AÇLIĞIMIZA VE YOKSULLUĞUMUZA NEDEN ŞÜKREDELİM ? HAKKIMIZI İSTİYORUZ

       Bilindiği gibi 2018 yılında, muhalefetin, zorlamasıyla, AKP iktidarı,  emeklilere,  dini bayramlarda yılda iki defa  ikramiye  verilmesini  kabul etmek  zorunda  kaldı. İlk verilen  ikramiye 1000 lira idi. İktidarın,  iş bilmez, emekli ve emekçi karşıtı çarpık yönetim anlayışı yüzünden  ekonomi kontrolden çıktı. Döviz arttı, enflasyon yükseldi, hayat pahalılığı çekilmez  noktalara  geldi. Emeklilere, hiçbir sosyal ve  ekonomik destek vermeyen,  saray iktidarı, geçen yıl  ikramiyelere  100 lira  zam  yaptı.  Gerçek  enflasyonun en  az % 180 lerde  olduğu,, açlık sınırının 6 bin lirayı, yoksulluk sınırının 17  bin  lirayı  açtığı günümüzde ise, iktidar, hiç zam yapmadan emekli ikramiyelerini,  1100 lira  olarak  ödemeye devam etti.Emeklileri yok saydı..

      Emeklilere, ilk defa  verilen 1000 liralık ikramiyenin o günkü değeri,  250 dolardı.. AKP saray iktidarının,  halktan kopmuş, ekonomi ve ülke gerçeklerine uymayan çarpık politikası sonucu, bu gün  bu ikramiyelerin değeri  74  dolar civarındadır. Yani, iktidarın , emekliyi, çalışanı enflasyona ezdirmedik  palavralarına rağmen,  emekliler,  dört kat yoksullaştılar. Bırakın yoksulluk sınırını, açlık  ve sefalete mahkum edildiler. 20 yıldır emeklilerin hiçbir sorunları çözülmedi. İktidar emeklilere  üvey evlat  muamelesi yaptı, yapıyor.Buna karşılık, iktidar sahipleri, yandaşları,bürokratları, ülke kaynaklarının  peşkeş çekildiği sermaye grupları, servetlerine servet kattılar.Gözlerinden ışık saçtığını  sanan  sarayın  ekonomi bakanının bürokratları.’ Emeklilere,  100 lira  bile verilse, bütçeye  3 milyar civarında yük geleceğini ve bunun da,  mali disiplini ve  ödemeler dengesini bozacağı’ yolunda   görüş bildirmiş. 14 milyon  emeklinin mağduriyet gerekçesi buymuş. Döviz garantili mevduat hesaplarının  sahibi birkaç yüz bin kişiye, ilk üç  aylık dönemde,  14 milyar ödeniyor, Yıl sonuna kadar bu miktarın ,en az 90 milyar olacağı hesaplanıyor. Bu kadar para  84 milyon  vatandaşın hakkı olan  hazineden  ödeniyor, yap-işletçi  gruplara, ayda, hem de döviz cinsinden, milyon-milyar dolarlar ödeniyor.Sarayın günlük  10 milyonları aşan   lüks masrafları karşılanıyor.Merkezin 128 milyar doları peşkeş çekiliyor. Bunlar mali disiplini ve  ödemeler dengesini bozmuyor. Ama, 14 milyon emekliye – aileleriyle 30 milyonluk bu kitleye- bir yılda  yapılacak  100 liralık artış dengeleri bozuyor öyle mi ? Bu vicdan kuruması değil de, nedir? Adalet bunun  neresinde?

 20 yıldır ülkeyi tek başına yöneten iktidar muktedirleri, şimdi bizden sabretmemizi ve şükretmemizi istiyor. İşsizliği, enflasyonu, hayat pahalılığını, döviz darboğazını  ancak kendilerinin  düzelteceğini, devlet ve  yandaş  medya aracılığı ile   topluma  yerleştirmeye  çalışıyorlar. Bu sözler boş sözlerdir. Çünkü ülkeyi ve toplumu, bu duruma  düşüren, bizzat iktidarın kendisidir. İktidar muktedirleri,  gerçekleri söylemiyorlar. Etnik ve dinsel  kimlikler üzerinden ayrıştırma ve  kışkırtma yaparak,  tabanlarını tutmaya  çalışıyorlar. Devlet biziz, rızkınızı biz veriyoruz, biz gidersek   devlet yıkılır, elinizdekileri kaybedersiniz ,Müslüman olarak da, iktidarı desteklemek  zorundasınız algısını yerleştirmeye çalışıyorlar.

Saray iktidarı,  bize  elimizdekilere şükretmemiz gerektiğini söylüyor. Asıl  şükretmesi gerekenler, devletin ve memleketin her  imkanı ve kaynağını elinde tutan iktidar muktedirleridir. Ellerindekilere yeter deyip,  memlekette, Anayasal hakları, adaleti, hukuku,ve demokrasiyi uygulamalıdırlar. Emeklilerin  elinde  şükredecek hiçbir  şey  bırakmadınız. Elimizde, ödeyemediğimiz  kira, gıda, kredi  borçları ve yakıt  faturaları  var. Elimizde, Pazar artıklarını toplatan uygulamalarınız, torunlarına   harçlık  bile veremeyen, açlık ve  sefaletimiz var.  Bunun için mi şükredeceğiz.?? Açlığa ve  yoksulluğa şükretmeyeceğiz.  İnsanca yaşamak için, haklarımızı  gasp edenlere karşı, mücadele edeceğiz. İktidar, yardım edilmiş yoksullar yaratmak istiyor.Biz ise, yoksulluğun ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Bizi görmeyen iktidarı, seçimlerde,  demokratik hakkımızı  kullanarak,  biz de   görmeyeceğiz. Bu böyle biline.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.