HAVANDA SU DÖVMEYE BENZEDİ SİZİNKİSİ

Aydın bizim yaşadığımız bölge ve birinci derecede sorunlarıyla ilgilenmek, yazmak, ilgili mercilere ulaşmak ve halkı haberdar etmek görevi de bizim yani basınındır?
Yürüdüğümüz caddelerde, sokaklarda bir fiziksel arıza görsek başta belediye olmak üzere tüm ilgililere telefonla ulaşmaya çalışırız, aldırış etmediler mi, gazetemizde yeterince duyarlılığı sağlayıncaya kadar uyarıda bulunmaktır görevimiz.
Basın yani yerel basın nasıl ayakta kalır diye soracak olursanız! İlan ve reklamlarla tabii ki! Yerel yönetimler ve kuruluşlar, özel sektör ve esnafa kendimizi ve ilkelerimizi doğru anlamda anlatırsak, işimizi gazetecilik ilkelerine göre yaparsak, bu saydıklarımızı kitlelere ulaştırıp, siyasetlerini, hizmetlerini ve ticarette ki rantabilitelerini, verimliliklerini ve koydukları katma değerleri izah edersek, onlarda bu doğru hizmetin karşılığı olan basının emeğini kusursuz yerine getireceklerdir elbet!
Gazetecinin işi bir tarafı diğer tarafa kışkırtmak, kötülemek, yermek ve nifak yaratacak niyeti taşımak değildir! Hele dedikoduyu hiç yapmamalıdır! Özetle güven veren ve güvenilir olmasıdır!
Yerelde ki iktidarı hiçe sayarken; hizmet eksikliklerinden, savurganlıklarından, beceriksizliklerinden, topluma dokunamamalarından, esnafa, çiftçiye, çalışanlara, o ilin sağlıklı yaşamda ki katkılarının eksikliklerinden bahsedeceksiniz! Gazetecisiniz, araştırmacısınız, bir eleştiriyi gündeme getirirken, haklılıklarınızı belgeleriniz ile destekleyeceksiniz! Söz ola beri gele misali ortaya atılan bir soru olsunda, o sorunun içinde birazda karıştırıcılık olsun diye öne çıkıp soru sorarsanız; kötü niyetinizi örtüle yemezsiniz!
Yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı, iktidarı olduğu ili ve ilçelerdeki belediye başkanlarını ve varsa projelerinin hayata geçirilmesi anını paylaşmak, konuşmak, yeni projeler ve faaliyetler v.s hakkında bilgi almak için Aydın’a geldi!
Konuşmasının sonunda sorular devreye girince ilgi çekecek ama analizi doğru yapılması gereken bir soruyla karşı karşıya kaldık! Genel başkan yardımcısının cevap şekli soruyu soran gazeteciyi tatmin etmedi beklide ama karşıda ki siyasetçinin her soruya verilecek cevabı vardır tabii ki de, çünkü bu siyasetçiler, devenin altında buzağı arayanı iyi bilirler!
En üsten başlarsak, koca ülkenin en üst bekasında akraba ilişkileri çok sıkı olanların devletin en önemli mevkilerinde görev yaptıkları ve aldıkları söz konusuyken, bunda ne var peki diye sorulunca; başarılı olurlarsa alkış, olmazlarsa “tu kaka” mı?   Kaldı ki bazı şahsiyetler birkaç görevi birden yapıp, olağan üstü maaşlar alıyorlar! Burada doğru olan şey; yaptıkları görevi Liyakat usulüne yakışır bir şekilde yaptıklarımıdır, yoksa akraba, kardeş ve evlat oldukları için en baştan suçlu duruma düşürülmelerimidir? Kanunda siyasiler için böyle bir kısıtlama varımıdır? Yoksa usulsüzlük yapılırsa, kardeşte olsan hukukun önüne çıkarılır hükmü mü yok mudur? Asıl olan nedir bunu öncelikle bir gazetecinin bilmesi gerekiyorsa, sormak lazım, nedir bu sorunun cevabı?
Belediyelerden sorumlu genel başkan yardımcısına bu bölgede çoğunlukta iktidarsınız, çalışmaları başarılı buluyor musunuz ve yapılacak önemli projeler varımıdır, size bu konuda bilgi verildi mi diye sorarsanız daha uygun olur diyebilirmişim? Ben daha uygun ve gazetecinin yapması, sorması gereken bir sorudur derim! Bu sizin kararınız! Ama şunu söylerim; varsa hırsızlık, varsa ara buluculuk, varsa emniyeti suiistimal suçlar, varsa yakınlarına arpalık yaratma bunların hesabını da genel merkezden bir bu konuda bir yetkili gönderilmesi talebini doğru bulurum! Yok bunların belgeleri yoksa sırf kardeşiyle çalışan bir belediye başkanını genel başkan yardımcısına şikayet kokan bir soruyu manidar ve kasıtlı bulurum! Bu bizim Aydın’da gazetecilik çıtasını yükseltmeye yönelik bir tavır ve tanıtımda öncü güç kullanma vasfı değildir! Alışıla gelmiş, günlük gazetecilik siyaseti ve ortalığı karıştırmak ve ilgili belediyeye aba altında sopa gösterip “bak sana kafam takıntılı” demek değil de nedir! O belediye ile ilişkileri gazetecilik adına iyileştirmenin yolu bumudur?
Buradan şunu söylemekte yarar var, bu tür söylemler ve tavırlar, birilikte yapacağımız gazeteciliğin ilkeli var oluş nedenlerine aksine,  sahipsizliği ve başıboşluğu yaratır! Varsa ilgili kurumla bir sorunuz birlikte hareket etme olanağımız varken ”Basın doğru ve ilkeli olduğu müddetçe güçlüdür” prensibinden yürüme yerini, bu şekilde aba altında sopa göstermekle sağlayamaz anlayışına bırakır! Bir gün gelir yalnızlaşırsınız! Beklide o gün bugündür!
Ya belediye başkanının kardeşi ,Eralp ATAY’ın başarısını konuşacaksınız ya da usulsüzlük ve başarısızlığını! Uzaktan duyulmaya, muhatap olunmaya ve tevazu bile görmeyen  cümle ve sorularla basının yerini sarsıp bu tür polemiklere yer vermeyeceksiniz, şahsınız veya birileri için yapmayacaksınız! Eralp ATAY bu görevden önce çok önemli STK’da başkanlık yaptı. Dik duruşunu ağabeyine benzeyişini biliriz! Ağabeyinin yanında değil, Efeler belediye başkanının kabul edip verdiği bir görevde hizmet eden değerli bir doktor ve görev adamıdır! Oradan aldığı paradan daha iyisini kazanacak bir saygın mesleğe sahiptir. Bu denli artıları ve toplum için önemli şahsiyetleri olur olmaz soru ve laflarla yıpratmak istiyorsanız, önce basının değerini unutmayacaksınız, sonrada aranızda ki farkı göreceksiniz!Kamuda görev yapıp halka dokuna bilen faydaları sunan hizmetlerin içinde olan kişi yada kurumları halk adına korumak da biz basının görevidir! Aksi düşünüldüğünde ben ve gazetem YÖRÜKEFE sizlerin aldığı ilanlarımdan yani hizmetimizin karşılığını almaktan başka beklentimizin olmadığını da siz bilmeseniz de, basının gerecek hizmetini verenler bilir!
Bırakında başarılı her ANLAMDA BAŞARILI HİZMETLER VEREN EFELER BELEDİYESİ İLKELİ İNSANLARLA ÇALIŞSIN! Bugün sağcısında, solcusunda, oğul ve kardeşide ihtiyaç duyulan bir dönemi yaşıyoruz. Gelin bizler doğruyu destekleyelim, halka yapılan yanlışları takip edelim, eleştirelim, yakalarından düşmeyelim, ne dersiniz belki bu dedikodu sanatından vaaz geçip destek verirsiniz basının hizmetlerine!
Hata, babamda, doğru, sevmediğim kişide olsa da onun yanında olmaktır benin basın anlayışım demeliyiz…
 


Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.