TEKGÜÇ-DER Genel Başkanı Erdal Demir emekli haklar ile ilgili demeç verdi. Demir;
TEKGÜÇ-DER Genel Başkanı Demir; Kol ve Kafa emeğimizle, yeryüzündeki tüm zenginlikleri yaratan ve insanlık için özgürlük, demokrasi, toplumsal ilerleme ve barış geleceğini kurmak ve bunları güvence altına almak için mücadele eden biz emekliler, tüm emeklilerin birliğini savunuyoruz!
TEK GÜÇ-DER ; Ulusal ve Uluslararası dayanışma içerisinde işçi sınıfı ve kamu çalışanları ve emekçi halklar ile emeklilerin demokratik olarak örgütlenmiş KİTLE örgütlenmeleri için katkılarımızı sağlarız!
Sınıf demokrasisi ve insan hakları evrensel beyannamesine dayalı, özgür, eşit ve barışçıl bir ortamda farklı etnik kökenlerinden kaynaklı değişik kültürleri toplumsal zenginliğimiz olarak benimseyerek, hep beraber kardeşçe yaşama anlayışını egemen kılmak için çalışırız!
Ulusal ve uluslararası KİTLE dayanışması içerisinde ülkemiz işçi sınıfının, kamu çalışanlarının ve emekçi halklarının bilgi birikim ve deneyimleriyle tüm ezilen ve sömürülenlerin ekonomik, demokratik, sosyal ve siyasal haklarının mücadelesine destek veririz!
Ülkedeki her sosyal yaşam topluluğunda ve kitle hareketleri içinde çoğulcu, katılımcı, yasakların olmadığı bir demokrasinin yerleşmesini sağlamak, kitle örgütlenmesinde tabanın söz ve karar yetkisinin kalıcı olması için en alt biriminden en üst birimine kadar doğrudan demokrasinin işlerliğini egemen kılmak ve tüm sorunları eleştiri-özeleştiri ve ikna sürecini işleterek çözmeyi amaçlarız!
Tüm ulusların karşılıklı yarar, bağımsızlık ve eşitlik ilkeleri ile sorunların güven, dostluk ve anlayış temelinde barışçı yöntemler ile çözüldüğü, tüm evreni ve insanlığı tehdit eden başta nükleer silahlar ve santraller olmak üzere, tüm silahlanma ve savunma projelerine son verildiği, tüm canlıların barış içinde yaşayabilecekleri bir dünyayı yaratmayı amaçlarız!
İnsanlığın doğa ile koparılmayacak ilişkisinden hareketle, doğanın üretebileceklerinden daha fazlasının tüketilmesini teşvik eden politikalara karşı, doğal kaynakların korunması, ekolojik dengenin bozulmaması için çaba harcamak ve bu amaçla yapılan çalışmaları desteklemek, Emeklilerin ve tüm yaşlıların tercihlerine ve sağlıklarına uygun güvenli bir çevrede yaşamalarını sağlamayı amaçlarız!
Şimdi soruyoruz! Türkiye’de resmi olarak kurulan Emekli sendikaların, bugünün sisteminde hangi nedenlere dayalı kapatılmaları en kısa sürede üstelik yerel mahkemelerce sağlanıyor? Saydığımız bu amaçların hangi maddesi bugünün düzenine ters düşüyor ki, her açılışının arkasından kapanış geliyor?
Neden evrensel bir değer olan sendika kurma hakkı, bunca evrensel amaçlara dayalı kurulmasına rağmen, işçi ve işveren ilişkisi yok denilerek, ya da çalışan bir işçi kaydına rastlanmadığını ileri sürerek kapatma gerekçesi gösterilip kapatılması sağlanıyor!
17 Milyon Emeklinin yok sayıldığı bir süreçten geçilmesi, sendika kurma ve insanca yaşamı hak eden emeklilerin masa başında sendikal gücü ve varlığı ile emekli haklarını savunması için statü yasasının çıkarılmaması dâhil her yolun kapatıldığı bu süreci, Emekliler 17 Milyon sayısı ile verilmeyen haklarını Legal bir mücadeleyle elde etmeleri için TEKGÜÇ-DER tüm alanlarda “ Hak verilmez hak alınır” anlayışı ile elde edecekleri bir mücadeleyi mutlaka vereceklerdir!
1800’lü yıllardan beri emek ve sermaye çelişkisi içerisinde olan sorunları ne yazık ki hiçbir ülkede hiçbir dönemde olmadığı kadar Türkiye’de birikmiş durumdadır. Türkiye’de taşeronluk ile beraber gelen işsizlik ve emeğe karşı hakların bir şekilde ellerinden alındığı sürecin sonucunun zorluklarını en çok emekliler yaşıyor. Emeklilerin yaşam şartlarını burada sıralamaya gerek yok. Ama yapmamız gereken şeyleri konuşuyoruz. Eğer bizler emeklilerin elinden alınan haklarını geri alamayacaksak, eğer bizler sizleri daha rahat bir yaşama taşıyamayacaksak o zaman EMEKLİ sendikaların VE DERNEKLEİNTürkiye’deki varlığından söz etmek mümkün mü? Ancak sizlere karşı söylenecek başka bir şey daha var. Sendikaların yok edilmek istendiği bir ülkede yaşıyoruz. İnsanca yaşamak istediğimiz bu ülkede bütün şartlar elimizden alınıyor. Her geçen gün emeklilerin yok sayıldığı ülkenin içinde şartları zorlayarak durmaya çalışıyoruz! Hiçbir dönem bu kadar; hayvanından tutun, insanına, çoluğundan çocuğuna, aydınına, yazarına, sanatçısına ve gazetecisine, emekçi ve emeklisine karşı uygulanan baskı ve korku politikaları hiçbir dönemde görülmedi.
Diyoruz ki demokratik kitle örgütlerinin bugünkü anlamlı mücadelesi özellikle kadınların anlamlı mücadelesi ve biz emeklilerin vermiş olduğu bu anlamlı mücadelenin altında bir tek şey yatıyor. Örgütlenme konusunda Türkiye’yi antidemokratik bir anlayışla engellemek isteyen sisteme karşı örgütlenmenin ne kadar çok önemli olduğunu vurgulamaya çalışıyoruz. Örgütsüz bir toplum haline getirmeyi amaçlayan sistemin baskıları, yapılan korku politikaları ile karşı karşıyayız. Eğer emekliler hiçbir neden ve engel tanımadan Emekli sendikalara gelip sayılarımızın artması adına üye olmanız durumunda, Emekliler umut ve direnç gücünü örgütlülük sayesinde çok önemli bir noktaya taşıyacaktır. Hiç kimsenin çekince koyacağı bir nokta kalmamıştır. Artık Emeklinin uzak durmaya ve ilgisiz ve örgütsüz lük hakkı kalmamıştır. Emeklilerin örgütlülük meselesi vardır. Emeklilerin hayvanlarla ilgili, kadın hakları ile ilgili çocuklarla ilgili meselesi vardır. Dolayısıyla Türkiye’nin bütün sorunları ile emeklilerin bir meselesi vardır. Çünkü toplumun bütün katmanlarında liyakat anlayışı ile emekli hizmet vermiştir. Bugüne Türkiye’yi taşımıştır. Bu düzen emeklilerin içinde ki yaşam zorluklarını görmemezlikten gelerek varlıklarını yok sayıyor. O zaman direneceğiz. Örgütlülük yapımızı çoğaltıp, demokratik kitle örgütleri ile kol kola girip ülkenin geleceğini tahsis etmek zorundayız. Ülkenin demokratik anlayışını bize yıllar önce bedellerle teslim eden Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı emanete sahip çıkmak zorundayız. Eğer demokrasi bize bu kadar rahat altın tepside verildiyse, bedeli atalarımızca ağır ödendiyse, bu kadar rahat elimizden alınmamalı. Emekliler örgütlü yapı içerisinde olmaya davet ediyorum.
- Eğer örgütlü toplum yapılı bir Türkiye yoksa ülkenin geleceği de yoktur.
- Örgütlü bir toplum yoksa demokrasi de yoktur.
Gelecek sistemde mutlaka demokrasi olacaktır.
Önemlidir el ele veren kitlelerin haklarını hukuklarını savunan demokratik kitle öğütleri, önemlidir emeklilerin mücadelesini veren emekli sendikaları ve dernekleri önemlidir. Emekli dernekleri ve sendikalarının birleşerek güçlenmesi ve örgütlenmesi” ifadelerine yer verdi.
