KARDEŞÇE, UMUTLU YAŞAM VE BARIŞ ADINA ÇORUM KATLİAMINI UNUTMA

   Kim istemez özgür ve sevgi dolu bir dünyayı… Kim istemez toplumsal uzlaşı ve barışı… Kim istemez kardeşçe ve insan sevgisinin süslediği, hukukun üstünlüğünün hakim olduğu bir ülke de yaşamayı.

   Toplumsal barış , toplumsal uzlaşmayı gerektirir. Katılımcı bir sistemi ve buna dayalı demokratik bir anayasayı gerektirir. Toplumsal barış , sevgiyi ve birlikte yaşamayı yeşertir. Bu uzlaşı ve barış toplumun tüm kesimlerini kapsamalı ve yaygınlaştırmalıdır. Demokratik anayasa ile beslenmelidir.

   Adalet her kesime evrensel boyutta gereklidir. Adalet tek taraflı işletildiğinde; suçsuzluktan, suçluluk doğar. Korku toplumu yaratılır. Ardından ekonomik yoksullukla beslenirse ,dirençsiz ve savunmasız bir toplum yaratır. İki uçlu bir toplum oluşturursunuz. Bunu, tek din ve tek kültürlü bir millet yaratmaya taşırsınız. Adına Türk-İslam sentezi dersiniz. Ortaya ümmet toplumu çıkar. Ötekileştirilen diğer uçtaki toplumun yaşam şansı yok olur. Katledilir siniz…

   Bin yılı aşkındır Alevi öğretisi ve Işık toplumu felsefesi , hukukun evrensel boyutta tüm ihtiyaçlarına cevap verirken , sevgi ve birlikte yaşama heyecanına derman olurken ,böylesine derin hukuk yapısına sahip Alevi yol ve sürecini sürdürmekten korkmak niye? Alevilerin kendi siyasetini , Alevilerin istemlerini savunabilme ve kazanmak adına kullanmaktan , Aleviler adına siyaset yapmaktan çekinmek niye?

   Yaşadığınız ülkenin devlet olma sürecinde her türlü zulme ve kıyıma rağmen kin ve nefret söylemlerine pabuç bırakmayan ,dik duran , acıları unutturmamak adına direnen Alevi toplumu , bir köşeye sıkıştırılıp , üzerinizden siyaset yapılırsa , ikinci Kerbela söylemleriyle Suriye sınırında, Reyhanlıyı cehenneme çevirip yüzlerce can ve kardeş ölüyorsa tüm yaşadığınız adreslerde fişleniyor sak , oturup düşünmek gerekir. Tezelden örgütsel yapınızı güçlendirip Pir Sultanın , Resul soyu ehli beytinin yoluna sarılıp barış ve kardeşlik için yurtta barış dünyada barış adına direnişi ve örgütlenmeyi ihmal edip birbirimizi sevmemek niye? Canlar birbirlerine sırt döner mi? 72 milleti bir görüp , sevgiyi ve sevmeyi ihmal eder mi?

   Kendi toplumumuzun dinamiklerini yaratmak varken , birbirimizi yok etme adına , asimilasyona peşkeş çekilme oyununa , sistemin kendi Alevlerini yaratma tuzağına düşer mi? Sistemin kin ve nefret söylemleri Alevileri rahatsız etmiyorsa ,asimilasyonun dişlilerinde öğütülüyorsunuz demektir. Bir olmalı , diri olmalı Hacı Bektaş dergahında insan ve insan sevgisini yeniden tüm ülkeye yayma zamanıdır. Dergaha sahip çıkma zamanıdır.

   Bir ülkenin demokrasi yapısının, Laik düzenin betonuysanız , O ülke ve ülkenin insanı , Alevilerinin hoşgörüsüne, insan sevgisine ve hukukundaki doğrularına inanmışsa o ülkenin geleceği ve özgürlüğü adına , tam bağımsızlığı ,emperyalizme karşı direnişi adına , biz Aleviler üstümüze düşeni yapmaya devam etmeliyiz. Birbirimizi sevme konusunda samimiyetimizi yeniden yeşertmeliyiz.

   Alevilik bugünün siyasi iktidarı tarafından her ne ad altında yaratılıp beslenmek isteniyorsa istensin ,süreç bin bir , yol birdir. Yol cümleden uludur. Bu yolun adı Aleviliktir. Yolumuz Hacı Bektaş Veli yoludur. Süreç ve şimdiki zaman ; dik durmayı , direnmeyi , bir olmayı ve onurlu olmayı gerektirir. Biz Aleviler bilgi ve bilge topluluğuyuz. Hepimiz akiliz. Hiç birimiz bugünün toplum yapısını ayrıştıran ve ötekileştiren , siyasal iktidarın siyasetinin bir parçası ve akil adamı değiliz. Hepimiz Pir Sultanız , Hepimiz Hacı Bektaş Veliyiz.

   Şimdi sizlerden bir şey istiyorum ;

Şah-ı Merdan Ali aşkına , İmam Hüseyin , On iki İmamlar aşkına , Pirler , Mürşidler , Rehberler adına , Reyhanlı , Sivas , Maraş ve Çorumda yakılan , öldürülen ve katledilen canlarımız ve kardeşlerimiz için , Kerbela daki Şehitlerimiz için , özgürlük ve bağımsızlık uğruna seve  seve şehit olan Dedelerimiz , Mustafa Kemal ve silah arkadaşları için toplumsal uzlaşı ve barış adına , katılımcı yeni bir demokratik anayasa adına , halkların kardeşliği adına daha özgür ve tam bağımsız Türkiye için , emperyalizme karşı Pir Sultan ruhuyla direnen Türkiye için , Alevi  Canlar için , İlerici ve Devrimci kardeşlerimiz için , birlikte barış , huzur ve sevgi içinde yaşamak adına , Hak aşkına…. Çocuklarımıza Ehlibeyt yolunda yürümeyi öğretelim. Sırr-ı hakikat , ibadetlerimiz dendir canlar. El ele emek , kalp kalbe sevgi ,can cana ilim öğretelim… İmam Ali kudretini , aşkını , maneviyatımız da hissedelim. İnsanı ibadet ve iman etme yerine koyalım. İnsan sevgisini 72 millette bir görüp ‘’Ne ararsan insanda ara’’ demeye devam edelim canlar.

   Ocaklarımız , Pirlerimiz , Mürşitler imiz , Dedelerimiz olmadan yol sürülemez. Mürşid-Talip-Müsayiplik ilişkisi olmadan süreç götürülemez. İnançlar özgürce yorumlanmadan Laiklikten ve Demokrasiden söz edilemez. Katılımcı bir yeni anayasa oluşturulmadan , dayatmaca anayasa ile uzlaşı , barış ve kardeşlikten toplumsal insan sevgisinden söz edilemez. Bizler yol ve kanat önderleriyiz. Zor şartlar da görev yapıyor ve örgütleniyoruz. Belki de yarın bu görevlerde olmayacağız. Ama süreci ; köy , kasaba , dağ bayır demeden örgütlenme adına canlar ve geleceğimiz için , Pir Sultan ve Hacı Bektaş yolu adına sürdüreceğimize İkrar ve yol adına söz veriyoruz.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.