MAKAS AÇILIYOR

Ülkede; devlet yönetimini elinde tutan iktidar yani hükümetten beklentileri olan millet ile hükümetin olumlu bulduğu yönetim şekli arasında makas açılıyor. Uluslar arası ilişkiler de aranan” devlet, kavram ve kurumlar” arası güvenirliğin arandığı siyasal ve ekonomik alanda da makasın açıldığı gözleniyor. 
Milletin; Hükümetin artık  Suriye politikasını, terör , pandamı ve muhalefet partileri üzerinden yürüttüğü politikayı  önemsemediği, asıl meselenin yoksulluk, işsizlik ve sektör el alanda esnafın  iflasın eşiğine gelmiş lik, söz verilip çözülmeyen; 3600 Katsayı, EYT , emeklilerin geçim sıkıntısı, tarın ve hayvancılık ile uğraşan köylülerin  çıkmaza giren maliyetleri ve sürekli değişen ekonomik tedbirlerin tutarsızlığı, Eğitim de içine düşülen çıkmaz durumun, milletin asıl çözüm bekleyen sorunları olduğudur! Bu durum artık algı  ve izlenen politikalarla örtül enemez durumdadır! Yapılacak bir seçimin sonuçlarını bu geniş meslek örgütleri, kamu çalışanları, emekliler ve çiftçiler, tarım ve ziraatçılar belirleyecektir!
Uluslar arası politikalarda ayni şekilde yatırım için ekonomik yapının güven vermemesi , ülke politikamızın sadece faiz lobisi üzerinden girdilerle ayakta kalması bir kötü gidişi durduracak durumda değildir ve dışarıya karşı teminat tutulan varlık fonlarının da güven vermemesi, ekonomik karşılık görmemsi, kaynak arayışlarında ekonomiyi dar boğaza sürükler sonuçlar olarak görülüyor. Makas açılıyor. 
SİYASET BİRDEN HAREKETLENDİ ARKASINDAN NELER GELECEK
Türkiye de durağan siyaset birden hareketlendi! İyimi oldu?  Bir açıdan bakıldığında siyasetin hareketlenmesi, ülke gerçekleri ve milletin beklentileriyle ne kadar örtüşüyor, diğer yandan hala siyasetçilerin kendi geleceklerini ve iktidar olma hırsının, millet tarafından neden seçildiklerinin, milletin beklentilerinin neler olduğunun önüne geçip geçemediğini görmek açısından önemlidir!
Ülke çağdaş dünyanın sahnesine Adalet,, özgürlükler, ekonomi ve eğitimde ki reformlarıyla nasıl bir bir evrim geçirdi buna bakılıyor artık! Evrensel değerlerden olan dünya devletleriyle barış ve uyum içerisinde nasıl bir çıta yakalamış buna bakılıyor! Devrimlerinizi Atatürk’ten bu yana ne kadar geliştirmişiz buna bakıyor! Ekonomik rahatlığın sosyal barışa ve siyasi yapının ülke bütünlüğüne yansımasına bakılıyor! Tüm bunlardan dolayı ironomi yapacağız yoksa oturup tüm dünyaya göğsümüzü gere gere bir bütünün parçası olduğumuzu gururla söyleye bilecek miyiz?
Siyaset hareketlendi ; sadece siyaset içeride mi hareketlendi? Değil tabii ki; dış siyasette yumuşamalar var! Ey Almanya, Ey Amerika söylemleri yerini daha yumuşak siyasete bırakıyor! Ne den mi yok artık uluslar arasında kafanızın estiği gibi günlük söylemlerle esip gürlemek! Yenidünyanın yeni patronu Biden; bir yıla kalmaz tüm dünya ülkelerinin siyasetini izleyerek sonrası, ne yapacağına ve neler isteyeceğine karar verecek gibi görünüyor! Ekonomik özgürlüğü pamuk ipliğine bağlı ülkeler artık provalarını9 sıklaştıracaklar! Hukuk reformundan bahsedip geriye çekilme yok artık! ABD ve AB gelecek süreçte biri birini destekleyecek siyaseti dünya gündemin de tutacaklar! Neden mi? ABD ; Rusya’nın politikalarını mercek altında tutup tavır geliştirecek  pencereden baktığımızda, dünya ülkelerinin kaygan zeminde siyaset ve politika gütmeleri çokta rahat olmayacak! Bu süreçte Yunanistan ara boşluklardan Türkiye’ye ayak oyunlarıyla politikalar geliştirmeye çalışıyor ABD üzerinden! Gayri ciddi konularla Türkiye’yi masa başı yapıp içi boş kanunlarla oyalamaya çalışacak! En büyük mesele Doğu Akdeniz üzerinde kurgulanacak! Olmayan haklar buradan yola çıkarılmaya çalışılıyor Yunanistan tarafından!
Ciddi ve ayağı yere basan politikaları üretmek zorundayız dış siyasette! Her şeyden önce dışa bağımlı ekonomik varyasyonlardan ve kararsızlıklardan uzak durmalıyız! Kaynak kullanımda üretim ekonomik politikalara ihtiyaç var ve yanı sıra devletin tümüyle siyasi birlikteliğinin sağlandığı ir masa oluşturmakta gecikmemeliyiz! Yeterinde ayrıştırıcı politikalarla ülkeyi birlik ve beraberlik konusunda hassas noktalara taşıdık! Akli selim olup gerekli U dönüşlerini yapmalıyız! Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin tıkanmışlığını, güçlü parlamenter sistemle hayata siyaseten kazandırmalıyız! Bu saydıklarım belki ezber oldu ama bu gerçeklerden daha fazla birinin iktidarı için uzak durmamalıyız! Kavganın ve gürültünün bu gerçeklerin üstünü örttüğünü sanıp, geleceğimizle daha azla oynamamalıyız
!
ÜÇ VEKİL İSTİFA ETMİŞŞŞ
Vekil adayları partilerin tüzüklerini bildikleri için siyasi tercihlerini kullanırlar! Cumhuriyetle yaşıt olan bir partide vekil olmanız için size yol açılıyor! Önemli görevler alıyorsunuz ve hatta Cumhurbaşkanı adayı oluyorsunuz buraya kadar güzel! O parti sizce kısa sürede “ATATÜRK DEVRİM VE İLKELERİNDEN VAZGEÇİP, SİZE GÖRE İKTİDARIN ARTIKLARIYLA SİYASET YAPMAK İÇİN İTTİFAK” yapmak için zemin arıyorsa, dahası bu ülkenin bekası için oluşturulması gereken ittifaklardan birini tercih etmesi gerekiyorsa ve bu konuda başarılı sonuçlar çıkarıyorsa, buda size göre partinin ideolojik sapma içerisinde olduğunu gösteriyorsa; o zaman kaçışa çare diyip sarılacağınıza, devrim ve ilkelerin ve dahası parti siyasetini yeniden fabrika ayarlarına çevirmek için mücadele edeceksiniz!
Birlerinin kuracağı partiye ilhak edip, görevler alacak zemini hazırlamak için daha iki yıl önce vekil olmak için meydanlara çıkıp, oylarını aldığınız seçmeninizden alacağınız tepkilerin hesabını yapmadan minareye kılıf dikmeyeceksiniz! Çünkü tarih önünde hesaplaşacak zaman çok uzun sürmez! Evlatlarınıza bu ülke için neler yaptığınızın birer miras olacağını unutmayacak sızın!
 
ÜLKEMİZDE REFORUMLARDAN BAHSEDİLİRKEN CEM EVLERİNİ İŞARETLEMEK NEYİN NESİ
Bu ülke ne zaman üniter yapıda yaşamanın güzelliklerini ve demokratik yapılanmada eşitlilik ilkelerinin mükemmeliyetinin dünyaya yansımasının gururunu yaşayacak!
Bu yaşa geldik, Aleviler eşit vatandaşlık, inanç özgürlüğü  ve tercihli din dersi konusunu isteyip dururlar! Cem evlerinin yasallaştırılmasını isterler ki bunları istedikleri için mi yakılıp, yıkılıp, katledildiler 1500 yılı aşkın bir süredir diye soracağım? Aksini söyleyecek kimse var mı? Başka ne istediler, var mı bileniniz, bizde bilmek istiyoruz! 21 YY girerken hala evlerin, Cem evlerinin fişlendiğinden bahsetmek hangi çağdaş yaşamın ürünüdür diye sormazlar mı? Alevi Sünni sorunu varmış gibi ülkeyi karıştırmaya çalışanlar, kanayan yara varmış gibi kaşıyanlar acaba kimlerin ekmeğine bal ve yağ sürüyor! Sivas’ı, Maraş’ı, Çorumu ve Malatya’yı dün gibi hatırlarız! Bu katliamlar Ülkenin hangi temel meselelerini  çözmüştür! Kimler bu katliamlardan ve kargaşadan faydalanmıştır? Provokatörler hangi kılıkta rol aldılar! Ayıptır, günahtır bu kin ve nefret söylemleri niye! Yıllardır komşuyduk, kardeştik, kendi ellerimizle komşularımızı bize öldürttüler! Din elden mi gitti? Vatan elden mi gitti? Emperyal güçlerin elinde oyuncak olmaktan utanmıyor ya da sıkılmıyor muyuz acaba? Çıkarın artık reform dediğiniz kanunları ve çözün bu kin ve nefret söylemlerini! Bizim bizden başka dostumuz mu var?
Yol bir sürek bin bir!
Alevi canların Hızır oruçlarının dünya ve ülkem barışına delil olmasını, darda zorda olanların Hızır’ın yardımlarına koşmasını, yetişmesini, bu ibadetlerinizin ve lokmalarınızın Hakk katında kabulü, yedirene delil, yiyene deva, insanlığa kardeşlik duygularına vesile olmasını dilerim!
Bozatlı Hızır insanlığın yar ve yardımcısı ola…
 
 
 
 


Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.