ÖRKOOP BAŞKANI ÜNAL ÖNAL "Kooperatiflerin desteklenmesi tek çaredir"

banner35

Yörükefe Gazetesi olarak Örkoop Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Önal ile sektörün bugün içinde bulunduğu durumu görüştük.

ÖRKOOP BAŞKANI ÜNAL ÖNAL "Kooperatiflerin desteklenmesi tek çaredir"

“SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ FİYATLARININ ÖNÜNE GEÇEMİYORUZ”

“BÜTÜN İLLERDEKİ İL MÜDÜRLÜKLERİMİZ DAHA FAZLA ÇALIŞMALI”

ERDAL DEMİR: Başkanım biz seninle birçok faydalı röportajlar yaptık. Sektöre ışık tutup, geleceğini konuştunuz. Ne söylediyseniz bugün hepsini yaşıyoruz. Biz bu noktaya geleceğimizi sizinle neredeyse bir yıl öncesinde konuştuk. Bugün de sektörün içinde bulunduğu durumu bize anlatıp içinden nasıl çıkarız ve sektör kendisini nasıl bulur, kendisine nasıl gelir anlatır mısınız?

ÜNAL ÖNAL: Öncelikle hoş geldiniz. Sektörümüz üretimde büyük bir kayıp yaşadı. Bu tabi ki bu yıl içinde olan veya son iki yıl içinde olan değil de bizim özellikle 2018 yılının başından beri ayrıca pandemi ve Ukrayna- Rusya savaşının da tetikledi; hayvancılık sektöründe olumsuz gelişmelere neden oldu. 2018 yılında başlayan maliyet artışları çiftçimizin belini büküyordu. Devletimizde son 15-20 yılda büyük çiftçilere olanaklar tanıdı ve büyük işletmelerin önü açıldı. Bizim asıl damarımız küçük kırsalda yaşayan çiftçilerimiz arka planda kaldı. 2018 den itibaren yem maliyetlerinin özellikle yüksek olması ve bir ara üreticilerimizin süt, yem parasını ancak karşılayabiliyorlardı. Biz bu sırada bakanlığımıza çok çağrıda bulunduk. Çiftçimizin kazanamadığını ve yavaş yavaş hayvancılık faaliyetinin bittiğini ayrıca gençlerimizin bu durumlardan ötürü büyük şehirlere göçe sebep olduğunu belirterek buna engel olmamız gerektiğini ilettik. Fakat geldiğimiz noktada bugün itibariyle söylüyorum. Geçen seneyle bugün arasında yüzde 15’lik bir üretim ve hayvan kaybımız var. Birçok köy ve mahallemizde çiftçi sayımız çok azaldı. Bu il tarım müdürlüklerimizin kayıtlarında bellidir. Örkoop’un kendi faaliyet alanı olan Köşk ilçemiz ile Buharkent arasındaki ilçemizde Kayran mahallemizi örnek göstereyim. Geçen yıl 59 üreticimiz süt veriyordu; bu yıl baktığımızda 40’a düştü. Bu bizim gibi kooperatifler içinde tehlike çanları. Çünkü birçok küçük kooperatiflerde üretici sayısının azalması, hayvancılığın ve sütün azalmasından dolayı kapanma sürecine gelmek üzere. Tabi bunları bu noktaya getiren neydi; ekonominin düzgün olmamasıydı. Özellikle kendi sektörümüzde hayvancılıkta hesapların iyi yapılamaması.

Bir insanın bir işi iyi yapması için mutlaka kazanması gerekiyor. Bu planlamayı da yapacak olan devletimiz. Devletimiz bu planlamayı yapabilir. “DEVLETİMİZ KOOPERATİF VE KOOPERATİFÇİLİĞİ DESTEKLEMELİ

 Örneğin geçen ay kooperatif hayvancılık bırakan ortaklara tekrardan hayvancılık yaptırabilir miyiz diye bizim 3-4 senelik bir gayretimiz vardı;

 Hay-kop önderliğinde. Sonuçlandı ve Ziraat Bankası kanalıyla büyük çiftçilerin kullandığı krediler küçük çiftçilere açıldı. Fakat bakıyorum birçok çiftçimiz artık tekrar bu işi yapmak istemedi. Onlara zamanında kazandırmadığımızın bedelini şu anda ödüyoruz. İşte bugünlerde süt ve süt ürünleri fiyatlarının önüne biz geçemiyoruz. Her gün ayrı fiyatlar söyleniyor; her bölgede ayrı fiyatlar konuşuluyor. Bu bizim sektörümüzün ve ülkemizin ekonomisinden kaynaklanıyor. Birçok ülkede şimdi bizim kooperatifimiz süt alır bir kısmını süt olarak satar bir kısmını da ürünleri üreterek tüketiciye sunar. Bizim mağazalardan daha düşük fiyatımız var ben biliyorum; ben bile almak istediğim zaman yüksek buluyorum. Tüketicinin alım gücü çok azaldı. Birçok ülkede 10 dolara çalışıyor; ama bir yemek yediğinde 5 dolar tutuyor. Bizim zorunlu ürünlerimizin fiyatı öyle arttı ki genele göre fiyatlar insanların belini büktü.

ERDAL DEMİR: Peki sektörü hangi beklentilerle bu sektörü dar boğazdan çıkarabiliriz?

ÜNAL ÖNAL: Ben bir kooperatifçi olarak söylemek istiyorum; Tekrar çiftçilerimizi kazanmalıyız. Özellikle kooperatifleri kullanmalıyız. Çünkü kooperatifçiler çiftçilere en yakın olan kişiler. Fakat burada devletimizin insanlara cazip gelecek ekonomik planlarla gelmesi gerekiyor.

ERDAL DEMİR: Mesela bu planların içerisinde en önemlisi nedir?

ÜNAL ÖNAL: Biz, üreticiye kazandırmalıyız. Şimdi üreticimiz niye küstü son yıllarda? Benim diyor bu kadar uğraşım var ama karşılığında kazancım yok. Biz bunları kazandırmalıydık. Özellikle kırsalda ısrarla söylüyorum. Köylerimizde yaşayan insanlara mutlaka bu hayvancılığı yaptırmalıyız. Bakın incir bir sene para ediyor bir sene etmiyor. Ama mutlaka bunun yanında hayvancılık ve süt üretimi de yapmalılar.

ERDAL DEMİR: Peki şu çıkmaz mı karşımıza; Mesela diyorsunuz ki Hay-kop üst birliğimiz yıllarca bir uğraş verdi ve sonuçta büyük tüketiciye sağladığı aynı imkânları küçük tüketiciye de sağladı. Biz geri dönüş yapmaya başladık. Gelin bakın şu şartlarda hayvan alabileceksiniz, şu şartlarda ödeme alabileceksiniz. Bu işin bir tarafı.

Peki, şunu soruyorlar mı tüketici ben yem konusunda destekleme konusunda tüketici gene bu rakamlarla alacak bu soruyu sorduğu zaman nasıl bir cevap veriyorsunuz?

ÜNAL ÖNAL: Bunların hepsinden ortak çıkan bir nokta var. Maalesef ülkemizde tarım- hayvancılık uzun vadeli planlamadır biz bugünü kurtarmak için uğraşıyoruz. Ama biz 5-10 sene vadeli bir şey yapamıyoruz.

 İnsanlar da bunu biliyor. Tamam, bugün fiyatları düzelttik. Kurtardık. Zaten ülkemizde birçok sorun böyle aşılıyor gördüğüm kadarıyla. Bizim şimdi süt fiyatları güncellendi. Bugünlerde sürekli güncelleniyor. Neden çünkü süt yok. Uzun ömürlü bir planlamamız olsaydı ve bir şeyleri standarda bağlayabilseydik. Mesela, korona zamanında yaklaşık 13,5 ay süt fiyatları sabit kaldı. Çok üretici kaybettik. Üreticimiz bize küstü.

Bir ara yaklaşık 20 sene önce bölgesel kalkınma planları örneğin Aydın için yapılmalı ve bunun başında il tarım müdürlükleri olmalı, ilçe tarım müdürlükleri olmalı. Ben tarlama seneye ne ekeceğime, ektiğimde yaklaşık ne kazanacağımı bileyim. Aynı sütteki gibi. Örneğin bu sene incir hasat etti. Ne kazanacağını bilemiyor. Bir sene çok bir sene az kazanıyor veya kaybediyor. Bunların planlanması lazım. Maalesef tarımda uzun vadeli bir plan yapılamadı. Yeni bir bakanımız geliyor baştan başlıyoruz biz. Acaba nasıl olacak? Bir bakanımız gidiyor, diğer bakanımız geliyor ve bir başka yem desteğini çıkartalım diye uğraşıyor. Bunlar uzun vadeli tek kalemde halledilebilir.

ERDAL DEMİR: Bir zamanlar ülkede karma ekonomi vardı. Devlet şu an karma ekonominin içinde yok. Böylece üretimin içinde de yok. Bütün bu görevleri nereye bıraktılar. Özel sektöre bıraktılar. Ama bakıyoruz bugün liberal ekonomi de yok. Devlet karma ekonomiye biraz adım atsa bu bir çözüm olabilir mi?

ÜNAL ÖNAL: Devletimiz kooperatif ve kooperatifçiliği desteklemeli. Bizim sektörümüzde he şeyi kooperatifler aracılığıyla halledebiliriz. Bu dünyanın birçok ülkesinde böyle. Son 4-5 yıldır devletimizin böyle bir girişimi var. Tarım kredi Kooperatifimiz Aynes Fabrikası’nı satın aldı. Zaten son yıllarda süt ve yem sektörüne girmişlerdi. 5-6 yıldır daha fazla üretim yapıyor. Yüzde 5 faydası oluyor; çünkü ülkemizde 500 tane yem fabrikası var.

Çiftçilerin sahip olduğu bizim gibi kuruluşlara çünkü biz devletimizden hiçbir şey istemeyiz. Bizlere desteklemede bir öncelik verebilir. Büyümemiz için bizlere bir yol açabilir.

ERDAL DEMİR: Kaç üst kurul var sizde kooperatif olarak?

“KOOPERATİFLER EKONOMİK OLARAK DEVLETİMİZE YÜK OLMAZ”

ÜNAL ÖNAL: Bizim sadece tüm illerimizde üst kurul HAY-KOP var. Hayvancılık Kooperatifleri Birliği. Süt, damızlık gibi farklı birliklerimiz de var. Ama bu birliklerimiz direkt kooperatiflerin birliği değil. Kooperatifler ekonomik olarak devletimize yük olmaz. İl ve İlçe müdürlüklerimiz harekete geçmeli. İlçe müdürlüklerimiz yeri geldiğinde benim çiftçime karışmalı.

Sen bunu ek ya da ekme demeli. Örneğin burada kuraklık oluyor. Birçok insan Örkoop’a gelip bize yardımcı olun deyip kuraklık için bizden destek istiyor. Bütün illerdeki il müdürlüklerimiz daha fazla çalışmalı. Çünkü bizler Tarım Bakanlığı’na bağlı kooperatifleriz. Onların yönlendirmesiyle daha iyi şeyler yapabiliriz. 79’dan beri varız. 3 yıldır incir işi yapıyoruz. Bu yıl kestane işine de başladık. Seneye zeytin, zeytinyağı yapmak istiyoruz. Çiftçimizin bütün ürünlerini değerlendirmek istiyoruz. Bölgede Örkoop pilot olarak görülüyorsa bu işi yapabiliyor olarak görülüyorsa niye olmasın. Ülkemizin birçok yerindeki kooperatifler bu şekilde çalışsın.

ERDAL DEMİR: Örkoop ilk düşündüğümüzde yemcilik yapan, süt ve süt ürünleri yapan bir orta ölçekli bir kooperatif. Şimdi görüyoruz ki daha öne adım atıp bir takım köylülerin ürettiği ürünleri de değerlendiriyor. Ürün çeşitliliği ile beraber sizin market sayılarınız da arttı. Bu marketlerde tüketiciye faydalı olabildiniz mi?

ÜNAL ÖNAL: Bizim kooperatifimizin asıl amacı da budur. Çiftçiden aldığı süte kendi bankasında basıp tüketiciye sunacak. Bakırla, bidonla aldığı süte, tekrar siz tüketici geldiniz size satacak kendi markasıyla asıl amaç bu. Bizim geçen yıl ciromuz 644 milyon biz bile bunu yavaş yavaş yapabildik. Devletimizin katkıları olsa bu işi biz daha iyi yapabiliriz.

ERDAL DEMİR: Türkiye hayvancılığa, tarıma, ziraata sırtını dönmenin acılarını bugün çekiyor mu?

“KENDİ MARKETLERİMDEN BİLİYORUM; İNSANLAR ARTIK GRAMLA ALMAYA BAŞLADI”

ÜNAL ÖNAL: Ekonomide tarımla ilgili uzun vadede bir çalışma ve plan yapılamamasından dolayı sıkıntılar yaşanıyor. Bizim ekonomimiz sürdürülebilir bir ekonomi değil. Örneğin Aydın’da süt 10,60 kuruş, Balıkesir’de 11 lira, geçen ayın 14’nde 10 liraydı. Tekrar Aralık ayından itibaren zam gelecek. Tüketici artık neyi aldığını şaşırıyor.

 Bende zaman zaman alışveriş yaptığımda artık bir şeyin fiyatını tahmin edemiyorum. Cebimden çıkan 200 lira yeter mi yetmez mi? Kendi marketlerimden biliyorum; insanlar artık gramla almaya başladı. Bu fiyatlar duracak mı onu da bilmiyorum. Süt üretimi, hayvancılık azaldı. Peynirimizde yetmiyor çünkü artan bir nüfusumuz var. İnsan sayısına oranla daha da artması gereken süt üretiminin düşmesi sektörü darmadağın etti.

 

RÖPORTAJ: ERDAL DEMİR

EDİTÖR VE FOTOĞRAF: SELVA DEMİRCİ

Selva Demirci

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER