Yorgun ve yılgın ekonomi; çaresiz ve hayata tutunamayacak duruma düşürülen karşı taraftakiler
-Emekliler
-işçiler
-Kamu çalışanları
-Öğrenciler
-Tarım ve hayvancılıkla, ziraatla uğraşanlar
-Yok olan Orta sınıf
-Dul ve Yetimler
-Atama alamayan Öğretmenler
Yirmi yılda gelinen durum bu!
ABD de yapılan görüşmeler ve ekonomik alış veriş bu ülkenin bu denli yukarıdan yapılan politikalara ekonomik olarak ne kadar müsait olup olmadığını sorgulatmaktadır!
Karma ve Liberal ekonomik modelleri sollayarak varılan Finans ekonomisi karşı taraftakileri yaratmış, sırtı kaba olanları milletin ve devletin üzerinden daha da güçlendirmiştir!
Orta sınıfın Liberal ekonomide yeri ve durumu tartışılırken, karma ekonomide devlet olsun mu olmasın mı tartışılırken, ABD’nin istekleri doğrultusun da her iki ekonomi model yerle bir edilmiş, kapitalist yapılanmanın temel taşlarından Finans (Rant, Faiz, Dolar) devreye sokan yatırımlar ardı arkasına Ülkenin dört bir yanında özelleştirme, yap işlet, geçilmeyen tüneller, köprüler, hava alanlarını yapanlara dolar üzerinden geçiş sayısı garantisiyle yıllarca yapılacak ödemeler! Aynı gemide bulunanları yarattığı iki uçlu siyaset ve ekonomide iki uçlu toplum yapısı!
Emekliler normal hayat koşullarının 5510 sayılı uygulamayla ellerinden alınan yaşam şartları ve itildikleri karanlık ve çıkmaz ekonomik yolda ki çırpınışları; Dolar üzerinden kazananları, ülkeyi yönetenleri ve rantçıları asla ama asla ilgilendirmediği gibi sayın çalışma bakanının söylemleri!
Çok şükür emeklilerin aylıklarını gününde ödüyoruz!
Ödediğiniz paralar, emeklilerin analarının sütü kadar ak ve kendilerine ait paralardır.
Emekli olduklarında nerelere harcandığı belli olmayan havuzlarında biriken paralarını alarak emekli olmaları daha avantajlı görünürken, sayın bakanın endişe verici açıklamasını anlamakta zorluk çekiyor emekliler!
TEKGÜÇ-DER(EMEKLİLERİ KORUMA VE GÜÇLENDİRME DERNEĞİ) Genel başkanı Erdal Demir;
“2007 yılında uygulamaya alınan 5510 sayılı SGK yasası; % 70 civarlarında emekli tazminatı alarak emekliye ayrılanlar bu gün bu oranı % 30 civarlarında alarak emekli oluyorlar!
Sigorta aylık primleri yükselirken, işçi asgari ücretleri yaşanacak bir dünya bırakmaksızın yerinde saymaya devam ediyor!
İntibak yasası hala askıda duruyor, seçimlerde verilen sözler unutulmuş durumda!
Kamu çalışanları ve adayları uğradıkları haksız uygulamaların kendisinden adalete uygun olmayan bir sistemin içinde yarınlarından endişe içerisinde yaşıyorlar!
Çok çalışıp kazanacak ücret alamadıklarını söyleyen Polisler, özel okullarda, dershanelerde asgari ücrete çalıştırılan öğretmenler yıllardır görev bekliyor. Emekli sadece kuru ekmek yemek zorunda kalsa da onu da 4 kişilik bir aile için alamayacak duruma düşmüşken, sayın bakanın çare üretme yerine çalışandan ve emekliden kısma yolunda ki duruşu çarelerin tükendiğini gösteriyor” dedi!
Türkiye’nin en iyi okullarını okuyan öğrenciler hizmet alanlarında kadro bulamazken, bulsalar da yeterli ücreti göremeyen binlerce mezun, beyin göçünü yaşamaya başlamış vatana hizmetten mahrum kalmışlardır! Türkiye’de her İle üniversite, yüksekokul açılması yetersiz alt yapı ve öğrenci için oluşturulacak yaşam şartları, eğitimci yetersizliği ve açıktan yüksekokul okumak, paralı diplomalar işsiz ve kalifiyesiz mevzunlarla dolup taşarken, eğitimde kalite aranır duruma düşürülmüştür!
Tarımda, Hayvancılıkta ve Ziraat’ta üretim maliyetlerinin yükselmesi, satış ve mali bütçe tedarik oranının maliyetin altında kalması; köyden, tarladan, bahçeden ve hayvan üretim yerlerinden özellikle gençlerin büyük şehir göçlerine neden olurken, işsiz sayısının hızla büyümesine neden olmaya devam etmektedir! Tarlada kalan mahsul, bankalarda büyüyen borç kredilere dönüşünce binlerce icra dosyaları kamuda birikmeye devam etmektedir!
Liberal ekonomi, denemeleri ve orta sınıf; bu sınıf tartışması Turgut Özal döneminde dillendirilmiş ve o sınıfın sosyal ve ekonomik sorunları üzerinde sosyal devlet anlayışı yaşatılmaya başladığında, sıkı ekonomik tedbirlerle birlikte Orta sınıfta oldukça zor bir yaşamı sürdürmekteydi!
Bugün Orta sınıfta yok, tam tersine karşıdakiler diye adlandırdığımız mağduru en derin çizgilerde sosyal sorunları yaşayanlar, ekonomik yoksullukları yaşayanlar var! Aradaki uçurum onarılmayacak duruma gelmiş, devletin borç yüküne de çareler bu sınıftan karşılanma, vergiler ve faizler, cezalarla iyice yaşamın zamlarla çekilmez hale gelmesi KARŞIDAKİLERİ yaşamsız bir hayata mahkûm etmekten başka bir sonuç vermeyecektir