Demokrasi ve CHP

Bir Siyasi partinin varlığının ve dirliğinin nedenlerinden biri, sahip olduğu tüzük ve bu tüzüğün çağdaş yaşamın gelişmelerine uyarlanmasıdır.
Türkiye, Sosyal demokrat yapının öncülüğünü yapan CHP’yi; Cumhuriyet ve onun yönetim şekli olan demokrasi ile özleştirdi. Demokrasinin tüm ilkelerini CHP’de görmeye alıştı Bu ülke demokrasiyi yaşata bildiyse bu güne değin, kurucusu olduğu liderin ve onun ilkelerinin köklü var oluş nedenlerindendir. Hala bu ülke o krediyi tüketme ile meşguldür. Var oluş nedenlerini Demokrasiye ve onun teminatı olan laik yapıya borçlu olanlar, bugün bu yapıyı yıkıp tarifini ortaya koymaktan kaçındıkları bir sistem ile devşirmeye çalışmaktadır.
Ben bu devşirme eyleminin karşısında set olacak CHP’nin bugünkü ilkelerine ve bu ilkeleri teminat altına alan tüzüğü ile ilgili yazmak istiyorum. Bunu yazarken bugün Kurultay’a giden süreçte il ve ilçe örgütlerinin seçimleri ile ilgilide yorumu koymaya da ayrıca yaptığım gözlemlerden yola çıkarak açıklamaya çalışacağım.
CHP’nin tek partili dönemlerden, çok partili döneme geçiş yapması iktidar hırsının değil, demokrasinin gereğinin yapılması adına olduğunu biliyoruz Demokrasi adına böylesine bir duruş, adalet ve hukuk kurallarının sivilleşmesi ve iktidar gücünün milli iradenin tahakkümü altına geçmesi için bu karar çok önemliydi. Çok partili dönemden bu güne değin tek başına iktidar olamaması demokrasiye sırtını dönmesinden değil, ülkenin %95 Müslüman olmasını iyi kullanan İslam emperyalistlerinin sinsiliğinden ve din üzerinden siyaset yapmalarından kaynaklanmıştır Bu arada ülkenin aydın kesim diye nitelediği büyük şehirlerde ise muhafazakâr bir yapıyı göz ardı etmemek gerekir.
Peki, bugün demokrasi adına her türlü fedakârlığı ve direnci gösteren CHP çerisinde tüzük ve demokrasi nasıl işlemektedir?
Bugün yapılmakta olan delegasyon seçimleri ve sonrası il ve ilçe örgüt kademelerinin seçim çalışmalarına bakıldığında her şeyin cevabını kendiliğinden bulunacağını söylemeliyiz. Bugünkü durumu biz aydınlar yazıp çizmezsek inanın CHP’nin yarınlarını ve var oluş nedenleri hakkında sıkıntısını çekeceğimizden hiç şüphem yoktur. CHP sistem içinde erir ise demokrasi adına kale de düşmüş olur.
 Peki, ne yapılmalıydı bu örgüt kademelerinin oluşmasını sağlayan delegasyon seçimlerinde.
-2003 den bu yana güncellenmeyen örgütün üye bazında güncellenmesi gerekiyordu.
-Rahmetli Erdal İnönü zamanında getirilen ve aslında demokrasinin çalışmasının temel göstergesi olan delegasyon sistemi kaldırılmalıydı. Bu demokrasi adına getirilen sistem; dele ağalarının doğmasına, taraf olan listelerin çoğalmasına, örgüt içi barışık ve tek vücut olma anlayışının parçalanmasına neden olmuştur Bu nedeni doğuran parti içi politikanın kendisidir.
-Parti içi politikaların gelişmesinin bir şekilde tüzükle önlemini alarak, bugünün hizipçilik ve kalıtsal hastalık durumu yok edilmeliydi.
-Örgütün tabandan, tavana tüm kademeleri oluşturma ve özgür siyaset yapma anlayışının, tüzük ile teminat altına alınması gerekiyordu.
-Var olan tüzükte blok liste değil, çarşaf liste hükmünün uyarlanmasına hiçbir neden engel olmamalıydı.
-Partinin Lider sultası anlayışına mahal veren,1981 Anayasası ile getirilen Siyasi Partiler Yasası hükümlerinin partiyi yıpratan hükümlerini yok sayılmalıydı. MYK ve Parti meclisinin çalışma verimliliği kadrolaşma ile değil, örgütlenme ve proje üretme yönünde olgunlaştırılmalıydı.Bilgi ve bilişim kurulu ile bilgi topluluğu yaratacak çalışmaların sürekliliği yaratılmalıydı.
-Siyasi Partiler Yasası hüküm ve uygulamaları ile yerel ve genel seçimlerin ayrılması,1983 de ve sonrası CHP’nin tüm yurtta neredeyse yerel iktidarları alması çok önemliydi. Sürdürüle bilir olması CHP’nin yerel yönetimlerinin, genel merkez denetiminden yoksun kalması ve yerel yönetimlerin, bölgesel politikaları kontrolü altına alması ve ele geçirmesi engellenmeliydi.
-En büyük sorun siyaset yapan ve siyasete yön veren bir örgüt yerine yerel yönetimlerin ve Milletvekillerinin kontrol ettiği ve hizmetinin altına aldığı bir örgüt yapısının oluşması ve kurtuluşu için asla hiçbir önlem alınmayışıdır.
Nedenlerini sıralaya bileceğim birçok madde var. Ne yazık ki bunları yazmak değil, bu nedenleri ortadan kaldıracak bir genel merkez ve değişime uğrayacak tüzük yapılanmasına ihtiyaç vardır. Bu değişiklikler gelecekte yapılmak zorunda olacak şeylerdir.
Saydığım bu nedenlerden dolayı, bu haliyle biçimlendirilecek bir örgütlenmenin, buram, buram taraf olacağı kokusunun varlığını kimse inkâr edemez. Yeniden yapılanacak bir CHP ufukta görülmeli ve bunun kaçınılmaz olduğunu görmek zorunda olduğumuzu kabul etmekten başka çare yoktur.
Bu sistem devam ettikçe bölünmeler, ayrışmalar, taraf olmalar, iç politikalar ve emek hırsızlığı asla bitmeyecektir Tükenecek olan şey, gecikerek alınacak önlemlerin ve radikal kararların, CHP’nin birkaç dönem daha iktidar yoksunluğunu yaşamasının kendisi olacaktır.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.