BİR BÜTÜNÜN PARÇALARIMI BU HAL

Benim ülkemde son 18 yılda o kadar şey değişti ki! Bugünün konusu olarak gündeme getirsem, fıkra gibisin derler!
Ülkemde Bakanlar görev yaparken, gözleri yukarıdakinden gelecek son sözde! Karar ver irkende öyle! O zaman bu görevin yetkinliği nerede kaldı! Ülke panik halinde, şeffaf değil, her şeyol duyabit tiye getiriliyor, yetki kullanma kabiliyeti yok, gözler yukarıdakinde!
 
Bu salgın topluma; Tüm önyargılarımızdan arınmamızı göstermiştir, farklılıklarımızdan kurtulup birlikte hareket etmemizi göstermiştir, yaşam farklılıklarımız ne olursa olsun birlikte hareket etmemizi göstermiştir, bu salgın bize tek başımıza sağlıklı olmamamızın yeterli olmadığını, karşımızda kininde sağlıklı olması gerektiğini göstermiştir. Dayanışma ve yardımlaşma güzeldir  ve birlikte başarmamıza yeterli olacağını göstermiştir.
 
Peki, biz neler yaşadık;
 
-Yüzlerce insan umreye gidiyor! Koronavirüs kasıp kavuruyor her yanı, hala Umreden dönemeyenler, ölenler var, bilgi yok, neden gönderildi bunun faydaları ne olabilirdi, neden gitmemeleri ertelenmedi, bunu açıklayan yok, kimse bunun önüne geçemiyor! Allah insan hayatını hak kabul eder. Kimse insan hayatıyla oynayamaz, bunun adına da din için, Allah için yapıyoruz dememeli!
SAĞLIK için yapılan her doğru şey ve karar, Allah adına ibadet sayılmıyor mu? Bu ülkenin yönetenleri bu gerçeği nasıl göz ardı edebiliyorlar! Umrede Koronavirüsten ölen oldu mu, olmadı mı? Bu ölümlere nasıl bir isim vereceğiz! Yetkililer gerekli tedbir ve kararları zamanında almayı mı beceremediler! Umrede ölen Türklerin haberini Suudi Arabistan resmen açıklıyor ve bizler öyle öğreniyoruz gerçekleri!
-Binlerce İranlı elini kolunu sallayarak Türkiye’ye girdiler. Nerede olduklarını, yaşadıklarını kaç kişi biliyor yâda araştırılıp ihmal edilen kontrolleri yapılabildi mi?
-Sınırdaki göçmenlere, Türkiye’deki milyonlarca Suriyeli ’ye, istedikleri zaman Suriye’ye gidip dönenlere ne demeli! Onlarda bizimle yaşıyorlar ve biz bu hoş görüyü onlara karşı gösteriyoruz. Kimseyi din, dil, ırk ayrımını ileri sürerek aşağılamıyoruz. Bu insan olma özelliğimizin bir parçası hiç değil! Ama bu ülkenin geleceğini ve sağlığını düşünmek için görevde hiçbir nedenden dolayı boşluk yaratıp, insan hayatı için tehlikeli olan hiçbir şeyi elini kolunu sallayarak ortalıkta dolaşmasına göz yumamayız! Yummamalıyız da!
-Çinliler Türkiye’de iş bulup çalışmaya başlayınca bu bizler için övünç kaynağı haline geldi birden! Ama Çine Türkiye’den dönen bir Çinlide Koronavirüs çıktığını da Çin devleti açıkladı!
Yani kısacası bizler bu tehlikenin önünde çok kabadayıca ve bilinçsizce durmuşsak, umursamamışsak, bu bugünün yönetiminin gerekli tedbirleri almakta gecikmesinden değil midir?
Bu Virüs Türkiye’de yeterince tedbir alınarak, çok önceden yasakların başlamasıyla bir duruş sergileyip, işin ciddiyeti milletimize kavratılmalıydı! Bu herkese karşı çok demokratik Virüs önleninceye kadar ki öylede olacaktır, bu süreçten başarıyla çıkmak elimizdeydi!  Başarısız olunursa bu canımızla, ekonomimizle ve sosyal yapımızın bozguna uğramasıyla sonuçlanacaktır!
Mutasyona uğrayan Virüs tekrar karşımıza çıkacaktır bir süreçte. Bundan ders çıkarılmalıdır desek de bu konunun ekonomik yönünü asla unutmadan hazırlanmalıyız.
Akla gelen önemli bir soru var! Başarılı çıkılırsa, yâda başarısız çıkılırsa nasıl bir iktidar ve muhalefet çatışması çıkacaktır?
Ortada olan bir gerçek var, bu ülke insanı yeterince ayrıştırıldı ve siyasi kutuplara çekildi! Bu durumdan millet olarak çok rahatsızız. Bu günleri asla unutmadan bu yapıdan kurtulun malı ve yeni ama özde bir yeni sayfaya geçilerek ülkenin birlik, beraberlik ve her şeyden önce milliyse, milli diyelim, milli ekonomiye geçilerek kayıp olan zamanı hızla yakalayıp, kendimize yeten bir ekonomiyi oluşturamazsak, millet olarak huzur ve refaha erişmek mümkün olmayacaktır!
Ülkenin duyarlılığı, bu süreçte mevcut olan illete karşı büyük bir moral depolaya bilmek ve de moraliz olacak tüm meseleleri geriye atarak davranmak ve yönetmektir. Çok iyi biliyoruz ki ülke ekonomisi, bugün alınan ve belki de yarın alınacak daha farklı önlemlere dayanamayarak, insanların geçim sıkıntısı içindeyken bile biriktirdikleri iki kuruşluk birikimlerinin tükeneceği gerçeğidir!Salgın hastalık bu ekonomik sıkıntıyla tetiklene bilir yâda alınabilecek önlemleri fazlaca dikkate alınmayarak, sosyal davranış bozukluklularına yol aça bilecektir.
Bir şeyler demek gerekiyor bugüne; Ey duyun bu sözü ulusum/ Cumhuriyet ile aydınlık yol gösterilmişti bize/ oysa biz kendi dünyamızı kararttık kendi kendimize / çıkmaz bir sokaktaymışız gibi bilinmez bir yolun içinde/ yalnız kalmışız bir başımıza, ilme ve irfana ne kadarda uzak kalmışız!
 
 


Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.