Her toplumun kendine özgü kuralları vardır ve insan hayatının neredeyse tümüne etki etmektedir.
Günümüzde inanması ne kadar zor olsada hala cinsiyet ayrımcılığına maruz kalıyoruz.
Toplumun süre gelen dayatımları cinsiyetlerin alanlarını, aile içindeki yerini çok önceden planlamış zaten doğduğu andan itibaren kadına ve erkeğe vermiştir.
Tabii bazı yanlışlar yapılmamış değil.
Belli kurallar çerçevesinde yaşamanın haklı gerekçesi bir yana; erkeklerin kendini daha üstün görmesine yol açacağı hiç hesaba katılmamış.
Üstelik bazı kesimler hızını alamamış güç gösterisini bıçaklarla, tabancalarla donatmıştır.
Akabinde doğan sorunlar popüler kültüre ters düşmüş ve toplumun kurallarının bu döneme uygun olmaması gerekçesi ile boşanmalar artmıştır.
Sorgulamak, yanlışı düzeltmek insanların işine gelmediğinden veyahut alıştığımız düzen bozulmasın mantalitesinden hayatlarını olduğu gibi bırakmayı tercih etmişlerdir.
Yani; şöyle bir düşünürsek bizim işimiz bir hayli zor.
Ve bir o kadar kolay...
Hiçbir öğreti, din, eğitim sistemi kişiyi yalnız bırakmamıştır.
Yalnızlık Allah’a mahsustur diyoruz ve aileye olan etkilerine geçiyoruz.
Aile biriminin korunması için kuralları yeni sistemlere göre düzenlemeli kendimizi geliştirmeliyiz.
Kuşaklar arası dengeyi sağlayamazsak mutsuz evlilikleri beraberinde getirmiş oluruz.
Partnerler aile ortamında birbirini ilgisiz bırakmamalı, iletişimin olmadığı veya yanlış olduğu ailelerde bunun düzeltilmesi için mutlaka uzmanlara başvurulmalıdır.
Ailenin eksik domino taşlarının bedeli çok ağır olmaktadır. Bunun yanında
çocuklar cinsiyetçi değil saygı bilinciyle yetiştirilmesi gerekir aksi taktirde çocukları olumsuz güçlere teslim etmiş olursunuz.
Ailenin kutsallığını kaybetmiş olduğu toplumlarda kargaşa, anarşi kendini hissettirmiştir. Yine suçlu insanlara baktığımızda aile yapısı sağlam olmayan bireyler olduğu gözden kaçmamaktadır.
Sağlıklı toplum, sağlıklı bireylerden oluşur. Sağlıklı bireyler, sağlıklı ailelerden oluşur.
Cinsiyetsiz toplum anlayışının bizim ülkemizde yaygınlaşmadığını da hesaba katarsak zararın neresinden dönsek kâr umudu ile düşünmeliyiz.
Toplumun kurallarını saygı ve sevgiyi baz alarak kendimiz belirlemeliyiz.