Bu Yaptığınız Millete Zuldür Hakka İnançsızlıktır

*Eğitim bu ülkede birçok yerde, dahası geri kalmış bölgelerde bilerek ve bilinerek yeterince çağdaş uygarlık seviyesine getirilmemiştir.

Bizler okuduk ama gelin görün ki nelere mal oldu Canların yok olmasına mı dersin, kültür uyuşmazlıklarının eziyetine mi dersiniz, fakirliğin metropolde bizleri neler muhtaç ettiğini mi derssiniz. Amacımız ilim ve irfan denilen ışık yolculuğuna katılmaktı.

Bu gün Türkiye'nin her kasabasında neredeyse Fakülte ve Üniversite var. Gidin ve içinde ki şartları ve eğitimi görün. Oradan mevzun olmak hangi çıtayı yükseltir akademik olarak hesabını yapın!

*Biz okulumuzun önünde her pazartesi ve cumartesi(o zaman yarım gündü cumartesi)andımızı okur öyle derslere başlardık yâda istiklal marşın ı okur evlere dağılırdık.

Geçenlerde ilkokulu okuduğum ilde ki kasabaya gittim. Her şey dün gibi olur sanmıştım. Devre arkadaşlarımı bulurum koklaşır, hatır ve hal sorarız diye ummuştum. Ne okulu mu tanıya bildim, ne andımızı okuduğumuz okulun bahçesi ve nede Atatürk büstünü. Neredeyim dedim kendi kendime. Bir başka ülkede yabancı gibi hissettim kendimi. Tıpkı üniversite okumak için geldiğim Ankara'da ki hissettiğim duyguların aynısı gibiydi. Ne tuhaf şey değil mi yaşadığın ülkede yaman çelişkiler hissetmek. Bir tek şey hala aynıydı Ankara’da. Atatürk büstü ve bayrak hala okuduğum Üniversitenin önünde hala. Ama zihniyet bir noktaya doğru gidiyor. TC sindirilemiyor, andımız birilerine kötü his veriyor, aydınlık ülkenin çocukları olmak bir tarafın çıkarlarını yıpratacak ki, ümmet toplumu yaratmak için eğitim sistemi duhulde ve bertaraf oldu.

*İlahi adalet bu ülkenin ayağında çorabı ve aşı olmayan köylüsü ile belinde silahı ve giyecek çarığı olmayan vatanseverler ile Anafarta’yı, Çanakkale’yi ve kurtuluş savaşlarını kazandı.

İnanılır gibi bir şey değil, ilahi adalet bu ülkeye zeval vermek isteyenleri tufana getirdi.

*AKP de sağduyulu ve vatanını sevenlerde de var. Tamamını karşımıza alamayız. Onlarda nasıl bir sıkıntının içine düştüklerini biliyorlar. Her geçen gün Türkiye’nin nasıl boğazına kadar sıkıntıya düşmüşler tarafından yönetildiğini biliyorlar. Sabırlarının ve hayâlarının buna daha fazla tahammül edeceğini sanmıyorum. Ayıptır... Günahtır... Yediğiniz, içtiğiniz ve dağıttığınız ülke, gelecek nesillerindir. Emanettir zeval verdiğiniz ülke vatandır. Kul hakkıdır, yetim hakkıdır. Yaptığınız halka züldür, hakka inançsızlıktır.

HALKIN GÜCÜ VE İRADESİ HAKKIN TECELLİSİDİR.

Ülkenin en değerli varlıkları trilyon dolarlar karşılığında özelleştirildi, satıldı! Bu ülke o paralarla yen iden inşa edilirdi depreme karşı. Yapılan yollar ikilere bölünüyor! Evler patır kütür yıkılıyor! O paralarla tarım, Ziraat, ara sanayi, ulaşım da, eğitimde, teknolojide yani kısacası; üretim ve bilme dayalı her sektörde değerlendirilseydi, bugün ülke Finans ekonomisine dayalı eli ayağı bağlı kalmayacaktı! Üreten ve ilk on ülke olma yarışından kopmayacaktı!

Deprem sonrası bu acizlik ve yoksunluk, yaşadıklarımız ve acılarımız nasıl tamir edilecek, hiçbir program ve hazırlık yok! Bilim adamları ciddiye alınmıyor, kadercilik ilkesi öne çıkarılarak acılar ve sorunlar örtülen meye çalışılıyor! Yazıktır bu ülkenin insanına ve değerlerine! Her şeyin iki ayrı noktaya bölündüğü bugünün tablosu; yaşanan küçük kıyametten sonra, geleceğimiz siyaset üzerinden çekişmelerle devam etmesin diyoruz, birlik beraberliğin ve toplumsal uzlaşının, insan ve vatan sevgisinin bütünleşeceği tarihi bir fırsatı kaçırmayalım!

Kin ve nefret söylemleri milletçe canımızdan bezdirdi!

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.