Genç Cumhuriyet! Bedeli ağır ödenmiş genç bir Cumhuriyet… Milletin iradesini esas kılan sistem.
İradenin beyanına teminat Demokrasi! Yüzlerce yazar, çizer, bilim adamını yetiştiren ülkende onları kollayan ve koruyan kanunları temin eden Demokrasi!
Yokluğunda karanlıklara teslim olmak ve aydınlık geleceğin ışığının söndüğü bir yaşamla kucaklaşmak zorunluluğu! Gücünü milli iradeden alan Demokrasi, Cumhuriyetin bütününün içinde özgürlük ve milli irade temininin kaynağı!
Yüz yılı deviren Demokrasi eksiklileriyle ayakta durduysa, ona alışmış ve inanmış bir iradenin varlığının kendisinden olmuştur! Bu ülkenin dışarıdan ve içeriden düşmanları hiç eksilmedi. Savaşın içinde var olama mücadelesi veren, diğer yandan devlet olmaz isen var olamazsın inancıyla ayakta durmaya çalışılan bu Ülke!
O zor günlerden bugüne gelinceye kadar defalarca demokrasi varlığı kesintiye uğramasına rağmen, Anadolu kültürünün mirasçıları sayesine hayata nüfus olan demokrasi; varlığını hazmedemeyen işbirlikçi anlayış ve emperyalistlerin Türkiye düşmanlığına karşı yeniden bir direniş vermenin eşiğinden içeri girmiş, aydınlık kapıyı zorlamaya devem ediyor milli iradenin sayesinde!
Milli iradenin tayin ettiği devleti yönetenler, demokrasinin varlığını koruyan ve sürekliliğini sağlayan bir siyasi yapılanma ile göreve talip olduklarını biliriz! Devleti en iyi yöneten, milletinin özgürlük ve hak ettiği bir yaşamı tabana yaygın temin etmekle yükümlü olma koşulunu kabul ederek üstelik yemin ederek işe başladıklarını biliriz! Üstünlerin üstünü demokrasiyle başlayan yolda, milli iradenin taçlandırmasıyla çok partili bir sistemin demokrasi içinde özgürce ama temiz siyaset yaparak milli iradenin verdiği yetkiyi ifa ederek en iyi siyasi parti olma avantajını yakalarlar. Demokrasinin tarihi bu ilkeler üzerinde inşa edilmiş, siyasi partiler bu ilkelere bağlı kalma yeminiyle faaliyetlerini anayasaya bağlı ifa ederler.
Her yeni güne uyandığımızda Demokrasi ve Milli irade arasındaki köprüyü atmak üzere yapılan siyasi manevralar ile şaşkına dönmeye başlayan ülkemiz!
İradenin üstünlüğü ve üstünlerin üstünü anlayışı bağları koparılmaya, kirli siyaset anlayışı ile iradenin varlığını inkâra giden bir siyasi döngünün etrafımızı ahtapot gibi sardığını görüyoruz!
İradenin beyanı ile yetkilendirilen görev adamları, yeni siyasi yapılanmanın kirliliği ve baskısıyla tanınmaz hale gelen biçimlendirilmiş karakterleri, toplum psikolojisini ve siyasete duyulan güvenin ve onun figürlerinin kaybolmasına kadar gideceğe benzer! İşte burada konulacak isim; milli iradenin beyanı ile gelenler gereğini yaparlar yâda yok olup giderlerken yıkımları ve enkazları milli iradeni üzerinde kalır!
Ne yazık ki bugün bunları yaşıyoruz ve siyasetin bu kirlilikle biçimlenmeye, yeni bir algı oluşturulmaya başlandığını, hak hukuk rast gele anlayışı ile yol aldığını yaşıyoruz!
Seçilmişler, temiz siyasetin temiz toplum yapısına koyacağı katkıları asla ihmal etmeden yürütmede görev almaları, bulundukları siyasi partinin tanıdığı siyasette erk olma imkânlarına siyasi terbiye ile bağlı kalmaları gerektirmektedir.
Bu duruşu yaşatmak Türk siyasetine demokrasi adına yetki kullanan milli iradenin gücüne güç katacaktır!
Siyasi kirlikle yaratılan yeni siyasi manevralar içte ve dışta Türk siyasetine güvensizlik yaratacaktır!
Bunun için milli iradeye dönmek ve erken seçimle milli iradenin göstereceği demokrasi adına sonuca bağlı kalarak bu yolda konan taşları temizleyerek önce demokrasiye sahip çıkılmalı ve milli iradeyi siyasetin hâkim gücü durumuna taşımayı sağlamalıdır Türk siyaseti!