2021 İYİ BAŞLAMADI SANKİ!

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a saldırıyı yapanları kınıyorum. Cumhurbaşkanlığı talimatıyla, saldırıya karışanların derhal yakalanması ve gerekli cezaya çarptırılmalarını temenni ediyorum. Ülkenin kolluk kuvvetleri ve savcıları bu tarz eylemleri tespit etme ve gerekli cezayı verebilme kabiliyetindedir.
İktidar ve muhalefet ve yandaşlar halka örnek, doğru ve faydalı hareket etmek mecburiyetindedir.
Siyasi liderler, sağ olsunlar, hiç utanma sıkılma olmadan kameralar karşısında küfür, hakaret, tehdit rahatlıkla savurabilir hale geldi. Küfretmeyi doğru bulmayan biri olarak, yaşadığım kötü bir durumu ifade etmek için kullandığım “pislik” kelimesi nedeniyle, hukukun karşısına çıkmış ve ceza almış biri olarak söylüyorum, küfür kötüdür. Hukuk devletinde yaşadığımızı farz ediyorsak hala, eksiği, fazlası yok, “pislik” kelimesi nedeniyle hüküm giymişken, bu kadar küfür, hakaret tehdit nasıl cezasız kalıyor, anlamış değilim. Birileri iktidar taraftarı görünerek rahatlıkla istediklerini tehdit edebiliyor, yada hakaret edebiliyor hale gelmemelidir. Toparlanın beyler, bu ülke Türkiye Cumhuriyeti, dört yanı şehit kanı akıtmış atalarımızın kanı ile sulanmıştır. Bir zahmet  herkes bilmelidir ki, Türkiye Cumhuriyeti bireylerden büyüktür, asıl olandır, herkes haddini, yerini, seviyesini bilerek yaşamayı becersin bir zahmet. Ülkede yaşayan herkes, hukukun adaletin Türkiye Cumhuriyeti’nin koruması altında olmalıdır. Siyasiler gereksiz kavgaları ve boş gündemleri bir yana bırakıp, ağır maddi ve manevi yorgunluk içerisine düşmüş halkı korumak, iyileştirmek, sağlıklı, güvenli şartlarda yaşatmak adına çaba sarf etmek zorundadır, asli görevleri de budur.
İnsanlar tedavi görürken, aşı vurulacakken kaygı içerisinde olmamalı. Covid 19 yeterince korkuttu, yeterince kaybımız oldu, yeterince işimiz, ekmeğimiz gitti, yeterince hayatlarımız kısıtlandı, yeterince çocukların eğitiminden çaldık. Bir zahmet bu süreci atlatacağımız süreçte, her şey artık sorunsuz, mükemmel ve sağlıklı olsun. Yan etkisi nedeniyle ya da tedaviye uygun olmaması nedeniyle yasaklanan, imha edilen çokça ilaç mevcut. Ne eczacı nede doktor ilacı tavsiye ederken yada tedavide kullanırken içeriğini, formülünü araştırıp yüzde yüz emin olup da  kullanmıyor. Eğer emin olsalardı, hastalar ölmez, yada yan etki görülmez ve bazı ilaçlar yasaklanmazdı.  Belki de hala sonraki aşamalarda zararlı olduğuna kanaat getirilecek çokça ilaç var piyasada. Bu yanlışlar nedeniyle, sağlığını ve yaşamını kaybeden çok fazla insan var. Lütfen, rica ediyorum, bu sağlık ve ekonomik açıdan büyük sorun yaşadığımız süreç içerisinde, yüzde yüz fayda sağlamayacak olasılıklardan kaçınalım. İnsanlara zarar vermeyeceğine emin olduğumuz, çare olacak yöntemler konusunda tutarlı ve net olalım. İnsan hayatı, pardon yanlışlık oldu yada e kalbine iyi geliyordu ama başka sağlık probleminden kaybettik gibi, ucu açık, belirsiz ve vahşice hatalar barındırmasın. Yüzde yüz emin olmadan, tüm aşamalarına hakim olmadığınız konularda çare bu  ve benzeri açıklamaları vicdanınıza ve insanlığınıza sığdırmayın, rica ediyorum!
“Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diyen ulu önder Atatürk bu ülkenin tüm bireylerini her tür salgınlar, genetik planlamalar, kimyasal saldırılar, gıda terörü gibi hususlarda halkı korumak için sağlık çalışanlarını görevlendirmiştir. Gerekli hassasiyet ve beceriyi göstermelerini temenni ediyorum.
Atatürk “Demokrasi fikri daima yükselen bir denizi andırmaktadır. 20'inci yüzyıl bir çok despot hükümetlerin bu denizde boğulduğunu görmüştür!” cümlesinde olduğu gibi günümüzde öncelikle Amerika’nın içine düştüğü durum ders niteliğindedir. Kirli emelleri dünyada tereddütsüz gerçekleştirme rahatlığında olanlar, bir şekilde sonunu hazırlayacaktır. Dünya tüm canlılarıyla eşit hakka sahiptir. birini diğerine üstünlüğü yoktur.
 


Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.