18 MART

 Dünyanın hesabını şaşırtan coronavirüs nedeniyle tarihin önemine ilişkin farkındalığı şu günlerde erteledik galiba.
Oysaki  105 yıl önce bu ülkenin topraklarında her saniyede insanlar acımasız bir savaşın içinde can veriyorlardı.Emperyalist paylaşım savaşının aktörleri, Osmanlı topraklarından pay almak için denizler ötesinden getirdiği  Avustralya ve Yeni Zelanda, ANZAC(Australian and New Zealand Army Corps) adındaki birlikleriyle Çanakkale’ye gelmişlerdi.Belki de bu insanlar hiç görmedikleri İngiltere ve onun kralı için canlarını veriyorlardı.
     Osmanlı’nın Çanakkale’de verdiği hayatta kalma mücadelesinin diyalektik sonucu,İngiltere ve Fransa’nın, müttefiki Çarlık Rusya’sına gönderecekleri yardımın engellenmesine neden olmuş ve Rusya topraklarında sosyalist devrimin gerçekleşme zeminini hazırlamıştı.
Rusya’da 1917’de monarşi yıkılmış ve Lenin önderliğindeki sosyalist devrim tüm dünyada dengeleri değiştirmiş,birkaç yıl sonra verilen kurtuluş mücadelesinde Türkiye halkının yanında Sovyet Rusya silah ve cephanesi yardıma yetişmiş,komşu ülke ile ilişkiler geliştirilmiş,emperyalist Batı’nın beklemediği bir sonuca ulaşılmıştı.
     Çanakkale’de zafer kazanılmış ama büyük savaş Osmanlı nezdinde kaybedilmişti. İngiliz ve Fransız gemileri başkent İstanbul’da demirlemiş ve Osmanlı’yı paylaşıyorlardı.
     Çanakkale cephesinde yarım milyondan fazla dost ve düşman askeri hayatını kaybetti.Yaklaşık 500.000 sayılı işgal ordusu 300.000 kayıp verdi,Osmanlı 315.000 askerinin 250.000’ini  kaybetti.
     Yarbay rütbesiyle  Çanakkkale cephesine katılan Mustafa Kemal, 19’uncu Tümen’i yönetiyordu.Savaşın en kritik anında 130.000 kişilik bir kolorduya albay rütbesiyle komutanlık yapıyordu.Daha sonra verilecek Kurtuluş Savaşı’nın komutanı bu büyük lider, tarihin akışını değiştirecek ve kaybedilmiş bir vatanı yeniden Türk halkına armağan edecekti.
    Şu sözleri tarihe geçti:
     “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir”
      Savaşta hayatını kaybeden Anzak askerlerine ve annelerine hitaben söylediği “Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra bizim de evlatlarımız olmuşlardır.” sözleriyle dünyada örnektir.
     Bu savaşı en objektif anlatan Avustralya yapımı yüksek bütçeli 2014 yapımı GALLIPOLI adlı 7 bölümlük dizide Türk oyuncular da rol aldı. 17 yaşındaki Avustralyalı Tolly Johnson’un gözünden anlatılan, savaşın tüm gerçekliğiyle gösterildiği dizi Tolly’nin “Bize Almanlar ile savaşacağımız söylendi. Adını ilk kez duyduğum bir ülkeyle savaşıyoruz” cümlesiyle başlıyor.Mustafa Kemal’in cephaneleri bittiği için kaçan askerlere “Düşmandan kaçılmaz. Cephaneniz yoksa süngünüz var” demesi yine askerlerine “Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” demesi dizide yayınlandı.İzmenizi öneririm.
 


Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.