TAŞINMAZ ZİLYETLİĞİNE YAPILAN TECAVÜZLERİN ÖNLENMESİ -13-

3091 sayılı kanuna göre tahliye karar infazının yerine getirilmesinde izlenecek yol konusunu daha önceki yazılarımızdan kaldığımız yerden devam edeceğiz.

 Tecavüz veya müdahalesi önlenen kişi, idari işleme konu olan taşınmaz mal üzerinde vücuda getirdiği her türlü ekim, dikim, tesis inşası ve değişikliklerden dolayı taleplerini ancak genel hükümler dairesinde yargı yoluna başvurarak isteyebilir. Memur tarafından infaz sırasında bu hususu da mütecavize ve hazır bulunanlara duyurarak tutanağa geçirir.

Tarafların bu konuda kendi aralarında yapacakları sözlü veya yazılı anlaşmalar idareyi bağlamaz. İdare açısından esas olan idari kararın infazıdır. Karar verildikten sonra tarafların herhangi bir nedenle infazın durdurulması ya da ertelenmesi yolundaki talepleri dikkate alınmaz. Diğer bir ifade ile karar verildikten sonra tarafların aralarında anlaşılmış olmaları infazın yapılmasına engel değildir.

Ancak, başvuru sahibinin, aralarında anlaşmış olduklarından bahisle infaz giderlerini yatırmaması halinde durum tutanakla tespit edilir ve kararın ilgililere tebliği ile yetinilir.

İdari kararın, infaz memuruna gelmesinden itibaren beş gün içinde infaz edilememesi halinde, infaz edilmeme ve edilmeme nedenleri birlikte kaymakamlıklarca valiliklere, valiliklerce de İçişleri Bakanlığına bildirilir. Çünkü idari yolla tecavüzün giderilmesinde esas olan en kısa ve ekonomik yoldan çözümüdür.

Burada ayrıksı bir durum bulunmakta olup köy tüzel kişiliğine ait mer'a, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz mallara yapılan ilk tecavüz ve müdahaleler 3091 sayılı Kanuna göre idari yolla önlenmekle birlikte, tecavüz veya müdahalede bulunanlar hakkında Türk Ceza Kanununun 154 üncü maddesi uyarınca cezai işlem yapılmak üzere durum valilik ve kaymakamlıkça Cumhuriyet Savcılığına bildirilir.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.