Yörük Efe Gazetesi ®️ | Aydın Haberler

Başkan Gürler aday adaylığı için istifa etti

SİYASET

DEVA Partisi Aydın İl Başkanı Meltem Gürler, milletvekili aday adayı olmak üzere görevinden istifa etti.

DEVA Partisi Aydın İl Başkanı Meltem Gürler, milletvekili aday adayı olmak üzere görevinden istifa etti.

Başkan Gürler yaptığı açıklamada;
"Deva Partisi’ni bundan 3 yıl önce, Türkiye’yi özgür, müreffeh ve mutlu bir ülke yapma iddiasıyla 90 kişi kurduk. Kısa sürede tüm Türkiye’de yüzbinlere ulaştık. Zira Türkiye, hukukun askıya alındığı, kutuplaşmanın kışkırtıldığı, yolsuzluk ve kayırmacılığın zirve yaptığı, insan haklarının ihlal edildiği, ekonominin kötü yönetildiği bir Türkiye haline gelmişti.

Bu gidişatı durdurmak, çökmüş kurumları ayağa kaldırmak ve ülkeyi gençler, kadınlar, çocuklar, kendi geleceğini bu ülkede gören milyonlar için yaşanabilir kılmak üzere yola çıktık. Kurulduğumuz günden bu yana da, yaşanan gelişmeleri gördükçe hep “iyi ki Deva Partisi’ni kurmuşuz” dedik.

İlk günden itibaren hem teşkilatlanma çalışmalarımızı tamamlamak için sahada, hem de Türkiye’nin önümüzdeki yıllarını aydınlatacak, her alandaki eylem planlarımızı hazırlamak üzere masada çok yoğun bir tempo içinde çalıştık. Seçimlerden sonra kaybedecek tek bir günü bile olmayan ülkemizin her alandaki sorunlarına çözüm önerileri hazırladık.

Ve nihayet ülkemizin geleceğinin tüm farklılıklardan çok daha önemli olduğuna inanarak, Millet İttifakı içerisinde yerimizi aldık. Ortak cumhurbaşkanı adayımızla beraber, ortak politika metinlerimizde mutabık kaldık.

Bu yolculuğa mecburduk.

Çünkü her vesileyle gördük ki, bir kişinin tüm yetkiyi elinde topladığı bir sistem, gençlerin kaçmak istediği, kadınların her gün yeni hak kayıplarına uğradığı bir ülke yaratıyor. Güzel ülkemizin güzel insanları her vesileyle yeni güçlükler, yeni zorluklarla boğuşmak zorunda kalıyor.

Oysa bu ülkenin imkanları, toprakları, dinamizmi çok daha iyi yaşam koşullarını mümkün kılacak potansiyele sahip. Bu ülkenin çalışkan ve azimli insanları mutlu olmayı ve refah içinde yaşamayı hak ediyor.

Yapılması gereken; herkesin eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu bir ortamı anayasal güvenceye kavuşturarak, liyakatin esas olduğu bir anlayışla kurumları ayağa kaldırmak ve kuralların işlediği bir yönetim modelini hayata geçirmek.

Biz inandık ki bunu başarmak hep birlikte mümkün.

Bütün bu nedenlerle çıktığımız yolculukta, kurucularından olduğum partimin içinde şimdiye dek çok farklı sorumluluklar üstlendim. Önce İstanbul teşkilatının kurucu heyet üyeliğini yaptım, sonra Ege Bölge koordinatörlüğünü yürüttüm ve nihayet partimin Aydınlı tek kurucusu olarak, memleketimde il başkanlığı sorumluluğunu aldım. Bildiğiniz gibi bir yıldan aşkın süredir de bu görevi yürütüyorum.

Tarihçi Herodot’un “gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü” olarak tanımladığı topraklarımız, memleketimiz, şehrimiz Aydın, Türkiye siyasetine de, rahmetli Başbakanımız Adnan Menderes’in memleketi, demokrasi talebinin doğduğu topraklar olarak damga vurmuş bir şehir. Şehrimizin siyasi tarihi, taşıdığı demokrat kimlik, hepimize çok şey söylüyor.

Bu şehre layık olmak, emanete sahip çıkmak için çok sesliliği, demokrasiyi, halkın taleplerini savunmak boynumuzun borcu. Aydın’ın “gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü” olmaya devam etmesi için de özenli, üretken, çalışkan olmaya mecburuz.

Ne yazık ki Aydın’ımızın uzun yıllardır, merkezi iktidarın hizmet radarına giremediğini, aksine verimli topraklarının, sahip olduğu zenginliklerin talan edilerek adeta cezalandırıldığını görüyoruz. Bunu değiştirmenin mümkün olduğunu da biliyoruz.

Biz inanıyoruz ki, önümüzdeki süreçte, Türkiye’de iktidarı değiştirecek ve yepyeni bir anlayışı inşa edeceğiz. Bu süreçte Aydın’ın derdini, taleplerini, beklentilerini TBMM’de güçlü bir iradeyle savunmak; gençlerin, kadınların, çocukların özetle hepimizin sesini güçlü biçimde duyurmak için kuvvetli bir milletvekilliğine ihtiyaç var.

Ve biliyoruz ki, ilerlemeyi getirecek olan ayrıcalıklar değil sorumluluklardır. Bu sorumluluk bilinci de sürece aktif katılımı zorunlu kılmaktadır.

Her fırsatta söylediğim; gençlerin, kadınların siyasette daha fazla yer almak için öne çıkmaları çağrımı kendim de yerine getirmek üzere siyasete girdim. Zira kendi geleceğimize kendimizin sahip çıkmak zorunda olduğumuzu biliyorum.

Bu nedenle şimdiye dek ihtiyaç olan her farklı noktada sorumluluk üstlenmekten kaçınmadım. Şimdi de TBMM çatısı altında kadınların, sesi daha az duyulanların ve Aydın’ın sesi olabilmek azmi ve niyetiyle il başkanlığı görevimden istifa ederek, Deva Partisi Aydın Milletvekili Adaylığı için başvurumu yaptım.

Bugüne kadar birlikte yol yürüdüğüm ve bundan sonra birlikte yürüyeceğim bütün Deva kadrolarına gösterdikleri özveri sebebiyle teşekkürü borç biliyorum. Siz değerli basın mensuplarına da her zaman sesimizi duyurmamıza vesile olduğunuz ve yapıcı yaklaşımlarınız için teşekkür ediyorum.

Bu yolculukta hem yol arkadaşlarımın, hem Aydınlı hemşehrilerimin desteklerini esirgemeyeceklerine inanıyor, bu inançla hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Deva Partisi’ni bundan 3 yıl önce, Türkiye’yi özgür, müreffeh ve mutlu bir ülke yapma iddiasıyla 90 kişi kurduk. Kısa sürede tüm Türkiye’de yüzbinlere ulaştık. Zira Türkiye, hukukun askıya alındığı, kutuplaşmanın kışkırtıldığı, yolsuzluk ve kayırmacılığın zirve yaptığı, insan haklarının ihlal edildiği, ekonominin kötü yönetildiği bir Türkiye haline gelmişti.

Bu gidişatı durdurmak, çökmüş kurumları ayağa kaldırmak ve ülkeyi gençler, kadınlar, çocuklar, kendi geleceğini bu ülkede gören milyonlar için yaşanabilir kılmak üzere yola çıktık. Kurulduğumuz günden bu yana da, yaşanan gelişmeleri gördükçe hep “iyi ki Deva Partisi’ni kurmuşuz” dedik.

İlk günden itibaren hem teşkilatlanma çalışmalarımızı tamamlamak için sahada, hem de Türkiye’nin önümüzdeki yıllarını aydınlatacak, her alandaki eylem planlarımızı hazırlamak üzere masada çok yoğun bir tempo içinde çalıştık. Seçimlerden sonra kaybedecek tek bir günü bile olmayan ülkemizin her alandaki sorunlarına çözüm önerileri hazırladık.

Ve nihayet ülkemizin geleceğinin tüm farklılıklardan çok daha önemli olduğuna inanarak, Millet İttifakı içerisinde yerimizi aldık. Ortak cumhurbaşkanı adayımızla beraber, ortak politika metinlerimizde mutabık kaldık.

Bu yolculuğa mecburduk.

Çünkü her vesileyle gördük ki, bir kişinin tüm yetkiyi elinde topladığı bir sistem, gençlerin kaçmak istediği, kadınların her gün yeni hak kayıplarına uğradığı bir ülke yaratıyor. Güzel ülkemizin güzel insanları her vesileyle yeni güçlükler, yeni zorluklarla boğuşmak zorunda kalıyor.

Oysa bu ülkenin imkanları, toprakları, dinamizmi çok daha iyi yaşam koşullarını mümkün kılacak potansiyele sahip. Bu ülkenin çalışkan ve azimli insanları mutlu olmayı ve refah içinde yaşamayı hak ediyor.

Yapılması gereken; herkesin eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu bir ortamı anayasal güvenceye kavuşturarak, liyakatin esas olduğu bir anlayışla kurumları ayağa kaldırmak ve kuralların işlediği bir yönetim modelini hayata geçirmek.

Biz inandık ki bunu başarmak hep birlikte mümkün.

Bütün bu nedenlerle çıktığımız yolculukta, kurucularından olduğum partimin içinde şimdiye dek çok farklı sorumluluklar üstlendim. Önce İstanbul teşkilatının kurucu heyet üyeliğini yaptım, sonra Ege Bölge koordinatörlüğünü yürüttüm ve nihayet partimin Aydınlı tek kurucusu olarak, memleketimde il başkanlığı sorumluluğunu aldım. Bildiğiniz gibi bir yıldan aşkın süredir de bu görevi yürütüyorum.

Tarihçi Herodot’un “gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü” olarak tanımladığı topraklarımız, memleketimiz, şehrimiz Aydın, Türkiye siyasetine de, rahmetli Başbakanımız Adnan Menderes’in memleketi, demokrasi talebinin doğduğu topraklar olarak damga vurmuş bir şehir. Şehrimizin siyasi tarihi, taşıdığı demokrat kimlik, hepimize çok şey söylüyor.

Bu şehre layık olmak, emanete sahip çıkmak için çok sesliliği, demokrasiyi, halkın taleplerini savunmak boynumuzun borcu. Aydın’ın “gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü” olmaya devam etmesi için de özenli, üretken, çalışkan olmaya mecburuz.

Ne yazık ki Aydın’ımızın uzun yıllardır, merkezi iktidarın hizmet radarına giremediğini, aksine verimli topraklarının, sahip olduğu zenginliklerin talan edilerek adeta cezalandırıldığını görüyoruz. Bunu değiştirmenin mümkün olduğunu da biliyoruz.

Biz inanıyoruz ki, önümüzdeki süreçte, Türkiye’de iktidarı değiştirecek ve yepyeni bir anlayışı inşa edeceğiz. Bu süreçte Aydın’ın derdini, taleplerini, beklentilerini TBMM’de güçlü bir iradeyle savunmak; gençlerin, kadınların, çocukların özetle hepimizin sesini güçlü biçimde duyurmak için kuvvetli bir milletvekilliğine ihtiyaç var.

Ve biliyoruz ki, ilerlemeyi getirecek olan ayrıcalıklar değil sorumluluklardır. Bu sorumluluk bilinci de sürece aktif katılımı zorunlu kılmaktadır.

Her fırsatta söylediğim; gençlerin, kadınların siyasette daha fazla yer almak için öne çıkmaları çağrımı kendim de yerine getirmek üzere siyasete girdim. Zira kendi geleceğimize kendimizin sahip çıkmak zorunda olduğumuzu biliyorum.

Bu nedenle şimdiye dek ihtiyaç olan her farklı noktada sorumluluk üstlenmekten kaçınmadım. Şimdi de TBMM çatısı altında kadınların, sesi daha az duyulanların ve Aydın’ın sesi olabilmek azmi ve niyetiyle il başkanlığı görevimden istifa ederek, Deva Partisi Aydın Milletvekili Adaylığı için başvurumu yaptım.

Bugüne kadar birlikte yol yürüdüğüm ve bundan sonra birlikte yürüyeceğim bütün Deva kadrolarına gösterdikleri özveri sebebiyle teşekkürü borç biliyorum. Siz değerli basın mensuplarına da her zaman sesimizi duyurmamıza vesile olduğunuz ve yapıcı yaklaşımlarınız için teşekkür ediyorum.

Bu yolculukta hem yol arkadaşlarımın, hem Aydınlı hemşehrilerimin desteklerini esirgemeyeceklerine inanıyor, bu inançla hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum." ifadelerine yer verdi.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.