çalışan rantiyeci ya da dönemin adamları! Bunlar çok tehlikedir değerli okurlarım! Nerede, hangi buz pistinde, pateniyle dans edecekleri belli olanlardır, görünmediklerini sanıyorlar!

Ağır ve hoş olmayan dille birini eleştirip, diğerini göklere çıkaranları da yağdanlıklardan sayıyorum!

Ömer Günel’in yaptıklarını ve zamana yaygın yapmadıklarını göre bilen halkı, yanıltma ve kendi saflarına çekebilme adına yapılan muhalefet anlayışı artık yerlerde sürünüyor ve onlar fark edemiyorlar ya da farkında oldukları halde işlerine gelmiyor! Yedi ve yetmiş yaş arası insanlarımız öylesine algı politikalarıyla yönetildiler ki artık kimse görme engelli değil! Herkes her doğru ve yanlışın farkında olacak kadar örselendi!

Biz gazeteci ve yazarlar doğru kalemleri kullanmanın sorumluluğu altında yazmalıyız, günü kurtarma adına yola çıkanlar boylarının ölçülerini alıyor ve tüm Aydın sahnesinde de kral çıplak durumuna düşüyorlar! Abartılı ve yanlı olmanın kusur ve kabahatlerini gazeteciliğe yüklemenin, şantaj ve kumpasların kurbanlarını, gazeteciler arasında aramanın alemi kalmadı! Abartıyor ve yalan yanlış haberlerle insanlara manipülasyon yapıyorsunuz!  Yaptığınızın adı gazetecilik değil, mahalle dedikoduculuğundan ve şantajcılıktan öteye gitmediğini anlamanızın ve kalemleri bırakıp asıl karakterinize uygun işlerinize dönmenin zamanı gelmiş ve geçmektedir!

Ömer Günel demokrasi kültürü ve gereği seçimle gelmiş bir halkın beklediği hizmetlere emek vererek koltuğunu huzur ve rahatlık içerisinde paylaşan durumda olan bir seçilmiştir! Beğenirsin, beğenmezsin! Yine demokrasinin gereği gelecek seçimde cevabını verirsin! Bunu kim yapar tabii ki ona görev veren, yetki veren halk yapar! Siz neyin gereği seçilmiş bir başkanın olur olmaz nedenlerle yerle bir etmeye” linç politikası” ile halkın düşüncelerini bulandırmaya çalıştığınızı sanıyorsunuz! Kalem tuttuğunu sanıp, her noktada menfaatlerini ön planda tutan yazar ya da gazeteciler; Kuşadası’nda yaptığınız tek şey Kuşadası’na zarar vermektir. Kirli siyaset ahlak bozar deriz ya tam da onu yapıyorsunuz! Ama taraf bulamadığınızı da bal gibi biliyorsunuz!

Siyasi düşünceler bu ülkede bir noktada buluşma ahlakını zaten kaybetmiş durumda! Yalan dolan politikalar ülkede hastalık yaratmış durumda! Mecliste başka renkte oy kullanıp, halkın önünde ben yaptım diyecek, biz yaptık yalanını atacak kadar yerlerde sürünür durumdasınız artık! Halk oy verip görev beklediği siyasi otoriteye güvenemez duruma düşmüş, Kuşadası’nı dünya konuşacak diyenler, düşürdükleri durumu unutup, bugün ahkam kesmenin bir matah iş olduğunu düşünmeye devam etsinler!

Kuşadası Belediyesi ve Başkanı, Büyükşehir ile uyum içerisinde, değişim içerisinde hizmet götürüyor. Bir şeylerin değiştiğini bizlerde görüyoruz, Kuşadası’nın altmışlı yıllarını bilirim! Her bir değişimi adım adım yaşadım! Kuşadası öyle bir stratejik yapıya ulaştı ki, rantçıların gözlerini üzerinden ayırmadığı bir yer oldu! Bir zamanlar Amerikalı, Alman ve daha nice ülkelerin insanları buralarda o küçücük Kuşadası’nda tatil yapmaya gelirlerdi. Şimdi Kuşadası’nda rantçılar cirit atıyor! Sözde kalemlerde o rantçılardan nasıl nemalarınız diye Ömer Günel’e oyun içinde oyun oynamaya çalışıyorlar! Ömer Günel’e tavsiyem” Demokrasi gereği” seçilmiş biri olarak kimsenin hangi siyasetten olduğuna bakmadan hizmetlerine devam etmesidir! “Balık bilmez ise Halkı” bilir derler ya! Halkın yaşana bilinir ve mutlu olacağı bir kente ihtiyacı var! Ayrıştırmadan ve koltuk üzerinden siyaset yapmadan! Ki karne notun gayet iyi! Halkın desteği arkanda, işine ve hizmetlerine devam et derim bir ağabey olarak! Her çamur atana da su ile yıkama gayreti içinde olmana da gerek yok! Zaman kaybetmenin zamanı yok artık!

Sözünün ve halkın hizmet eri olmaya devam etmelisin! Dedikodu alışkanlığı hastalıktır, Demokrasi kültüründe davranmayı başaranlar, ülkeye ve yaşadıkları coğrafyaya, halka hizmet eden lider olurlar! Bu da senin gururun bizimde sevincimiz olsun! Görev sürenin devamlılığı ve geleceğinin sürekliliği olsun!

Sizlerin başarısı, yeniden ülkeyi yönetecek, demokrasi ayağa kaldıracak iktidarın müjdecisi olacak!

Şakşakçılar ve yağdanlıklar da en az bu kente dedikodu siyaseti yapanlar kadar zarar verenlerdir! Dedim ya buz pistinde dans edenler, eteklerinde şıngırak, ellerinde zilleriyle dans edenlerdir!

Aydın da başarılı belediyeciliğe şantaj yapan sözde gazeteciler bilesiniz ki kalemlerimizin sivriliği ve doğruluğu, kalemlerinizin sözde gazeteciliğinizin, şantajcılığınızın ve bu ahlak anlayışı ile aba altında sopa gösterip önünüze kemik atılmasını beklentinizin ve sahtekarlığınızı yenecek güçtedir!

Hadi bakalım rast gele işine ve halkına hizmet erliği yapan başkanlar…

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.