10 Ocak Çalışamayan Basın

58 yıl önce, basın emekçilerinin sosyal ve ekonomik haklarını güvence altına alan 212 Sayılı Basın Yasası yürürlüğe girdi. O tarihten beri “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak anılır; ancak “Çalışamayan Gazeteciler Günü” sözü Türkiye’de çok daha yerinde olurdu. Bunu söylemek için sebeplerimizi sıralasak burdan köye yol olurdu.
 
        Dönemin en etkin 9 gazete sahibi 27 Mayıs darbesi öncesinin  en karanlık günlerinde bir araya gelmemişken, konu çalışan gazetecilerin sosyal ve ekonomik hakları olunca birlik oldular ve yasaya karşı çıktılar.
 
         İktidarların en büyük korkusu tarafsız ve özgür basın olmuştur. Gücünü halktan ve emekçiden alır.Doğruyu yazar ve korkusuzdur.Dayak yer,işkenceye uğrar,işten atılır ve onursuzca yaşamaya zorlanır.Bunlara rağmen kutsalından vazgeçmez. Basın tarihi, bu yollarla hayatın dışına itilmiş,örselenmiş, faili meçhul öldürülmüş,tutuklanmış ve işkence edilmiş onurlu gazetecilerle ve aynı zamanda iktidar şakşakçısı,devrana göre dönen yalaka tiplerle doludur.
 
          Basın bugüne kadar darbe dönemlerinde bile hiç olmayan şekliyle baskı altındadır. Sipariş üzerine yazı yazan ve haber yapan gazeteciler(!), söz düellocuları ve kalemşörler  havuz medyasında cirit atmakta.Diğer tarafta yargılanan,güçsüzleştirilen ve korkutulan muhalif medya.
           Lakin duyarlı halkımız bunlara yeteri kadar itibar etmiyor artık; kendileri çalıp kendileri söylüyorlar.Eğer ki bu yandaş şakşakçıların süreli yayınlarındaki yazılarını bir hafta boyunca  takip ederseniz siparişi kimin verdiğini anlamak pek de zor olmuyor.Dünya gelip geçici, biraz da erdem gerekli insana……


Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.