DEVLET ve TOPLUM


Devlet, toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır. Devlet güçtür. Toplum ise ; bir arada yaşayan canlılar topluluğudur. Sosyolojik açıdan tanımlarsak, toplumsal davranış kalıpları ve sınıfsal savaşımıyla değiştirilen ve gelişen ilişkilerden oluşan sistemdir.
 Bir Ülkenin en önemli iki unsurunu temsil eden devlet ve toplum arasındaki ilişki ne kadar uyumlu ve ne kadar bütünlük içinde ilerlerse  o ülke daha güçlü ve sağlam olur. Devletin uygulamış olduğu normların toplumun düzenine ve işleyişine uygun olması ayrıca yaptırım gücünün cemiyet tarafından kabul görmesi mühimdir. Devlet işleyişi ve toplumun huzuru doğru orantıda ilerler. Devlet düzeni ne kadar doğru işlerse cemiyet o kadar mutlu olur. Ters orantıda bir gidişat olması mümkün değildir. Ya iki temel unsur mükemmel olacak ya da ikisi de hasta olacaktır. Ayrı kulvarda değerlendirilemez.
Toplum ve devlet aynı dili konuşmak zorundadır. Yaşanılan sorunlar karşısında ortak hareket edebilmeli ve çözüm üretebilmelidir. Aksi takdirde yaşanan çatışmalar o ülkenin işleyişinde muhakkak ki sorun olduğuna işarettir. Ciddiyetsizlik  ve cemiyetin kafasına göre ,normlara aykırı bütünlüğü bozacak davranış biçimi ve yaşam tarzı sergilemesi de devletin yaptırım gücünde sıkıntı yaratır. Birlik ve sinerji zedelenir.
 Devlet sahiplendikçe, toplumun güveni artar. Toplum uyum içinde oldukça devlet gelişir. Bütünleşmek her alanda ilerlemeye götürür. Siyasal, ekonomik, kültürel ve teknolojik açıdan yaşanılan gelişmeler git gide artarak devam eder.
Bir ülkede hak, hukuk, adalet sisteminin en doğru biçimde işleyişinin olması devlete güven açısından çok önem arz eder. Adalete olan güvende en ufak bir sapma olursa, hukuka gereken önemin verilmediği ve gerekli yaptırımlarda yetersizlik nüks ederse bu toplumda yozlaşmaya yol açar. Kısacası Güven azaldıkça, bütünlük zarar görür.
Devlet, toplumu korumak ve kucaklamak zorundadır. Bir ülke hangi sistemle yönetiliyorsa yönetilsin kurmuş olduğu düzene ve siyasi ideoloji dışında olan topluluklara karşı tavır içinde olmamalıdır. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde ise yönetim ve halk arasındaki anlayış ve hoşgörü bunu gerektirir. Bencillik değil, hoşgörü içinde yol alan sistem huzuru getirir.

Toparlayacak olursak çok içerikli olan devlet ve toplum etkileşimi ile ilgili en yerinde cümle şu olacaktır.” Devlet, toplumun vazgeçilmezi; toplum da devletin vazgeçilmezidir” diyelim ve makalemizi sonlandıralım.
 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.