EKONOMİK VE POLİTİK OLARAK İFLAS EDEN İKTİDAR, ETNİK VE DİNSEL AYRIŞTIRMAYI KIŞKIRTIYOR

AKP-saray iktidarı,20 yıldır izlediği  politika sonucunda, deyim yerindeyse,  ekonomik, siyasal ve  sosyal  alanda iflas etti. Toplumda  güvenilirlikleri kalmadı. Halktan  ve   memleket gerçeklerinden koptular..Yandaşları bile artık güvenmiyorlar, yeni durumlara  göre pozisyon almaya başladılar.  Ekonomik olarak  memleketi yıllarca sürecek bir  borç batağına  soktular. Öyle ki, geçmiş Cumhuriyet hükümetlerinin  yaptığı toplam borcun, dört katını,   20 yıllık iktidarında yaptılar. Ülkenin  kaynaklarını,  kendileri, yandaş şirketleri,yabancı sermaye tekelleriyle, tarikat ve  cemaatleriyle  talan ettiler. Ülkeyi   emperyalist  ülkelerin ve işbirlikçilerinin  kapılarında borç dilenmeye  mahkum ettiler

    Memleketin hazinesi ve  bütçesi, borç ve  lüks  harcamaların hızına  yetişmiyor.  Sözde bağımsız olan merkez bankasının  kasaları,, ülkenin kefen parası denilen stoklar dahil boşaltıldı,128 milyar dolar gasp edildi, Talan edildi ve hesap veren yok..Şimdi,  borç dilenilerek,durum idare edilmeye çalışılıyor.  Sıkışan iktidar, para bulma  panikliği içinde, ülke topraklarını, kaynaklarını, milli şirketleri ve gelir getirici kurumlarını, batan geminin malları misali, emperyalist  sermayeye ve işbirlikçi körfez ülkelerine peşkeş  çekilmektedir. Memleket, iktidar eliyle adeta  sömürge durumuna  sürüklenmektedir.

    İktidarın durumu düzeltecek bir tedbiri, inandırıcılığı ve  iradesi kalmamıştır. Memleketi, hayali  algı yaratarak yönetmeye ve  gerçekleri gizlemeye çalışıyorlar. Yüzde  seksenlerde olan gerçek enflasyonu  emirle  %36 gösterdiler. Yıllardır açlığa  mahkum ettikleri emeklilere % 25, memurlara ise,%30 sadaka zammı verdiler.Bu komik zamlar, uyduruk enflasyondan, emekliler için %11, memurlar için % 6 daha  az olmasına rağmen, iktidar egemenleri ‘sizleri seviyoruz ve  sizleri  enflasyona ezdirmedik, enflasyon üzerinde zam  verdik’ diyerek  dalga geçtiler. Bu zamlar, daha  ele  geçmeden, başta elektrik, doğalgaz, petrol ürünleri olmak üzere,  temel gıda, çarşı –Pazar fiyatlarına, aklın ve  vicdanın kabul etmeyeceği intikam  zamları yaptılar. Milyonlarca  emekli, çalışan ve toplum kesimlerini bu kış gününde  kaderine terkedildi. İktidar sahipleri,ülke ve halk gerçekliğinden o kadar kopmuşlar ki, bu zamların ödenebilecek  makul düzeyde olduğunu söyleme pişkinliğindeler. Oysa yüz binlerce  aile bu faturaları ödeyemeyecek.

    İktidar, memleketi getirdiği karanlık noktayı ve halkın perişanlığını düzeltecek bir  iradesi ve  projesi olmadığı biliyor. Bu şartlarda, ülkeyi normal  yollarla yönetemeyeceğini de görüyor. Bütün diktatörlük heveslisi rejimler gibi, halkı/toplumu baskı ve tehditle  susturmayı yöneliyor. Başta, etnik ve dinsel inançlar olmak üzere, toplumun sinir uçlarını kaşıyor. Her anayasal ve demokratik tepkiyi, terör  eylemi olarak  gösterip, kanla bastırma tehditleri ile korku yaratıyor. İfade ve düşünce özgürlüğünü yok etmek istiyor. Sokak çetelerini kullanarak, Etnik/ırkçı ayrıştırma, kışkırtmalarını yapıyor. İnsanların yaşam tarzlarına açık müdahale ediyorlar ve kendilerinden olmayan herkesi  din/İslam düşmanı ilan ediyorlar. Öyle ki, Allah’ın evi dedikleri camiler, resmen  AKP ‘nin tehdit ve  propaganda merkezine  dönüştürüldü.  Her yaptıklarını,  Allah istediği için yaptıklarını söyleyip Allah’ı bile, politikleştirip AKPli yaptılar.   

 Eğitim, her kademede dinselleştirildi. Bilimsel ve laik eğitim yok edildi. Devlette, her kurum tarikatlara-cemaatlere teslim edildi. Yeni  FETÖ’ lerin önü açılıyor. İktidarda kalmak için, karanlık  planlar yapılıyor. Hak ve özgürlükler yok ediliyor. İktidar, baştan beri, Cumhuriyet ve Laik rejimi yıkıp, yerine, kişiye bağlı şeriatçı bir baskı rejimi kurmak istiyor. Planlı şekilde hazırlanan,  gerilim ve  kışkırtmalarla oluşacak kaostan yararlanmak istiyorlar. Böylece, memleketi ve toplumu, sürüklediği felaketi gizlemeyi, gündem değiştirmeyi, tabanını  korumayı ve de  oluşacak bir  çatışmayı  bahane ederek muhalefeti susturup kendi rejimini kurmayı  hedefliyor. Memleketini ve toplumunu  seven herkes, ülkemizin ve halkımızın, ortaçağ karanlığına sürüklenmesine izin vermemeli,  Anayasal –Demokratik tepkisini ortaya  koymalıdır.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.