Aydın, coğrafi olarak dağcılık ve doğa sporlarına çok uygun bir şehir.Her hafta sonu gerçekleşen hiking ve trekking denilen doğa yürüyüşü sporlarına onlarca insan katılıyor.Bunların arasında, çocuklu ailelerin, çocuklarıyla bile katılabileceği yakın ve kısa parkurlar var.Hemen hemen her meslek grubundan, her yaş kesiminden insanın yer aldığı bu yürüyüşlere,dağcılık ve doğa sporları kulüpleri öncülük yapıyor.Bu kadar geniş kesimlerce ve bu kadar yaygın ilgi görmesine rağmen bu sporla ilgili görüş ve fikirler,öneriler,çözümler yerel basınımızda çok da ele alınmıyor.Aydın'da başta kış turizmi olmak üzere dağcılık etkinlikleri resmi kurumlar düzeyinde daha fazla geliştirilebilinir.
Sağlığınız elverişli ise gerekli evraklarla başvurarak Türkiye Dağcılık Federasyonu lisansıyla lisanslı bir sporcu olarak ya da bağlı olduğunuz kulübün üyesi veya misafir katılımcı olarak bu yürüyüşlere katılabilirsiniz.Bunlardan bazıları sadece kendi arkadaşlarıyla olmayı tercih eden çok küçük gruplar,bazıları da yıllardır bu işi gönüllü olarak Aydınımızda yürüten daha kalabalık gruplar.2015'ten beri katıldığım bu yürüyüşlerde nihayet son iki yıldır Türkiye Dağcılık Federasyonunun lisanslı sporcusu olarak yürüyorum.Başlarda gittiğim kulüp yöneticileri bu konuda bilgi almak istediğimde "n'apcan lisansı,sporcu mu olucan" diye geçiştiriyordu.Bu kulübün, tüm katılımcıları dışlayan,sadece seçme arkadaşlar kulübü olduğunu anladığımda bir başka sivil gruba katıldım ve bir dönem de onlarla yürüyüşlere devam ettim.Ancak bu grup yasal bir kuruluş olmadığından,oldukça başıboş bir şekilde,dağda olmayı lunaparkta eğlenmeye gitmek sanıyorlardı.Meraya salınmış kuzular misali oradan oraya atlayıp zıplamalar,daha sabahın köründe arabada başlayan gülüşmeler eşliğinde bir espiri yarışı bu sporu gayriciddi hale getiriyordu.Bu grupta sululuk ve cıvıklık o boyuttaydı ki teke gibi oradan oraya atlayıp duran bir yürüyüşçünün, üzerine doğru yuvarlanan bir kaya parçasının altında ezilmesine neredeyse ramak kalmıştı.Gittiğim en disiplinsiz, en kuralsız doğa yürüyüşçülerinin ikincisi bunlardı.Oysa dağcılık ve doğa yürüyüşleri sadece laylaylom bir eğlence,bir gezi değil, kuralları olan ciddi bir spordur.Birlikte grup olarak yapılan her spor dalı gibi uyulması gereken kuralları vardır.Öncelikle yürüyüş için bağlantıya geçtiğiniz sorumlu kişiyle anlaştığınız saatte araca binmek için hazır olmalısınız.Dakiklik,sizinle beraber aynı araçta olan insanlara da bir saygının ifadesidir aynı zamanda.Bir diğer kural sabahın köründe herkesin uykulu ve uyku sersemliği içinde olduğu araçta,önden arkaya,arkadan öne doğru bağırış çağırış içinde taşkınlıklar yapmamaktır.Bir diğeri de dahil olduğunuz yürüyüşte yürüyüş sorumluları ve kuĺüp temsilcilerinin her işine karışmamaktır.Siz de kabul edersiniz ki onca insanı bir araya getirip dağlarda güvenli bir şekilde yürütmek sorumluluk ister.Bu sorumluluğu üstlenmiş insanlara "niye şurda durmuyoruz","niye burda mola vermiyoruz" gibi her kafadan ses çıkmamalıdır.Bazı doğa grupları topluca fotoğraf çekimleri için bile zaman ayırır,bazıları katılımcılar için dağda nefes molası bile verir.Bunlardan hangisi size daha uygun geliyorsa bunları seçme alternatifiniz var.
En önemli olanı ise "öncü" dediğimiz bir grup rehberi vardır. Tek sıra halinde yürürken asla bu öncünün önüne geçilmez.Çünkü yürünülen parkurda nerelerden geçileceği,hangi patikalardan gidileceği kulüp sorumlularının ön keşif gezileriyle tespit edilmiştir.Bunu da ancak öndeki öncü olarak görevlendirilen kişi bilebilir.Dağda bilmediğiniz ağaçlar ve patikalar arasında kaybolmamanız için en arkada grubu takip etmekle görevli "artçı" dediğimiz sorumlunun arkasında da kalınmaz.Yürüyüşler kolay, orta ve zor parkurlar olmak üzere A,B,C parkurları olarak belirlenir.6-8kmlik parkurlar A,10-16 km B,18-20 km.ler ise C parkurları diyebiliriz.Günübirlik misafirler,çocuklar,diz ve eklem rahatsızlığı ile kondüsyonu düşük olanlar A parkurlarında rahatlıkla yürüyebilirler.En zor ve en uzun olan C'de ise uzun yıllardır bu işi yapan, birçok kez zirve tırmanışları yapmış profesyonel dağcı arkadaşlarımız yürür.Benim için en ideali B parkuru.Bazı gruplar A parkurunu yavaş,B parkurunu çok hızlı tutar.Nefesinizi kilometrelerce bu hızlı yürüyüşlere göre ayarlayabilecekseniz bunlara katılabilirsiniz.Şanslıyız ki Aydınımızda bu konuda çok seçenek var,seçme alternatifimiz çok fazla.
Kent hayatındaki gri betonlar,her yeri saran apartmanlar, yollardaki trafik sıkışıklığı,sabah akşam monoton çalışma hayatı,insanların doğaya, ağaçlara ve yeşile,masmavi uçsuz bucaksız engin gökyüzüne olan özlemini daha da arttırdı.Doğa HUZUR’dur,sadeliktir.Kimliklerin ve rollerin olmadığı en özgür ortamdır.Ruhunuz,benliğiniz dinlenir.Bir doğa sevdalısı olarak,doğa yürüyüşleriyle ilgili bilgilendirme yazılarım gelecek haftalarda da devam edecek.Huzurla ve iyilikle kalın..
