89 yıl önce bugün Cumhuriyet'in aydın çocuğu Yedek Subay Mustafa Fehmi Kubilay ve iki bekçi arkadaşı ,gerici yobazlar tarafından Menemen'de acımasızca katledildi. Kubilay'ın kafası kesildi ve yobaz grubun elinde yeşil bayrak sopasına iple bağlanıp gezdirildi.
89 yıldır dinci/gerici kafası hiç değişmedi, ilmin ve bilimin düşmanı yobazlık, İslâm coğrafyasında kafa kesmeye hâla devam ediyor ve edecek. İslâm'ın siyasallaştığı her yerde kan, revan ,gözyaşı ,tecavüz ve akıl dışı her eylem varlığını sürdürüyor. Çünkü Siyasal İslam başka yaşamlara tahammül edemiyor. Hâla bu coğrafyada kadınlar toprağa gömülerek taşlanıyor. Yaşam tarzını dayatıyor ve dirençle karşılaşınca acımasızca yok ediyor. Devrimlerin ve Cumhuriyet'in önderi Atatürk bu tehlikeyi bildiği için Laikliği 6 okundan birisi yaptı; akılcı ve modern sistemi bizlere sundu.
Gericiliğin sonu yok ve gücü eline geçirdiğinde bir sonraki hamleye devam eder. Yaşayan her şeye düşmandır. Sanat'a Bilim'e, barışa, kucaklaşmaya, halaya, emeğe, Türkü'ye Şiir'e ve daha nice güzelliklere düşmandır.
Oysa ki Anadolu toprakları kardeşliğin ve paylaşmanın adıdır. Türkü'nün ve Sevda'nın mekânıdır; yarın yanağından gayri her yerde, her şeyde, hep beraber sürebilmektir toprağı. Bu topraklar candır ve gericilere teslim edilemez.
Modern yaşamı bizlere sunan Atatürk'ün partisi Cumhuriyet Halk Partisi bu tehlikeyi tam anlamıyla fark etmiyor. Meclis kürsüsünde her birey konuşabilir. Bu hak her insana verilse rahatlıkla bir şeyler söyler zaten. Zaman gericilikle savaşma zamanıdır. Zaman eylem zamanıdır. Son yerel seçimin, akıllarda uyandırdığı farkındalık ve tehlikenin görünürlüğü iyi okunmalıdır.
