LAİKLİK KARŞITI EYLEMLERİN ODAK NOKTASI OLMAK

              Yukarıdaki başlık, ülkeyi 20 tek başına ve  kuralsızca yöneten AKP hakkında 2008 de açılan  kapatma davasında,  Türkiye  Cumhuriyeti Anayasa  Mahkemesinin verdiği tarihi karardır..Bu kararla,  AKP, 1 oy farkla, kapatılmaktan kurtulmuş, ama hazine yardımından o seçimde mahrum  bırakılmıştır. Geçen sürede,  AKP-Saray iktidarının yaptıklarına,  tarikat ve cemaatler eliyle, şeriatçı grup ve  kişilere   yaptırdıklarına  bakarsak, ne kadar  doğru tespit edilmiş bir karar olduğunu somut olarak  görüyoruz.

              AKP’nin, ‘’Laiklik karşıtı hareketlerin odak olması’’ şu anlam geliyor. ‘AKP, Türkiye  Cumhuriyetinin, ’Laik, Demokratik, Sosyal ve Hukuk  devleti’ niteliklerine  karşı olan, dinci bir örgüttür.. Laik, Demokratik   Cumhuriyete  karşıdır. Laik düzenin yerine dinci, şeriatçı bir rejim kurmak istemektedir. Bu nedenle,  Laik Cumhuriyete  karşı olan tarikat/cemaat ,  şeriatçı örgüt ve  yapılarla birlikte Laikliği yok etmek zihniyetindedir.’  AKP, ABD’nin ılımlı  İslam projesi kapsamında,  BOP yayılmacılığında  rol verilsin diye kurdurulup, iktidara getirilmiş bir projedir.  Devlet  bürokrasisine  yaptıkları atamalarla, eğitim, sağlık, başta olmak üzere, Cumhuriyet  kurumlarının, işleyişlerini, tamamen  dinci-şeriatçı rejimlere göre  düzenlemeleri, tam da  dinci proje gereğidir..  Osmanlıcılık, Ortadoğu  fatihi/liderliği, aktif dış politika vb. gibi söylemler. toplumu yanıltma taktiğidir. Amaç, laik Cumhuriyetin vatandaşını, kul/tebaa yapmak, milleti ümmet  yapmak, laik Cumhuriyetin yerine  de, tek parti ve tek adama dayalı dinci/şeriatçı rejim  kurmaktır. Bu  rejim de  istibdat rejimi olacaktır. Bu rejimde  özgürlük, laiklik ve demokrasi yoktur.          

               AKP, zihniyeti gereği, dinci kurumları, dernekleri,tarikat  şeyhlerini   ön plana çıkarıyor. Buradan devşirilen kadroları, Cumhuriyetin, askeri ve  sivil bürokrasisini dağıtıp, yerlerine bunları  dolduruyor.  Diyanet, AKP-Saray iktidarının emrinde dinci propaganda  bakanlığına dönüştürüldü. AKP ne isterse diyanet  o konuda  fetva  veriyor. Devlet  protokolünde  yükseltildi, bütçesi  8 bakanlıktan  fazla hale getirilerek, adeta,  Şeyhülislam statüsü verildi. Camiler,  iktidarın  propoganda  bürolarına  dönüştürüldü. Diyanet akademisine kanunla verilen yetkilerle neredeyse, her kurum doğrudan ve ya dolaylı Diyanet zihniyetine göre yapılandırılıyor. Ekonomi bu dogmatik anlayış temelinde  yönetildiğinden iflas etti Ülkeyi felakete sürüklemelerini, ‘Allah  söylüyor biz yapıyoruz’ bize oy veren  cennete gidecek’ sabredin, şükredin masallarıyla  halk uyutuluyorlar. Gerçek sömürü ve talan  gizleniyor. Devletin her kurumu farklı  cemaat/tarikat yobazlığına  teslim edildi. İsmailağa  şeyhinin  cenazesindeki tablo, laik rejiminin bitişinin ilanıdır. Anayasa ve devrim kanunlarına aykırıdır. Cemaat şeyhleri ön sırada yeni şeyhleriyle sıralanırken, AKP’nin devlet erkanı, şeyhlerin arka sırasında, devlet  töreniyle uğurluyorlar, selam duruyorlar. Şimdi kim bu ülkede laik rejim var diyebilir?.  Akp ve  cemaat/tarikat  İslamcılığında, samimi inançları temsil eden  dindarlık yok. İnancı, siyasete ve ticarete  bağlamış sahtekar dincilik ve  dinci yobazlığı var. Din ve inanç kullanılarak sömürü düzeni kurmak isteyen dinci  yobazlık var. AKP  muktedirleri,  imparatorluk bakiyesi olan Türkiye  toplumunu, farklı dini,  mezhebi ve etnik kimlikler üzerinden kışkırtarak, ayrıştırarak,yargısı eliyle cezalandırarak, kafasındaki şeriatçı diktatörlüğü kurmaya  çalışıyor.  

              Sonuç olarak, rejim ve  toplum  tehlikededir. Bağımsız Demokratik bir ülkede  özgür bireyler olarak  yaşamak isteyen herkes için tehlike kapıdadır.  Memleketini seven  hiç kimse buna kayıtsız kalamaz ve kalmamalıdır. Yapılanları   görerek, sızlanmanın anlamı yoktur. Başımıza bir şeyler gelir diye  susmak çözüm değil. Başımıza gelen her şey sustuğumuz için gelmektedir. Türkiye halkı olarak bizim, birlikte olmamızı sağlayan  Laikliktir, Cumhuriyettir  ve  Demokrasidir. Ya şeriatçı/dinci bir ortaçağ rejiminde,  hak ve özgürlüklerimizi kaybedeceğiz, ya da,  laik cumhuriyeti yeniden  kazanacağız,  özgür ve onurlu bireyler olarak yaşayacağız. Ortası yoktur. Seçim geliyor. Herkes kararını vermelidir.01.07.2022

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.