13 RAKAMI

13 Rakamı birçok ülkede “uğursuz rakam” veya “uğursuzluk” olarak adlandırılır. Hele ki ayın onüçü Cuma gününe gelirse bu uğursuzluğun çok arttığına inanılır. 1993’te yapılmış bir tıp araştırmasının özetinde; 13.Cuma’yı çevreleyen sağlık, davranış ve batıl inançlar arasındaki bağlantıların gözden geçirildiğinden bahsediliyor. Araştırmayı yapan kişi 6.Cuma ve 13. Cuma günlerinde gerçekleşen kazaların listesini birkaç sene boyunca tutmuş. Elde edilen sonuçlara göre insanlar 13. Cuma’da araçlarıyla dışarı çıkmayı tercih etmezken hastanelerde araba kazaları yüzünden bulunan insan sayısı, diğer Cuma günlerinde olan kazalara göre çok daha fazla.

Dünyada 13 sayısının uğursuz olduğu inancı çok yaygın. Bazı ülkelerde evlerin kapılarına 13 numarası verilmiyor. Bu inanç bir fobi, yani bir çeşit korku hastalığı olarak da kabul ediliyor ve adına da “triskaidekaphobia” deniliyor. Triskaidekafobi Yunanca’da “üç ve on, fobi” sözcüklerinden oluşuyor.  Numeroloji’ye göre ise 12 sayısı bütünlüğü simgeliyor; bir yılda 12 ay olması, 12 burç olması, 12 saat sistemi, İsrail’in 12 kabilesi, İsa’nın 12 havarisi, Olimpus’un 12 tanrısı, vs… 13 ise düzensiz ve bu bütünlüğü kötü yönde bozan sayı olarak görülüyor ve bir şekilde de korkuluyor.

13 sayısının mitolojik kökeni Olimpos'lulara, İskandinav Mitolojisinde Dünya'nın yöneticileri olan tanrılar grubuna kadar dayanır. İyilik tanrısı Balder, bir gün yemek verir. Ziyafete 12 tanrı davet edilir fakat davet edilmemesine rağmen o yemeğe gelen başka bir tanrı vardır: Loki. Yalan ve hile tanrısı olan Loki, bu davetin 13. kişisi olmakla kalmayıp, iyilik Tanrısı Balder’i de öldürmüştür.

Bu mitolojik olay sonrası 13 sayısı; istenmeyen, olmaması gereken, olumsuz durumu ifade eden bir kavram olarak kabul edilmiştir ve bu konudaki inanç günümüze kadar gelmiştir.

Rakamları toplamı tam kare olan en küçük asal sayıdır 13.

12 sayısı bire, ikiye, üçe, dörde, altıya ve haliyle on ikiye bölünürken, özellikle paranın olmadığı dönemlerde 13 parçalık bir malı pay etmek her zaman sorunlara ve kanlı kavgalara yol açmıştır. Tabii 13'e gelinceye kadar beş asal sayı daha vardır, hatta bunların içinde 3 ve 7 uğurlu olarak kabul edilir ve kafa karıştırır. Belki de altıncı asal sayı olması bu uğursuzluğun nedenidir. Çünkü birçok yerde geçen 6 sayısı veya 666 sayısı şeytanın sayısı olarak tanımlanmaktadır.

Fransa Kralı Philippe ile Papa Clemens’in işbirliği sonucu tapınak şövalyelerinin çoğu tutuklanmış ve engizisyon mahkemelerinde yargılanmıştı. Karar sonucu ilk yakılarak öldürülme 13 Ekim 1307 yılı, Cuma günü gerçekleşmiştir. 13 rakamının uğursuzluğu ve ‘Kanlı Cuma’ nın kaynağı, bu engizisyon zulmüne de dayandırılır. 1314 yılının Ekim ayının 13.ncü günüdür.

 Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesinden önceki son yemeğinde toplam 13 kişi bulunuyordu; İsa ve 12 Havari.

Her yılın en az bir ayının 13`üncü günü Cumaya denk geldiğini biliyor muydunuz? Hatta 13`üncü Cumalardan korkmaya verilen bir ad dahi var: Paraskevidekatriafobi. 13 rakamının uğursuzluğuna inanıyorsanız hele o gün günlerden Cuma ise… Çoğu kişi evlerinden hiç çıkmıyorlar. İşlerine gitmiyorlar.

 İbraniler’e göre İbrani alfabesinin 13’üncü “M” harfidir. "Mavet" (ölüm) sözcüğünün ilk harfi olan "m" ile başlamasından dolayıdır ki 13 rakamı ölümü çağrıştırır.

Babil kralı Hammurabi’nin kanunları listesinde ise 13 sayısı atlanmıştı. Ama bunun nedeninin neye dayandığı maalesef bilinmemektedir.

Birçok otel müşterisi 13 numaralı odada kalmayı reddeder. Genellikle zincir oteller 13 rakamlı oda vermemek için rakamın önüne katları yazmayı mantıklı bulmuşlardır. Örneğin 1213 gibi. (on ikici kat on üç numaralı oda)

Efsaneye göre 13 kişi yemek için aynı sofraya oturursa içlerinden biri bir sene içinde ölür.

Pek çok kentte 13.Cadde ya da 13.Bulvar gibi yerler yoktur.

İsminize 13 mektup gelmişse şeytanın şansı sizin olur.

 Cadılık kavramı özellikle eski çağlarda Avrupa’da çok yaygın olarak kullanılmıştır. Hem korkulan hem de vazgeçilmez olarak anılmışlardır. Geceleri toplantılar yapmışlardır ve bu toplantılarda gizlilik esas olmuştur. Cadılar toplantısın 13 cadı’dan olurmuştur.

Theotihuacan Palenk Mabedi Piramidi Meksika'da bulunur ve duvarında Mu'nun batışıyla ilgili çok garip bir yazı bulunmaktadır.

"6 Kaan yılı Zak ayı II Maluk günü başlayan korkunç yer sarsıntısı, 13 Şuen'e kadar devam etti. Mu kıtası felakete kurban gitti.

Mu ülkesi iki kere kalktıktan sonra bir gece çöktü, üstünü sular kapladı. Toprak birkaç defa havaya kalktı ve oturdu. Felaket, 64 Milyon insanın ölümüne sebep oldu."  [1] Burada Mu'nun Zak ayının 13. günü battığı belirtilir ve 13 rakamının uğursuz olması buradan gelir.

İslam dünyasında da genel inanışın aksine 13 rakamına ayrı bir değer veriliyor. Örneğin; Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in doğduğu yıl olan 571 tarihi de toplandığında 13 rakamını verdiğinden bu örnekler arasında yer alıyor. Batı ve Hristiyan dünyası için Bizans İmparatorluğunun sona ererek Ortaçağın bitmesi ve Yeniçağın başlaması Fatih’in İstanbul’u fethetmesi ile doğrudan ilişkili olduğundan 1453 yılının toplamda 13 rakamını vermesi yine başlı başına uğursuzluğuna kanaat getirilmesine neden olmuştur. Ama Müslümanlar ve özellikle Türkler için uğuruna inanılan bir rakam olmuştur.

Kimi toplumlarda ise 13 sayısının uğuruna inanılıyor. Örneğin Meksika’da, Keltik ve Germen toplumlarında da kutsal ve şans getiren bir sayı olarak görülüyor.

Bir rakamın bu kadar inançlara girmesi ve bu inançlara girdiği dönemlerin ulaşım ve iletişimin çok zor olduğu zamanlarla aynı olması ama buna karşın Meksika’da (Kuzey Amarika), Kelt’lerde (İngiltere – Avrupa kıtası), Germen’lerde (Şimdiki Almanya – Avrupa kıtası), İskandinavya (kuzey Avrupa), İbraniler (şimdiki İsrail), Babil (şimdiki Günay Irak), Osmanlı İmparatorluğu (Şimdiki Türkiye) gibi ülkelerde yaygın bir inanış olarak kullanılmış olması çok garip gelmiştir.

Yazarımız Osman Bahadır Özden’in “Sembollerin Gizemli Tarihi” adlı kitabından alıntıdır.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.