DÖNÜLMELİ YANLIŞTAN DÖNÜLMELİ PARLEMENTER SİSTEME VATANDAŞ BUNU İSTİYOR

Vatandaş “dili tatlı yaptıkları zehir diyorsa” ki bunu AK Parti genel başkanının kendi memleketi Rize’de bir üretici söylüyor! Bu yönetmedeki ekonomik alan daralması ve vatandaşın yükselen sesinin ta Rize’ye kadar uzanması AK partinin içinde de konuşuluyor ve Parlamenter sisteme dönülüp Partinin seçilmişlerinin hükümet olması isteniyor demektir!

Rizeli vatandaş söylemine devam ediyor “biz üreticileri görmeyip, yatırımların dışarıdan gelen yabancılara garantili ödeme olarak yaptırılmasını, geleceğimizin  ipotek altına alınmasını ve üretimde kazanamaz duruma düşürüldüğümüz bugünkü tablaya daha fazla dayanamayacağız ifadesini net bir şekilde söylemleriyle ortaya koyarken, daha fazla fakirlik  istemiyoruz, tüm yetkileri tek elde toplamış bir Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin tıkandığını, çaresiz kaldığını görüyor ve TBMM’nin yani milli iradeyle seçilmişlerin hükümetini istiyoruz demektir!

Neler oluyor bugünlerde? Gündemi oluşturma Vatandaştan başlayıp, gündemde olan İYİ Parti lideri Meral Akşener ile devam ederken ” ben başbakan olmaya talibim” diyerek biranda gündeme Cumhurbaşkanı adayı olmayı cazip durumdan boşa çıkaran, parlamenter sistemin geri geleceği söylemi ile Başbakan olmaya adayım iddiası gündemi apayrı noktaya aslında vatandaşın mesajlarını çok iyi alan muhalefetin refleksi ile taşıdı!

Muhalefet neredeyse altı parti ile halkın içinde gezerek politika yapıyor, gündemin nabzını tutuyor! Sona gelindi deniyor, çünkü halkın istemleri ve sorunları yurdun dört bir yanında aynı! Sadece Hükümet ve yandaşlarının, beşli müteahhit ve çevresi, bir gecede yanlış faiz politikalarıyla, hükümetin uygulamalarını gece gündüz izleyerek parasına yüzde altı kazanç sağlayarak bedava lüks içerisinde yaşayanlar hariç, halkın yaşamaya mecalinin kalmaması; ülkede lüks millet hastaneleri, dolarla geçilecek köprüler, yandaşlara yaptırılan  tüneller, verilen ihaleler, kamu kiralama harcamaları vatandaşa fayda sağlamadığı gibi, yemediği, içmediği, geçmediği mekanların garantili ödeme tablolarına ceplerinde ki beş kuruşa kadar vermekten, kendi dertlerine çare üretmeyen bir yönetimden kurtulmak istiyor!

Meral Akşener; siyasi duruşuyla eylemleri örtüşen bu yürekli, korkusuz ve ahta vefaya, vatandaşın dürüst politikalar beklentisine ziyadesiyle cevap veren kadın lider, her geçen gün halkın umudunu ve cesaretini yükseltmeye devam ederken, inandıkları bir davanın peşinden halk adına koşmaya devam ediyor! Bu cümleler Millet İttifakının altı siyasi partisi içinde geçerli! Hükümetin çarşı pazarda yangını, önüne geçilmez döviz kurunun  yükselişi, tarım ve Ziraattaki çöküşü, önlenemez enerji fiyatlarının yükselişi, kışı bekleyen acımasız ekonomik endeksler ve trendler, artık halkın hiçbir algıya açık kalmadığını, her şeyi gördüğü, bildiği, Kral Çıplak hikayesini şimdilerde dillendirdiği apaçık ortadadır!

Muhalefet, AK Parti Genel Başkanıyla söylemleriyle değil, Ekonominin ve kötü yönetimin kendisiyle uğraşıyor” bu kötü gidişten sizi kurtaracağız” diyerek umut olma yolunda yükselişe geçmiş durumda!

Kemal Kılıçdaroğlu Rize’de büyük ilgi ve büyük cesaret ve sorumluluk dolu cümlelerle konuşurken, partisinin sözcüsünün şu sözleri çok önemliydi” Bize Sivas’tan öteye geçemiyorsunuz dediniz ya, gidin Sivas’tan öteye konuşulanları bir dinleyin” söylemiyle seçmenin ekonomiden dolayı neler konuştuğunu ifade ediyordu!

Başbakan olmaya talibim diyor Meral Akşener ve siyasette büyük bir dönüşüm iddiası ile öne çıkıyor!

Çünkü genel seçimlerde muhalefet seçimden galip çıktığında yığınla verilen sözler sıraya girecek! Bunlardan en önemlisi sistemin yeniden parlamentoya dönüşü, milli iradenin tek adam rejiminden çıkıp, çoğulcu katılım yani demokrasinin ve ilkelerinin hâkim olduğu TBMM’de “yasama, yürütme, yargı” milli iradenin tayin ettiği parlamentoda işlev kazanması olacaktır! Muhalefet bu konuda hiçbir neden ve sebebin arkasına saklanamaz!

Bu durum neleri değiştirecektir siyaset sahnesinde;

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi en fazla iki yıl başta kalacaktır! Sonrası sembolik olarak Cumhurun başı olarak sembolik bir Cumhurbaşkanı kalacaktır! Bu süre için kim bu koltuğa talip olabilir? Mansur Yavaş mı? Yoksa Ekrem İmamoğlu mu? Ya da Kemal Kılıçdaroğlu mu? Bence hiçbiri!

Bu paylaşımlar dostlar yani Millet ittifakının liderleri arasında devreli olarak paylaşılacak, bakanlıklarda da her parti iddialı olduğu yerlere önce genel başkanlarını ve Millet vekillerini verecektir!

Görünen o ki bu değişim Milletin umudu ve beklentisidir! Zaten Cumhurbaşkanlığı sistemi AK partinin ve tabanında istediği bir durum değildir artık! Milletin hali ortada, devletin milli geliri ve dağılımı ortada, verilen sözler ne durumda oda ortada, sayarsak onlarca kalem içerik olarak çoğalacaktır! AK Partinin %51 oranı partili yani Parlamenter sistemden arkasına aldığı bir rüzgârın sonucuyla kazanmıştı! Seçilmişlerin dalında başarılı vekillerin bakanlığı sırasında yapılan başarılı işler ve Ekonominin iyi seyri ve peki ya sonrası; Başbakanın Merkez bankası dahil tüm kavram ve kurumları elinin altına almadığı daha sisteme yakın görevini rahat yapan kabine döneminin estirdiği rüzgârın artık kalmadığı aşikâr bir şekilde görülmektedir!

Önümüzde bekleyen sürecin ulaşacağı seçim tayip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlunun arasında ki boy gösterme seçimi değil artık!

Bu seçim milletin ve fakir fukaranın umutlarının seçim sandığına nasıl yansıyacağının ve siyasilerin seçimden sonraki hallerinin tartışılacağı bir seçim olacaktır!

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.