banner61

İnatçı filminin çekildiği tarihi taş köprüde çöp adacıkları yeşerdi

banner35

Bir zamanlar Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı İnatçı filmine ev sahipliği yapan Aydın’ın Söke ilçesindeki tarihi taş köprüyü tehdit eden çöp adacıkları yeşerdi. Ortaya çıkan görüntü ise adeta, “İnsanlığın ayıbını doğa örtüyor” dedirtti.

İnatçı filminin çekildiği tarihi taş köprüde çöp adacıkları yeşerdi
banner66

Bir zamanlar Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı İnatçı filmine ev sahipliği yapan Aydın’ın Söke ilçesindeki tarihi taş köprüyü tehdit eden çöp adacıkları yeşerdi. Ortaya çıkan görüntü ise adeta, “İnsanlığın ayıbını doğa örtüyor” dedirtti.

Aydın tarımının can damarlarından olan Büyük Menderes Nehri, doğduğu bölgeden denize döküldüğü yere kadar üzerinde yapılan birçok köprüye ev sahipliği yapıyor. Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Sarıkemer’i birbirine bağlayan ve bir zamanlar deve kervanlarının geçtiği, 1988 yılında da Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı İnatçı filminin birçok sahnesinin çekildiği tarihi taş köprü şimdilerde yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Büyük Menderes Nehri’ne insan kaynaklı olarak atılan çöpler, ağaç kütükleri ve kargılar nedeniyle menfezleri tıkanan taş köprüde adeta çöp adacıkları oluştu. Yağan yağmurlar ile birlikte köprünün etrafında biriken ve adacıklar oluşturan çöpler ise zamanla yeşerdi. Doğanın gücünün bir kez daha gözler önüne serildiği olayda, çöp adacıkları üzerinde oluşan bitkiler, kirliliğin yüzünü örterek Menderes’in suyunun da yemyeşil bir hal almasını sağladı.

Konu ile ilgili açıklama yapan ve doğanın gücüne dikkat çeken Ekosistemi Koruma ve Doğa Severler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, “Umarız yetkili ve ilgili kurumlar çöp sorunun çözümünü de doğaya bırakmazlar” diyerek bölgeye yüzer bariyer yapılmasını talep etti.

Büyük Menderes Nehri üzerindeki tarihi taş köprüde değişiklik yaşandığını ifade eden Sürücü, “Havzadaki birçok endüstriyel tesislerden ve yerleşim yerlerinden gelen atıklarla suyu iyice kirlenen Büyük Menderes Nehri, aynı zamanda yukarı havzalardan insan kaynaklı olarak atılan katı atıklarla kirletilmektedir. Üst havzalardan ‘su götürür’ mantığıyla Menderes’e atılan zirai ilaç kutuları, plastik eşya ve naylonlar, içecek şişeleri, konserve kutuları, petler gibi ne kadar atık madde ve hayvan leşleri varsa, taş köprünün arkasında birikerek çöpten bir ada şeklini almaktadır. Yoğun bir şekilde büyüyen çöpten adalar hem tarihi Taşköprü’ye baskı uygulamakta hem de büyük bir çevre kirliliği oluşturmaktadır. Sürekli gelen çöplerin ağaç kütükleriyle birlikte suyun yüzeyinde karasal bir ortam oluşturduğu görülüyor. Kuşlar üstünde yürüyebiliyor. Muhtemelen hastalıktan dolayı ölen hayvanlarında suya atıldığı görülüyor. Aslında ölen hayvanlardan sulara karışan çeşitli enfeksiyöz ajanların akarsu boyunca insan ve diğer hayvanlara kolayca bulaşabildikleri daha önce yapılan bilimsel çalışmalardan bilinmektedir. Ölen hayvanlar Menderes’e atılmamalı, kesinlikle çukur açılıp üzeri kireç dökülerek gömülmelidir. İnsan kaynaklı olarak suya atılan ve Taşköprü’nün arkasında birikerek adacıklar oluşturan gerek çöpler gerekse hayvan leşleri bir türlü temizlenemiyor. Şu anda insanlığın bu büyük ayıbını doğa örtmeye başladı. Tüm bu atıkların üzerinde çeşitli bitkiler oluşup, kirliliğin yüzünü örterek Menderesin suyunun yüzeyinde yemyeşil bir hal aldı. Umarız yetkili ve ilgili kurumlar bu sorunun çözümünü doğaya bırakmazlar” dedi.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER