Halk Açlık Ve Yoksulluk İçindeyken, İktidar, Türkiye Projesiyle Umut Tacirliği Yapıyor, Hayal Satıyor

                  Saray İktidarı, devletin tüm imkanlarını  kullanarak, AKP adına, tamamen hayallerden  oluşan, gerçek dışı vaatler içeren Türkiye  Projesi’ni tanıttı. Bir defa  daha görüldü ki, AKP iktidarı, her türlü misyonunu yitirmiş, tüm politikaları fiilen  iflas etmiş, durumu  düzeltmek için, hiçbir iradesi ve projesi kalmamış, kelime oyunlarıyla,  halkın dini ve milli duygularını  kullanarak ve kışkırtarak, umut tacirliği yaparak iktidarını  sürdürmek istiyor.

                    AKP iktidar sahipleri, Anayasa, hukuk ve yasalara uygun olarak yapılacak bir seçimde, hiçbir şansının olmadığını biliyor, görüyor. Tabloyu değiştirmek  için, boşalttığı  hazine, merkez ve bütçe kaynaklarını, dış güçler dediği, ama her fırsatta işbirliği yaptığı ülkeler ve güçlerden  gelen  svap paralarıyla  doldurmaya, 20yıldır yapmadıkları işleri bu paralarla yapacağı algısını yaratmaya, birlik beraberlik masalıyla, her türlü muhalefeti susturmaya,  katı baskı yöntemlerini kullanmaya, toplumdaki  etnik ve dinsel kimlikler üzerinden ayrıştırma  ve kışkırtmaya  devam edeceğinin  işaretlerini veriyor.Bu yüzden, önümüzdeki süreçte,  yandaş olmayan her parti, her  STK, her gazeteci, akademisyen vb. üzerinden , iktidarın  çok  ciddi kumpaslarının  görülmesi mümkündür.

                   AKP, iktidara gelirken, halkın, demokrasi, özgürlük ve  ekonomik taleplerini  iyi kullanarak, yasakları, yandaşlığı, yoksulluğu yok edeceğini iddia etti. İktidarı ele  geçirince, söylediklerinin tam tersini yaptı. Yasakları, yoksulluğu ve yandaşlığı kurumlaştırdı. Kuvvetler ayrılığını yok edip  kuvvetlerin birliğini yarattı,  Devleti, tek partinin  tek adamının şahıs  devleti yaptı.  Anayasayı askıya  alındı, yargı muhalifleri cezalandırma bürosuna dönüştü. Devletin  istihbarat ve güvenlik birimleri, AKP’nin memurlarına savruldu. 2002  ye kadar  geçen 79 yılda, geçmiş bütün iktidarların  borçlarının  dört katından  fazla borç yaptılar.  Geçmiş iktidarların topladıkları toplam vergilerin  altı katı vergi topladılar. Cumhuriyetin bütün ekonomik  kuruluşlarını da  satmalarına rağmen, sadece kendileri ve yandaş gruplar zenginleşti. Memleket ekonomik, bataklığa,  milyonlarca halkımız açlığa ve yoksulluğa mahkum edildi. Geçenlerde  akp başkanı söyle  dedi: ‘Yolsuzlukların  ve rüşvetin olmadığı, yoksulluğun Allahın izniyle olmayacağı bir Türkiye’yi biz  hallederiz, biz yaparız. Şu an itibariyle onun hazırlığı içindeyiz’ . İktidar için  dramatikten de  öte, trajik bir durum. . Memleketin ve halkın durumu perişan, Dünyanın  en yüksek enflasyonu olan  ilk dört ülkeden biriyiz. Anayasal demokratik hak ve özgürlükler baskı altında. Yargı bağımsızlığı yok. Memleketi, Dünya Adalet Projesinin,2022 Hukukun Üstünlüğü Endeksinde, 140 ülke arasında  116. Sıraya  düşürmüşsünüz. Yüzyılın başında,  kendi kendine yeten  7 ülkeden biri olan  Türkiye’yi ,20 yılda,  128 ülkeden her türlü gıda, enerji ve  sanayi maddesi  ithal eden ülke  durumuna  düşürmüşsünüz.Yerli yabancı Mafya /çeteleri kol geziyor. Milyonlarca  sığınmacı, ülkede  tehdit olmuş. Uyuşturucu, okul önlerine kadar inmiş. Ülkede mal ve  can güvenliği yok.20 yıldır iktidardasınız,  neden  düzeltmediniz de, seçim yaklaşınca aklınıza geldi. Sorunun kaynağı ve sebebi olan sizler, şimdi biz düzeltiriz diyorsunuz. Bunların inandırıcılığı yoktur.    

                   Türkiye  yüzyılı projesi, şaşalı gösteriş ve  kelime oyunu cümlelere  rağmen, içi boş, umut tacirliği yapan,  milletin  vergilerini kendi parti  reklamı için kullanan, cek-cak,ceğiz-cağız  hayali vaadlerin olduğu bir  projedir.Türkiye yüzyılı  programında ‘ kimlik siyaseti yerine birlik,ayrıştırma ve kutuplaştırma yerine bütünleşme, kucaklama,nefret  yerine sevgi  siyaseti’ yaratacaklarını’  söylüyorlar. Halbuki, ayrıştırma, kutuplaştırma ve nefret siyasetini, bizzat  iktidar gücüyle  yürütenin,AKP’nin kendisi olduğunu biliyoruz, yaşıyoruz. Sertliğin, zararı olur  kaygısıyla, sadece seçime  dönük, güya kucaklayıcı üslup kullanıyorlar algısı yaratmak istiyorlar. Samimiyetsizlik.

                   Anayasa Mahkemesi tarafından ‘laikliğe karşı hareketlerin odak noktası’ olduğu karara bağlanmış olan  AKP iktidarı, Cumhuriyeti ve Laikliği yok ederek, siyasal islamcı bir istibdat rejimi kurmak istiyor. Bu amaçla,  fiilen  anayasayı ve hukuku işlemez duruma  getirdi ve  rejimi değiştirdi. Cumhuriyeti ve laikliği yeniden kazanmak için, AKP iktidarını, seçimde değiştirmek gerekiyor. Aksi takdirde, iktidarın yaratmak istediği, otoriter ve totaliter  rejiminin, karanlığına  mahkum oluruz.  Herkesi sorumluluğa davet ediyorum. 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.