Balon Köpüğü Hayatlar

Bi eşikten atlar insan
Yüzüne bakmak istemez yaşamın
O kadar azalmıştır anlam
O zaman hemen git radyoyu aç
Bi şarkı tut
Ya da bi kitap oku mutlaka
İyi geliyor
Ya da balkona çık bağır bağırabildiğin kadar
Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor
Ama fazla da üzülme, hayat bitiyor bir gün
Ayrılıktan kaçılmıyor
Hem çok zor, hem de çok kısa bir macera ömür
Ömür imtihanla geçiyor
Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem, gitmem
Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir
Acının insana kattığı değeri bilirim, küsemem
Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir'' der aşkın kadını Sezen ''GİDEMEM'' şarksında..
     Tıpkı bu şarkıdaki gibi acıdan geçmeyen,balon köpüğü hayatlar biraz eksiktir.Ben buna inanırım.Hayatta her şeyi hazır sunulmuş bireylerin empati ve anlama yetisinin zayıf olduğunu düşünürüm.Halden anlamazlar, anlayamazlar.Çünkü sahip oldukları her şey onlara hiçbir emek sarf etmeden,hiçbir fedakarlıkta bulunmadan,hatta kendilerinin olmayanlar bile ellerine verilmiş,önlerine sunulmuştur ve öylesine şımarıklardır ki edep,saygı,vicdan,terbiye ve insanlık yoksunudurlar.O nedenle de herkesin aynı şekilde yaşadığını zannederler.İnsanoğlunun eşit şartlara ve eşit imkanlara sahip olamadığı aşikar oysa.Kiminin hayatta hiç çocuğu yok annelik babalık duygusunu bilemiyor ama bakıyorsunuz abi ve baba kredisiyle aldığı bilmem kaç bin liralık arabayla hava atıyor.''Hahayt biz çok zenginiz'' Kiminin diyelim ki uzuvları tam değil hayatını sürdürmeye çalışıyor ama ne menem para kazandığıyla hava atıyor.Tabi ki tüm insanların bunları başarabiliyor olması güzel bir şey de bir tek sen mi para kazanıyorsun,bir tek sende mi araba var bu neyin gösterişi.? Kiminin de -günümüzde çok önemli bir kritermiş gibi- diyelim ki arabası yok, tutuyor etrafında bilmem ne kadar çok hısım akraba var onla hava atmaya çalışıyor.Bunların hepsine birden sahip olanlarsa kendilerini bu dünya üzerinde ne diye bu kadar üstün ve ayrıcalıklı görürler ve neden sadece sahip oldukları şeylerle sürekli kendilerini ön plana çıkarmaya çalışırlar onu da anlayabilmiş değilim.''Hahayt şekerim,bakın ne menem giyindim süslendim, ay bakın ne çok havalıyım'' E hiç hava atmayanlar,bunları milletin gözüne gözüne sokmayanlar ne peki!..Bu neyin havası! Görgüsüzlüğün mü..!Peki o çok övündüğün araban birgün Allah korusun aniden bir kaza yapsa neyin havasını atacaksın.!Hayatta insanın başına herşey gelebilir bugün o çok övündüğünüz zenginliğinizle hava atarken yarın ola ki tökezledin iflasın eşiğine geldin.Peki o zaman neyin havasını atacaksın! ''Hahayt bakın plajda denizdeyiz biz.'' Peki hastalık,sağlık iş güç derken bir yaz gidemedin denize,neyin havasını atacaksın..?Ay olur mu toplaşıp toplaşıp sosyal medyaya fotoğraflarını koyduğumuz gün'lerimiz var.''Ay bakın biz ne kadar mutluyuz..'' Dünyada artık şöyle bir akım var:Sosyal medya pozları ve gerçekte olanı diye.Bizdeki herkes başkalarının yanında,sosyal medyada aman bir mutlu bir mutlu sormayın gitsin.Sanırsın hayatta hiç hastalık,hiç acı,hiç üzüntü dert tasa görmemişler.Akıl ve mantığınız alıyor mu yalnızca böyle bir hayat olduğuna,bunca yapmacılıklığa.Nasıl bir kafaysa artık başkalarına nispet yapacağız diye mutlu görünelim sırıtışındaki yapaylığa inanıyor musunuz gerçekten.?Ben inanmıyorum.Evet pozitif olalım:ömür kısa,mutlu mesut olalım da başkalarına,etrafımızdakilere öyle görünmek için de bir zahmet o kadar da ıkınmayalım.Bazen düşünüyorum bunları böyle yapan insanların beyin kapasiteleri neden bu kadar gelişememiş diye.Hayatı başkalarına göstermek için yaşamak mecburiyetinde hissedenler,başkalarına gösteriş olsun nispet olsun diye an'ı başkaları için yaşayanlar sosyal izalasyonun temel olduğu bu karantina  günlerinde hayata dair iki kelam bile edemiyorlar.Yazık !Kelime dağarcıklarına yazık.!Yediğin böreğin,kahvaltıya gittiğin mekanın,insanı baydıran abartılı abartılı düğünlerdeki fotoğraflarının havasıyla gündem olmaya,beğenilmeye çalışırsan hayat devam ettiği halde seninki devam etmiyormuş gibi görünürsün işte.Yıllarca birbirlerinin yüzlerine bile bakmayan,birbirinin arkasından demedik laflar bırakmayan kıskançlık abidesi iki elti bakıyoruz artık birden pek şirin sevgi dolu pozlar veriyor yan yana.Siz inanıyor musunuz insan doğasının hiçbir şey olmamış gibi bu kadar içten samimi olabileceğine?Vakti zamanında oğlan tarafının istenilmeyen gelinleri şimdi bakın pek beğeniliyorum pozlarında ya da bakıyorsun evde koca tokatı yiyen kadın cemiyetlerde,düğünlerde,gecelerde ay pek bir mutlu pozlarda.''Ay seninle ne mutluyum,sabahları senin gözlerinde uyanıyorum''lar falan.Soyal medya üzerinden ne menem aşık olduğunu ispatlamaya çalışan kadınlar..Yine aynı evdeki karı kocalar sosyal medyadan "aşkım böceği, seni ne çok seviyorum"lar.. Allah aşkına Allah her birinize akıl fikir,ar edep versin öncelikle ve Allah aşkına annelerinizden hiç aile terbiyesi,Türk gelenek yapısına göre örf adette mi almadınız.?Neyin reklamı bu?Evliliklerinizde özel hayatlarınızda kocalarınıza ne kadar aşık olduğunuzu niye illa birilerinin gözüne sokma,gösterişini yapma derdindesiniz.?Öte yandan yıllarca besi damlarında inek sağmış dünün ev hanımı yıllar sonra çarşıda bir dükkan sahibi olunca,boyalı saçlarıyla ''ben patron oldum hahayt beni çekemiyorlar kıskanıyorlar'' pozlarında.Ayip yahu önce yaşınıza başınıza göre bir olgunluğunuz görgünüz olsun.Babaanne yaşındaki insanlar kendilerini hala 18lik genç kız zannediyorlar Sosyal medya pozlarına bakarsak sadece güzellikleriyle övünmek tek dertleri..Bu gösteriş budalalarının hepsine "çok harikasın" diye bol bol methiyeler,övgüler dizmeliyiz ki ruhlarındaki eziklik ve de kompleksli olma hali düzelsin. Açlar! Beğenilmeye,herkesten daha çok ilgi toplamaya açlar.Yakışan yakışmayan bunca gösterişin açıklanamayan en büyük nedeni bence bu.Var böyle insanlar.Mesela dudaklarını büzdüre büzdüre boyu kadar kızıyla sosyal medyada çok güzel poz verdiğini zanneden gelinzademiz evin içinde vakti zamanında elini bile öpmediği kayınvalidesi için gelsin ayaklarıma kapansın diyebilecek kadar fütursuz ama havasına bakarsak o bir leydi .Aman arayı bozmayalım diyen tüm akrabalar da sen çok büyüksün ay sen çok önemli bir zatsın diye bu tür terbiyesizleri yağlayıp ballarlar bir de aynı sosyal medyadan.Gülünecek kadar komik ve zavallı insanlar bunlar..Velhasıl bir acayip ilişkiler,bu gösterişli yapmacık ilişkiler.İşte sosyal medyada görünen tüm pozların bir de arka yüzü var. Her şey aslında o kadar güllük gülistanlık değil.Ne kadar varlıklı,mutlu, her şeye sahipmiş gibi görünmeye çalışılsa da bu haliyle eksik hayatlar.Herkes biliyor neyin ne olduğunu da biz birbirimizi biliriz misali herkes aynı oyunu sürdürüyor.İçinde  bulunduğumuz çoğunluğun her yaptığı doğru olmayabilir.O nedenle başkalarımın yaptığı görgüsüzlükleri  iddia olsun diye siz de yapmak zorunda değilsiniz.Artık sosyal medyada beğeni alalım diye olağan olan,normal olan her şey bile gösteriş budalalığı olmuş.Kimse gücenmesin ama bu hataları ve bunlara ön ayak olan,bu tür şeyleri teşvik eden kafa yapısını anlayamadım ben. Eskiden böyle değildi oysa.Dedelerimizin ninelerimizin annelerinizin yaşam tarzı bu muydu,böyle miydi.?Herkes böyle yapıyor diye siz niye sizi yetiştiren ailelerinizin değerlerini inkar ediyorsunuz.?Kendi yetiştiğiniz aile geleneklerinize göre niye sürdürmüyorsunuz hayatı.Sizlerin de her birinizin anne babalarınızda da sürekli böyle her yerde hava atma, gösteriş yapma yarışı mı vardı..?Yoktu ama "artık devir değişti."  "Efendim nerde o eski ilişkiler,nerde o eski samimiyetler." Herkes de şikayetçi ama herkes şikayetçi olduğu şeyleri öncelikle kendisi yapıyor.! İşte bu da günümüz bireylerinin bir çelişkisi ama kendileri de söylemleriyle icraatlarının çeliştiğinin farkında değiller..Sadece sahip olduklarınız değil,hayattaki değerleriniz ve hangi pencereden baktığınız da sizin kim olduğunuzdur bunu unutmayın.İyilikle kalın hoşçakalın

   
 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.