HAYAT DEVAM EDİYOR

“Hayatta Öğrendiğim Her şeyi Üç Kelime ile Özetleyebilirim, 
Hayat devam ediyor.”
Elime kalem aldım masaya geçtim ve istemsizce gözüm masamdaki fotoğrafalara takıldı uzun uzun baktım. ‘Bu Hafta Aramızdan Ayrılanlar’ başlıklı, sayfanın sol üst köşesinde, ilk bakışta fark edilemeyecek kadar küçük, ölmenin ve ölüyü bildirmenin çekingenliğini hatırlatan, ölümün en çok da siyah ile ilintisi varmışcasına sayfaya kara ve özensizce basılmış fotoğraflar var karşımda.
Fotograf sanki bana dilinde gizlemekten bıktırdığı lanete ve öfkeye biçimler veriyordu. Parmakları öksürüyordu. “Bak işte canımı acıtıyor ama kapıyı sert kapatmıyor yüzüme, teşekkür ediyor, özür diliyor, küçük düşürmüyor beni, saklamıyor kendini ve tenimi koklamaktan midesi bulanmıyor.” Böyle mi demiştir o an, gerçekten de duymuş olabilir miyim?
 
Kalemi yere atıp ayağımın ucuyla uzağa itekledim, önce kendi parmaklarıma, sonra da onun yüzüne daha dikkatli baktım. Kestim fotoğrafı kağıtları gözlerini bıraktım sadece öyle çok baktım ki gözleri gözlerim oldu, onun vücudunu kesince kollarımı kaybettim ilk başta, birbirine paralel, iki yana düşmüş iki kol, fotoğrafındaki gibi başım omuzlarına yaslanmıştı ve kirpiklerimden başlayıp kasıklarıma kadar acıyı şiddetle inen sarkıtlarımda hissettim. Yıllar oldu, bu kadar ısrarlı bakmış mıydık birbirimize? 
O fotoğraftaki en çok bendim galiba...
Sonra aynaya baktım bu sefer kendini toplamış gözyaşlarını silmiş hayatın devam ettiğini kendime hatırlatırcasına kalemi tekrar aldım elime. Kalbimi acıtan parçalanmış fotoğrafları birleştirmeden yazdım. Geçmişimi hatırladım. 
 
Distopyasından ruhen uzaklaşmış bir birey  öncelikle boşluğa, sonra derin düşünceye, edebiyata, felsefeye, belki Buda’ya yahut Zen’e düşer, benliğine düşer belki de. Sen yalnızlığınla kendini iyice özüne çektin dedim. Bu öz, var olmasaydı bir ütopya olarak kalacaktın! Ardından Sartre ile varoluşumun sancılarının devam ettiğini hatırladım. Hatta Gregor Samsa olmayı dahi yeğlediğim yalnızlıklarım oldu. İster istemez hayatta dönüm noktasındaysam Oblomov bile oldum. 
Tüm bu bahsettiklerim, biraz da kendimdi Sartre da olsan kimi zaman Gregor Samsa  da olsan, Oblomov da olsan, yine de hayat devam ediyordu sahiden. Bu kez senin gözlerin oldum...
Baktığın pencere çoğu zaman kendi penceren oluyor  bir gün Gregor Samsa olarak bir gün Oysho belki de bir zen olarak. Hayat devam ediyor ve bu devamlılık bütün bunların birleşimiyle oluyor.

   
 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.